Blog

depresyonda mıyım ? depresyon nedir depresyon-ozellikleri

Depresyonda mıyım?

Depresyonda mıyım

Depresyonda mıyım?, bireylerin kendilerini ruhsal olarak iyi hissetmediği, sürekli bir çöküntü halinin sürdüğü mutsuzluk ve yaşama karşı ilgisizlik halidir. Depresyon ciddi belirtileri bulunan ve tedavi edilmediği takdirde intihar, kendine zarar verme, çevreye zarar verme, ergenlik çağında ki gençlerin eğitim haytaını sonlandırması, çevre ve aile ile çatışma gibi sosyal ve hayati tehlikelere neden olmaktadır.

Depresyona sebep olan unsurlar kişiden kişiye farklılaştığı gibi depresyonun belirtileri ve depresyonu önleme yolları da birbirinden farklıdır. Bu noktada kişisel olarak bir uzmandan destek almanız oldukça önemlidir. Uzmanınız sizi depresyona iten sebepleri görüşmeler sonunda belirleyerek size özel tedavi yöntemini de geliştirmektedir. İlaçlı veya ilaçsız yöntemler kişilere özel olarak sosyal hayatlarını sekteye uğratmadan belirlenmektedir.

Depresyon damıyım ? Depresyon Belirtileri

Bazı vakalarda kişilerin depresyon belirtileri farklılıklar gösterse de bellli başlı depresyon belirtilerini şunlardır;

  • Karamsarlık ve bitkinlik,
  • Sürekli mutsuzluk hali ve üzgün hissetme,
  • Sebepsiz kilo kaybı veya sebepsiz kilo artışı,
  • Sebepsiz uyku hali veya uykusuzluk,
  • Cinsel isteksizlik veya iktidarsızlık
  • Ümitsizlik,
  • Kas seğirmesi,
  • Özsaygının azalması,
  • Sık sık tekrarlayan baş ağrısı,
  • Yorgunluk, enerji kaybı,

Bu belirtiler gözlemlenerek alanında uzman bir psikologdan yardım alınması gerekmektedir. İlaçlı veya ilaçsız tedavi yöntemleri kullanılarak depresyon önlenebilmektedir.

Çocukluk Döneminde Depresyon Belirtileri

Çocuklarda üzüntü, ağlama krizi, sürekli ebeveyn ile birlikte olma isteği, sebepsiz fiziksel ağrılar, okula gitmeyi reddetme gibi belirtiler gözükmektedir. Diğer depresyon belirtilerinde olduğu gibi çocukluk döneminde de ortaya çıkan belirtiler ciddiye alınması gerekmekte ve kısa sürede bir uzman ile görüşülmelidir.

Gençlik-Ergenlik Dönemlerinde Depresyon Belirtileri

Üzüntü, olumsuz düşüncelere kapılma, intihara teşebbüs veya intihar etme, değersizlik algısı, öfke, akademik performansta düşüş, sosyallikte azalma gibi belirtiler izlenmektedir. Depresyon özellikle ergenlik döneminde ki gençlerde daha sık izlenmektedir.

Depresyon damıyım ? Nasıl Önleyebiliriz

Depresyonda mıyım depresyonu önlemek için kesin ve net bilgiler olmasa da Psikolog Buke Sepet kişilerin üzgünlük hissinin devam etmesi durumunda sosyal aktivilere katılmalarını, yeni arkadaşlıklar edinmelerinin depresyonu azalttığı izlenmiştir.

Sizler de depresyon belirtilerini en aza indirmek veya önlemek için web sitemiz üzerinde yer alan iletişim bilgilerinden Psikolog Buke Sepet ile irtibata geçebilir hızlı randevu oluşturarak depresyonu önleme konusunda çalışmalara başlayabilirsiniz.

Depresyonun Tedavi Edilmemesi Durumlarda

  • Anksiyete, panik atak
  • İntihar
  • Kalp rahatsızlıkları, diyabet veya obezite
  • Erken ölüm riski
  • Kendini sakatlama
  • Sosyal yaşamdan kendini izole etme

Depresyon önlenmediği takdir de kişiler de kalıcı rahatsızlıklar oluşturmanın yanı sıra özgüven eksiklerine neden olmakta ve sosyal izolasyonun sürekli hale gelmesine neden olmaktadır. Bu nedenle depresyon belirtilerinden bir veya birkaçının ortaya çıkması durumunda acil olarak bir uzman tarafından destek alınması hayati ve sosyal olarak oldukça önemlidir.

