Site icon Ankara Psikolog

Hiperaktif Çocuğa Nasıl Davranmalı?

hiperaktif çocuğa nasıl davranilmali

hiperaktif çocuğa nasıl davranilmali

Hiperaktif Çocuğa Nasıl Davranmalı?

Bir Psikoloğun Rehberliğiyle Örnekli Anlatım

Merhaba,
Ben Klinik Psikolog Dr. Ayşenur Yıldız. Uzun yıllardır çocuk ve ergenlerle çalışıyorum. Bu yazımda, özellikle sıkça karşılaştığımız bir durum olan hiperaktivite hakkında konuşacağız. Hiperaktif çocuklara nasıl yaklaşılmalı? Aileler neler yapmalı, nelerden kaçınmalı? Gerçek vakalar üzerinden örneklerle anlatacağım.


Hiperaktivite Nedir?

Hiperaktivite, çoğu zaman dikkat eksikliği ile birlikte görülen, çocuğun yaşına uygun olmayan düzeyde hareketlilik, dürtüsellik ve dikkat dağınıklığı ile karakterize bir durumdur. Tıbbi adıyla DEHB (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) olarak bilinir.

Belirtileri:


1. Etiketlemek Yerine Anlamak

İlk adım, çocuğunuzun davranışlarını “yaramazlık”, “şımarıklık” ya da “disiplinsizlik” olarak etiketlemek yerine, neden böyle davrandığını anlamaya çalışmaktır.

Vaka Örneği:
7 yaşındaki Mert, sınıfta sık sık ayağa kalkıyor, ders sırasında konuşuyor ve arkadaşlarıyla sıkça tartışıyordu. Öğretmeni onu “saygısız” olarak nitelendiriyordu. Ailesi bize başvurduğunda, yapılan değerlendirmede DEHB tanısı konuldu. Doğru yönlendirme ve aile içi davranış düzenlemeleriyle birlikte Mert’in okul başarısı ve sosyal ilişkileri gözle görülür şekilde düzeldi.

Psikoloğun Tavsiyesi:

Çocuğunuzun davranışlarının bir bozukluk ya da zorluk kaynaklı olabileceğini fark etmek, atılacak en sağlıklı ilk adımdır. Unutmayın, çocuk sizi üzmek için böyle davranmaz; kendini kontrol edemediği için yapar.


2. Sakin, Net ve Tutarlı Olun

Hiperaktif çocuklar genellikle yoğun uyarana maruz kalır. Bu yüzden kuralların ve sınırların net olması önemlidir.

Yapılması Gerekenler:

Örnek Durum:
“Ali, oyuncakları topla” demek yerine, “Ali, 5 dakika sonra oyuncakları toplamanı istiyorum. Oyuncağını kutusuna koyduğunda bana haber ver.” derseniz, daha net ve anlaşılır bir talimat vermiş olursunuz.

Psikoloğun Uyarısı:

Kararsız ve değişken tutumlar hiperaktif çocukta kafa karışıklığına neden olur. Aynı davranış bir gün cezalandırılıp başka bir gün görmezden gelinirse, çocuk kuralları öğrenemez.


3. Fiziksel Enerjisini Yönlendirin

Hiperaktif çocukların en büyük ihtiyaçlarından biri: hareket etmek. Bu bir sorun değil, bir ihtiyaçtır.

Öneriler:

Danışan Gözlemi:
Ayşe Hanım, 9 yaşındaki oğlu Can için şöyle dedi:
“Okuldan sonra onu spor kursuna yazdık. O gün daha az sinirleniyor, ödevini daha kolay yapıyor.”

Evet, çünkü o gün fazla enerjisini boşaltmıştı.

Psikoloğun Notu:

Çocuğunuzun enerjisini bastırmaya çalışmak yerine ona bir çıkış yolu vermek, hem sizin hem onun hayatını kolaylaştırır.


4. Olumlu Davranışları Pekiştirin

Hiperaktif çocuklar sıklıkla eleştirilir. Bu durum özgüvenlerini zedeler. Bu yüzden olumlu davranışlarını görmek ve bunu fark ettirmek çok kıymetlidir.

Örnek Cümleler:

Gözlem:
Sürekli “yapma”, “otur”, “sus” denilen bir çocuk, kendine olumsuz bir kimlik geliştirir. Ama olumlu geri bildirim alan çocuk, o davranışları daha sık yapmaya başlar.


5. Öfkenizi Kontrol Etmeyi Öğrenin

Bu noktada siz ebeveynlere döneceğim: Evet, bazen sabrınız tükeniyor olabilir. Ama çocuğunuzun yanında siz örnek kişisiniz.

Tavsiyeler:

Danışan Yorumu:
Bir danışanım şöyle demişti: “Ben değiştikçe, oğlum da değişti.”
Bu çok doğru. Çocuklar davranıştan çok duyguya odaklanır. Sizin kaygınızı ya da öfkenizi hissederler ve aynı duyguyla karşılık verirler.


6. Uzman Desteğinden Çekinmeyin

Hiperaktivite, doğru yönlendirme ile oldukça iyi yönetilebilen bir durumdur. Erken tanı ve müdahale, çocuğun hem akademik hem de sosyal hayatını olumlu etkiler.

Psikoloğun Önerisi:

Gerçek Vaka:
10 yaşındaki Elif, okulda çok zorlanıyordu. Aile başta ilaçtan korkuyordu ama uzman eşliğinde yürütülen terapi ve okul iş birliğiyle Elif 3 ay sonra öğretmeni tarafından sınıfın en dikkatli öğrencilerinden biri olarak tanımlandı.


Sonuç: Sevgi + Sınır = Güvenli Çocuk

Hiperaktif çocuklar, düşündüğünüzden çok daha yaratıcı, enerjik ve potansiyel doludur. Onları anlamak, yargılamadan desteklemek ve sabırlı olmak, çocuğunuzun hem özgüvenini hem de sosyal uyumunu artırır.

Unutmayın, her çocuk özeldir ve ilgiyle büyür.


Exit mobile version