Çocukluk ve Evlilik
Çocukluk Travmaları Evlilik Doyumunu Nasıl Etkiler?
Çocukluk döneminde yaşanan olumsuz hayat deneyimleri evlilik doyumu için büyük bir handikaptır. Çocukluk dönemi travmalarını bilmek, anlamlandırmak ve aşmak ise hayat kalitesini çokça arttırmaktadır.
Çocukluk Dönemi
Çocuklukta yaşanan fiziksel şiddet, psikolojik şiddet, öfke sorunları, boşanma tanıklığı gibi bireysel deneyimler travmalara dönüşebilir. Bireyin çocukluk döneminde yaşadığı bu tür travmalar yaşamın sonraki dönemlerini etkileyebilir. Bu travmalar sonucunda yaşamın tamamında, özellikle yaşamın gelişim evrelerinde sorunlarla karşılaşmak mümkündür. Bu olumsuz etkiler evlilik doyumu veya bağlanma üzerinde de görülebilir. Bu durum evlilik doyumu ile birlikte kişilerin anlam veremediği zorlu bir duruma dönüşebilmektedir. Çocukluk çağı travmalarının farkında olan bireylerin, bu durumun farkında olmayan bireylere göre yaşam doyumlarının daha yüksek olması beklenir. Bu tür olaylara örnek olarak fiziksel veya cinsel saldırı, kaza, çocuklukta yaşanan çeşitli istismar biçimleri, ihmaller verilebilir. İnsanların çoğu hayatlarında birden fazla önemli travmatik olay yaşamıştır. Bu travmatik olaylar, yaşamları boyunca çeşitli zararlı etkilere neden olur ve anksiyete, depresyon, somatik şikayetler intihar düşünceleri ve eylemlerini içeren patolojilere dönüşebilir.
Çocukluktan başlayaran güven ve güvensizliğe bağlı bağlanma sorunlarının çoğu, ilişkilerde kaygı ve kaçınma gibi iki farklı duruma neden olmakta ve bireyler için daha zor yaşamlar yaratmaktadır. Kaygılı bağlanma, bireyin ilişkilerinin bütünlüğünü ve güvenilirliğini bozarken, kaçınmacı bağlanma ise bireyin ilişkideki rahatını ve güvensizliğini tehdit eder.
Evlilik Doyumu
Evlilik doyumunun tanımı için sevgi, sadakat ve paylaşılan değerlerin önemi vurgulanmalıdır. Evlilik hayatındaki olumlu gelişmeler bireyin hayatında olumlu geri dönüşler alırken, aynı şey olumsuz gelişmelerde olumsuz geri dönüşlere neden olur. Evlilik doyumunun yüksek olması evliliğin uzun süre devam etmesini sağlarken, düşük evlilik doyum düzeyi bireylerin birbirlerini hem psikolojik hem de fizyolojik olarak yıpratmalarına neden olur. Evlilik doyumundaki olumlu ve olumsuz gelişmeler kişilik, cinsiyet, ırk, eğitim durumu gibi birçok değişkene göre değişebilmektedir.
Araştırmalara göre çocukluk döneminde yaşanan travmaların ileride evlilik doyumsuzluğuna yol açabileceği ve yetişkinlikte yaşanan sorunların özellikle depresyon şeklinde ortaya çıktığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu nedenle çocukluk döneminde yaşanan travmatik olaylar bir uzman eşliğinde değerlendirilmeli ve bugüne etkisi anlamlandırılmalıdır.