Kontrolü Kaybetme Korkusu

Kontrolü Kaybetme Korkusu

Kontrolü Kaybetme Korkusu Nedir❓

Bazı insanlar günlük hayatta kendilerine belirli bir düzen geliştirmiştir. Bu düzene bağlı olarak da düzenli ve disiplinli davranmayı amaç haline getirmişlerdir. Bu disiplinin aşırı hale gelmesi durumunda kişi sürekli her konuya hâkim hale gelmiştir. Sürekli kriz çözücü bir pozisyona bürünmüştür. Bu bireyler aslında her konuya hâkim olan ve sürekli kontrolü kendi elinde tutan kişilerdir. Kontrolü Kaybetme Korkusu Nedir?

Bu günlük hayatta güzel bir durum olsa da bir süre sonra kişide sürekli bir hakimiyet her şeyi yönetme duygusu yaratmaktadır. Buna bağlı olarak da kişide bir takım psikolojik sorunlar ortaya çıkmaya başlar. Aşırı derecede kontrolü elinde tutmaya çalışan kişiler kontrolü kaybettiği zaman çok büyük olumsuz durumlar ile karşılaşacağı hissine kapılmaktadır.

Bu büyük bir korku haline gelmeye başlar. Kontrolü kaybetme korkusu da kişide oluşan panik bozukluk durumundan kaynaklanmaktadır. Kontrolü kaybetme korkusu yaşayan insanların hayatı sürekli bir telaş haline dönüşür. Bu süreç uzun süre devam ettiğinde bireyin hayatı zorlaşmaya başlar.

 

Kontrolü Kaybetme Korkusu
Kontrolü Kaybetme Korkusu

 

Kontrolü Kaybetme Korkusu Nasıl Yenilir?

Kontrolü kaybetme korkusu arttıkça kişi kendi hayatının hakimiyetini kaybetmeye başlar. Bu durumda da birey daha büyük bir panik halinde yaşamaya başlar. Kontrolü kaybetme korkusunu yenmek yine bireyin kendi elindedir. Anksiyete sorunu beyne hükmetmeye başladığında yine düşüncelerini kontrol altına almakta bireyin elindedir. Bu durumda kişinin uzmandan destek alması gerektiği kadar kendi de bir takım adımlar atmalıdır. Bunlar;

  • Birey duygularını kontrol edemediğinde sakinleşmeye çalışmalı ve derin nefes alarak düşünmeye kendine hâkim olmaya çalışmalıdır.
  • Rahatlama sağlaması adına bir uzman ile konuşulmalı ya da duygularını konuşmaktan zorlanıyorsa yazmayı, yazarak rahatlamayı denemelidir.
  • Ruhu rahatlatacak egzersizler yapılmalıdır.

Bunlar bireyin kendi çabası ile yapabileceği durumlardır. Ancak bireyin bunları başarması her zaman mümkün olmayabilir. Bu durumda mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır. Kontrolü kaybetme korkusu yaşayan kişilerin çevresinin desteği de her zaman önemlidir. Her aşamada bireye destek olunması gerekir. Kontrolü kaybetme korkusu yaşayan kişilerin kişisel gelişimi için de terapi desteği alması bu durumun önüne geçmesine yardımcı olacaktır. Bireylerin kendini toplumdan soyutlamaması da sorunun kısa süre içerisinde çözülmesine yardımcı olacaktır.

Bir uzman yardımı almak için ankara psikolog bağlantısını kullanabilirsiniz.

 

 

Ankara Psikolog Merkezi

Ankara Psikolog Merkezi

Ankara Psikolog Merkezi‘mizde 8 psikolog bulunuyor olup kliniğimizde psikiyatr hizmetide sağlanmaktadır.Psikolog ve Psikiyatr randevu oluşturmak için öncelikle ücretsiz ön görüşme talebi oluşturma imkanı sunulmaktadır.

Ücretsiz ön görüşme oluşturdukdan sonra sizlere saat belirtilip ofisimizda uygun psikoloğumuz ile randevunuz oluşturulmaktadır.Ankarada 50 ve üstü psikolog merkezi bulunmaktadır.

Ankara Psikolog Merkezimizde Bireysel Terapi, Oyun Terapisi, Cinsel Terapi, Regresyon Terapisi, Aile Dizimi Terapisi, Hipnoz, EMDR, Bağımlılık Terapileri gibi terapi yetkinlikleri olan psikologlar mevcut olup kişi ihtiyacina göre psikologlar ile randevu oluşturulmaktadır.

Ankara Psikolog Randevusu oluştururken dikkat etmeniz gereken etkenler;

  • Kliniğe  yakınlık
  • Psikolog Yetkinliği

Randevu oluştur

ankara psikolog merkezi
ankara psikolog merkezi

 

Ankara Psikolog Seans Ücretleri

Ankara Psikolog Fiyat Bilgileri 2025 – Güncel Seans Ücretleri

Ankara Psikolog Fiyat 2025 – Güncel Seans Ücretleri ve Etkenler

Ankara Psikolog Fiyat 2025 yılında birçok faktöre göre değişmektedir. Psikolog ücretleri; deneyim, uzmanlık alanı, hizmet verilen semt ve merkezin statüsüne göre farklılık gösterir. 2025 yılı itibariyle, Ankara genelinde psikolog seans ücretlerinde önemli bir artış gözlemlenmiştir. Özellikle ekonomik koşullar, kira giderleri ve mesleki eğitim maliyetleri ücretlere doğrudan yansımıştır.

Danışmanlık merkezleri, Sağlık Bakanlığı’na doğrudan bağlı olmadıkları için kendi fiyat politikalarını belirleyebilmekte; bu nedenle seans ücretleri merkezden merkeze değişiklik göstermektedir. Sağlık Bakanlığı’na bağlı klinik psikologlar ise, devletin belirlediği taban ücretlere göre hizmet sunmaktadır.


💰 Ankara Psikolog Fiyatları 2025

2025 yılı güncel psikolog ücretleri, semtlere göre ortalama şu şekildedir:

  • Ankara Sincan Psikolog Ücreti: 1800 TL – 21.200 TL

  • Ankara Kızılay Psikolog Seans Ücreti: 2.000 TL – 2.800 TL

  • Ankara Ümitköy Psikolog Seans Ücreti: 2.200 TL – 3.500 TL

  • Ankara Çankaya Psikolog Seans Ücreti: 2.000 TL – 3.000 TL

2025 yılı genel ortalaması incelendiğinde, en düşük bireysel terapi seans ücreti yaklaşık 800 TL, en yüksek ücret ise 3.000 TL’ye kadar çıkabilmektedir. Çift veya aile terapilerinde bu rakamlar %30-40 oranında artış gösterebilir.


⚖️ Ankara Psikolog Fiyatlarını Etkileyen Faktörler

Ankara’daki psikolog ücretleri;

  • Psikologun tecrübesi ve uzmanlık alanı,

  • Uygulanan terapi yöntemi (bireysel, çift, EMDR, bilişsel davranışçı terapi vb.),

  • Seans süresi (45-60 dk arası değişir),

  • Merkezin konumu ve itibarı,

  • Online veya yüz yüze terapi tercihi
    gibi etkenlere bağlı olarak değişmektedir.

2025 yılında 24-30 yaş arası yeni mezun psikologlar, seans başına genellikle 800-1.200 TL civarında ücretlendirme yaparken; 30-45 yaş aralığındaki deneyimli psikologlar ortalama 1.500-2.500 TL bandında hizmet vermektedir.


🌐 Online Psikolog Fiyatları 2025

Pandemi döneminden sonra online psikolojik danışmanlık kalıcı hale gelmiştir. 2025 yılı itibariyle online terapiler, yüz yüze seanslara göre ortalama %15-25 daha uygun fiyatlıdır.
Online seans ücretleri genellikle 2700 TL – 3.500 TL aralığında değişmektedir.

Bununla birlikte, birçok araştırma yüz yüze terapinin özellikle duygusal temas gerektiren konularda daha yüksek verim sağladığını göstermektedir. Ancak çevrim içi terapiler, zaman ve ulaşım kolaylığı nedeniyle oldukça tercih edilmektedir.


🎯 Sonuç

2025 yılı itibariyle Ankara’da psikolog fiyatlarında önemli bir değişim yaşanmıştır. Ortalama seans ücretleri 1.000-2.000 TL civarına yükselmiştir. Bu artış, hem ekonomik koşullardan hem de psikologların uzmanlaşma düzeylerinden kaynaklanmaktadır.

Unutulmamalıdır ki, terapi bir maliyet değil, kendinize yaptığınız uzun vadeli bir yatırımdır.
Kurum olarak amacımız, danışanlarımızın ihtiyaçlarına en uygun terapisti ve terapi yöntemini bulmalarına yardımcı olmaktır.

📞 Ankara Uzman Terapi olarak ücretsiz ön görüşme imkânı sunmaktayız.
Dilerseniz bugün bizimle iletişime geçebilir, size en uygun psikolog seçeneği hakkında bilgi alabilirsiniz.

Psikolog Kübra Meşe GÖNCÜ
Ankara Uzman Terapi – 2025 Güncel Psikolog Fiyatları

Güncellendi – 24-10-2025..

Ankara En İyi Psikolog

Ankara En İyi Psikolog Önerileri

Ankara En İyi Psikolog Önerileri

Psikolojik sorunlarla başa çıkmak herkes için zorlayıcı olabilir. Neyse ki, profesyonel yardım almak, yaşam kalitesini artırmak ve psikolojik sıkıntıları hafifletmek için büyük bir adım olabilir. Bu blog yazısında, psikolog seçimi nasıl yapılmalı, Ankara’da güvenilir psikologlar listesi, psikolojik sorunlara özel terapi yöntemleri ve psikolojik destek almanın faydaları gibi konuları ele alacağız. Ayrıca, psikolojik rahatsızlıkları önlemek için neler yapılmalı ve psikolog desteğiyle daha iyi bir yaşam hakkında da bilgi sahibi olacaksınız. Psikolojik sağlığınıza önem veriyorsanız, bu yazıyı kaçırmayın! Ankara En iyi Psikolog Nasıl Bulunur?

Ankara En iyi Psikolog Seçimi Nasıl Yapılmalı?

Ankara Psikolog Önerileri arayanlar için psikolog seçimi oldukça önemlidir. Doğru psikolog seçimi, kişinin psikolojik sorunlarını çözmek ve daha iyi bir yaşam sürmek için atacağı ilk adımdır. Ancak, psikolog seçerken dikkat edilmesi gereken bazı faktörler vardır.

Ankara En İyi Psikolog seçerken öncelikle uzmanlık alanına dikkat etmek önemlidir. Kişinin yaşadığı sorunlara uygun bir uzman seçmek, terapinin başarılı olması açısından oldukça önemlidir. Ayrıca, psikologun deneyim ve referansları da göz önünde bulundurulmalıdır. Psikologun tercih edilen terapi yöntemlerine hakim olması da terapi sürecinin verimli olması açısından önemlidir.

Ankara’da Güvenilir Psikologlar Listesi bulmak için, alanında uzman ve deneyimli psikologları içeren bir liste oluşturarak, her birini tek tek araştırmak faydalı olacaktır. Psikologla yapılan ilk görüşme, kişinin tercihini belirlemek için önemlidir. Bu görüşmede psikologun kişiye yaklaşımı, iletişim tarzı ve terapi süreci hakkında bilgi almak faydalı olacaktır.

 

 

Psikolog Adı Uzmanlık Alanı İletişim Bilgisi
Ankara-Psikolog-Kübra Meşe-Göncü Çankaya Psikolog Kübra Meşe Göncü

Psikolog Kübra Meşe GÖNCÜ

Depresyon, Anksiyete,Aile Terapisi, İlişki Sorunları. 0552 878 12 11
Ankara-Klinik-Psikolog-Nil-Soysal

Klinik Psikolog Nil SOYSAL

Aile Terapisi, İlişki Sorunları. Çocuk Ergen Psikoloğu 0552 878 12 11
ankara-uzman-klinik-psikolog-murat-arkoc Ankara Psikolog Murat Arkoç

Klinik Psikolog Murat ARKOÇ

Depresyon, Anksiyete,Aile Terapisi, İlişki Sorunları. Çocuk Ergen Psikoloğu 0552 878 12 11
Ankara Psikolog Simge Polat Çayyolu Psikolog Simge Polat Çankaya Psikolog Simge Polat

Psikolog Simge POLAT

Depresyon, Anksiyete,Aile Terapisi, İlişki Sorunları. Çocuk Ergen Psikoloğu 0552 878 12 11
Psikolog BAŞAK TOPRAK Depresyon, Anksiyete,Aile Terapisi, İlişki Sorunları. 0552 878 12 11
Klinik Psikolog Yılmaz Kağan  AKTUĞ Depresyon, Anksiyete,Aile Terapisi, İlişki Sorunları. 0552 878 12 11
Psikolog Merve İNCE Aile Terapisi, İlişki Sorunları. Çocuk Ergen Psikoloğu 0552 878 12 11
Psikolojik Danışman Emine TOKLU BAŞKAK Aile Terapisi, İlişki Sorunları. 0552 878 12 11

Ankara’da Güvenilir Psikologlar Listesi

Psikolojik destek almak isteyenler için Ankara’da güvenilir psikologlar listesi oldukça önemlidir. Doğru terapi ve danışmanlık hizmeti alabilmek için iyi bir psikolog bulmak hayati öneme sahiptir. Ankara’da birçok psikolog bulunmaktadır ancak her birinin uzmanlık alanı ve terapi yöntemleri farklılık gösterebilir. Bu nedenle, güvenilir bir psikolog bulmak için dikkatli bir araştırma yapmak gerekmektedir.

Ankara En İyi Psikolog psikolog seçerken dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan biri, psikologun eğitim ve sertifikasyon durumudur. Ankara Psikolog Önerileri arasında yer alan uzmanların lisanslı ve güvenilir olduğundan emin olmak önemlidir. Ayrıca, terapi sürecinin nasıl işlediği, terapi yöntemleri, seans ücretleri ve randevu alma süreçleri gibi konularda da bilgi sahibi olmak faydalı olacaktır.

Ankara Psikologlar Listesi arasından seçim yaparken, psikologun uzmanlaştığı alanların hangisi olduğuna da dikkat etmek gerekmektedir. Örneğin, ilişki terapisi, bireysel terapi, çocuk ve ergen terapisi gibi farklı alanlarda uzmanlaşmış psikologlar bulunmaktadır. Kişinin ihtiyacına uygun bir uzman seçmek terapi sürecinin verimliliği açısından oldukça önemlidir. Bu noktalara dikkat ederek, Ankara’da güvenilir bir psikolog bulmak ve psikolojik destek almak mümkündür.

Psikolojik Sorunlara Özel Terapi Yöntemleri

Ankara Psikolog Önerileri arasında terapi yöntemleri, kişinin psikolojik sorunlarına özgü olarak belirlenir. Psikolojik sorunlara özel terapi yöntemleri, bireyin yaşadığı sorunun türüne, şiddetine, süresine ve kişisel özelliklerine göre belirlenir. Terapi seansları, bireysel terapi, çift terapisi ve aile terapisi gibi farklı tekniklerle yürütülebilir. Bireysel terapi, kişinin bireysel psikolojik sorunları üzerine çalıştığı bir terapi türüdür.

Ankara Psikolog Önerileri‘nde bulunan uzmanlar, müşterilerine çeşitli terapi yöntemleri sunabilir. Bireysel terapi, kişinin yaşadığı psikolojik sorunları üzerine odaklanarak, kişinin duygusal, zihinsel ve davranışsal sorunlar üzerinde çalıştığı bir terapi türüdür. Çift terapisi, çiftlerin yaşadığı ilişki sorunlarına odaklanır ve ilişkideki iletişim problemleri, çatışmalar ve diğer zorluklarla baş etme becerilerini geliştirmeye odaklanır. Aile terapisi ise aile içi ilişkilerde yaşanan sorunlar üzerine odaklanır ve aile üyeleri arasındaki iletişim, çatışma çözme ve problem çözme becerilerini geliştirmeye yardımcı olur.

Terapi Türü Açıklama
Bireysel Terapi Kişinin bireysel psikolojik sorunları üzerine odaklı terapi türüdür.
Çift Terapisi Çiftlerin ilişki sorunlarına odaklanarak, iletişim becerilerini geliştirmeye yardımcı olur.
Aile Terapisi Aile içi ilişkilerde yaşanan sorunları çözmeye yardımcı olan terapi türüdür.

Psikolojik Destek Almanın Faydaları

Ankara Psikolog Önerileri arayışında olanlar için almaçıklar sunuyoruz. Psikolojik destek almanın faydaları hakkında birçok araştırma yapılmıştır. Psikolojik rahatsızlıkları olan kişilerin destek alarak daha iyi bir yaşam sürdükleri kanıtlanmıştır. Psikolojik destek almanın faydaları oldukça fazladır ve bu destek sayesinde kişilerin hayat kaliteleri artmaktadır. Psikolojik destek almanın faydaları hakkında bilgi sahibi olmak, bu destek hizmetlerinden yararlanmak isteyen kişiler için oldukça önemlidir.

Birçok kişi, psikolojik destek almanın faydaları hakkında bilgi sahibi değildir. Ancak psikolojik destek almanın bireylerin yaşamlarını nasıl olumlu yönde etkilediğini bilerek, bu hizmetlerden yararlanabileceği gibi istifade edebilir. Ankara’da güvenilir psikologlar arayışında olan kişilerin, psikolojik destek almanın faydaları hakkında bilgi edinmeleri ve psikolojik destek hizmetlerinden yararlanmaları oldukça önemlidir.

Psikolojik destek almanın faydaları, kişilerin yaşam kalitelerini artırmakta ve psikolojik rahatsızlıklarla baş edebilmelerine yardımcı olmaktadır. Ankara En İyi Psikolog önerileri arasından uygun bir terapist seçerek, psikolojik destek almanın faydalarından istifade etmek mümkündür. Psikolojik destek almanın faydaları hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak ve bu hizmetlerden yararlanmak isteyen kişiler, alanında uzman bir psikologdan yardım alabilirler.

Psikolojik Rahatsızlıkları Önlemek Için Neler Yapılmalı?

Ankara Psikolog Önerileri almak isteyenlerin bilmesi gereken birçok şey vardır. Psikolojik rahatsızlıkları önlemek için öncelikle stres yönetimi konusunda bilgi sahibi olmak oldukça önemlidir. Stresin yanı sıra düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek ve sosyal ilişkilerdeki dengeyi sağlamak da psikolojik rahatsızlıkları önlemek için oldukça etkilidir. Bununla birlikte profesyonel destek almak da oldukça önemlidir.

Psikolojik rahatsızlıkları önlemek için uygulanabilecek bir diğer yöntem ise düzenli bir şekilde hobilerle uğraşmaktır. Kişinin hobileri sayesinde zihinsel olarak rahatlaması ve stresten uzaklaşması mümkün olabilmektedir. Ayrıca düzenli olarak meditasyon ve yoga gibi teknikleri uygulamak da kişinin ruhsal dengesini korumasına yardımcı olabilir.

Bu önlemler alınmasına rağmen kişi hala psikolojik rahatsızlıklar yaşamaya devam ediyorsa Ankara’da yetişmiş uzman bir psikolog ile görüşmek oldukça faydalı olacaktır. Ankara‘da birçok güvenilir psikolog bulunmaktadır ve kişi kendisi için en uygun olanı seçerek profesyonel destek alabilir.

Psikolog Desteği Ile Daha Iyi Bir Yaşam

Ankara Psikolog Önerileri arıyorsanız, doğru yerdesiniz. Psikolojik destek almak, insanın yaşam kalitesini artırmak, zorluklarla başa çıkmak ve kişisel gelişim için oldukça önemlidir. Ankara’da birçok deneyimli ve güvenilir psikolog bulunmaktadır. Bu yazıda, Ankara’da psikolog arayanlar için bazı önerilere yer vereceğim.

Bir psikolog seçerken dikkat etmeniz gereken birkaç önemli faktör bulunmaktadır. Öncelikle, psikologun eğitim ve deneyim düzeyine dikkat etmelisiniz. Ayrıca, hangi alanlarda hizmet verdiğini ve terapi yöntemlerini de araştırmanız faydalı olacaktır. Ankara’da araştırma yaparken, mesleki yeterlilik belgelerine ve referanslara da göz atmanız önemlidir.

  • Psikolog seçimi yaparken, sizi anlayan ve güvenebileceğiniz bir uzmanla çalışmanız önemlidir. Kendinizi rahat hissetmediğiniz bir terapi süreci, olumlu sonuçlar almanızı engelleyebilir.
  • Ankara’da psikolog arayışınızda, internet üzerinden araştırma yapabilir, yakın çevrenizden öneri alabilir ve psikologların kendi web sitelerini inceleyebilirsiniz.
  • Psikolog seçerken, terapi süreci ve beklediğiniz sonuçlar hakkında detaylı bir görüşme yaparak, uygun uzmanı seçebilirsiniz.

Psikolojik destek almak için adım attığınızda, daha iyi bir yaşama doğru ilerlemeye başladınız demektir. Ankara’da bir psikologla çalışarak, duygusal ve zihinsel olarak daha sağlıklı bir yaşam sürmek mümkün olacaktır.

Agorafobi Belirtileri Nelerdir?

Agorafobi Belirtileri Nelerdir? Nasıl Anlaşılır ve Tedavi Edilir?

Agorafobi Belirtileri, Agorafobinin ana semptomu, halka açık veya kalabalık yerlerde bulunma korkusudur. Bu zorlu bir durum olsa da korkularınızı yönetmenin ve üstesinden gelmenin birçok yolu vardır.

Agorafobi Nedir?❗️

Agorafobi, halka açık yerlerde yoğun korku, endişe veya panik yaşadığınız bir anksiyete durumudur. Bu durumlarda, korkunç bir şey olabileceğine dair belirsiz bir hisse sahip olabilirsiniz.

Bu endişe, durumdan kaçmanın zor olacağını düşündüğünüz veya panik atak geçirirseniz veya panik benzeri semptomlar yaşarsanız yardım alamayabileceğinizi düşündüğünüz için ortaya çıkar.

Agorafobi belirtileri nelerdir?❗️

Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabına göre (DSM-5) agorafobi, aşağıdaki beş durumdan en az ikisinin yaşanması veya bunu beklerken ortaya çıkan yoğun korku veya kaygıyı içerir:

  • Arabalar, otobüsler, trenler, gemiler veya uçaklar gibi toplu taşıma araçlarının kullanılması
  • Otoparklar, pazar yerleri veya köprüler gibi açık alanlarda olmak
  • Mağazalar, tiyatrolar veya sinemalar gibi kapalı alanlarda olmak
  • Sırada durmak veya kalabalığın içinde olmak
  • Evin dışında yalnız olmak

Belirtileriniz 6 aydan daha uzun süre devam ederse agorafobi teşhisi alabilirsiniz. Agorafobi genellikle genç yetişkinlikte ve genellikle 35 yaş üzerinde görülür. Tanım gereği agorafobi ile bağlantılı korkular mantıksızdır. Bu, kaygının, durumun yarattığı gerçek tehlikeyle orantısız olduğu anlamına gelir.

Çoğu zaman agorafobili insanlar korkularının mantıksız olduğunun farkındadır, ancak yine de onlara inanmaktan vazgeçemezler.

Tüm anksiyete bozukluklarında olduğu gibi, agorafobinin semptomları şunlar olabilir:

  • Fiziksel
  • Zihinsel
  • Davranışsal

Fiziksel ve zihinsel belirtiler

Agorafobi belirtileri gösterdiğinizi düşünüyorsanız, korkulan durumlara maruz kaldığınızda vücudunuzda güçlü bir stres tepkisi fark edeceksiniz. Bu, vücudunuzun savaş ya da kaç veya donma tepkisinin bir parçasıdır ve sizi tehditlerden korumaya yardımcı olan doğal bir sistemdir.

Agorafobi, bazı halka açık yerlerde veya kalabalık yerlerde olduğunuzda güçlü anksiyete veya panik benzeri tepkiler yaşamayı içerir.

Agorafobinin fiziksel ve zihinsel semptomları şunları içerebilir:

  • Kalp çarpıntısı
  • Nefes darlığı
  • Terlemek
  • Kas gerginliği
  • Titreme
  • Baş dönmesi
  • Mide bulantısı
  • Kas güçsüzlüğü
  • Sıcak veya soğuk hissetmek
  • Kontrolü kaybetme korkusu
  • Kıyamet veya korku duyguları
  • Genel bir huzursuzluk hissi
  • Ayrışma olarak bilinen vücudunuzdan kopuk hissetmek

Panik bozukluğu olan birçok kişi agorafobiye sahiptir, ancak DSM-5 onları iki ayrı durum olarak değerlendirir. Panik bozukluğu, panik atak geçirme korkusunu içerir ve bir saldırı beklentisi yoğun kaygıya neden olur.

Halk arasında bir kez panik atak geçirirseniz, beyniniz bu yoğun olumsuz duyguları, meydana geldiklerinde içinde bulunduğunuz durumla ilişkilendirebilir. Bu, benzer bir durumda tekrar endişeli hissettiğiniz anlamına gelebilir, bu da başka bir panik atağa bile neden olabilir.

Pek çok insan, anksiyete veya panik atakların rahatsız edici ve üzücü belirtilerini tetikleyebilecek durumlardan kaçınmaya başlayabilir. Bu korkular zamanla gelişebilir ve genel bir açık alan korkusuna veya agorafobiye yol açabilir.

Agorafobinin Davranışsal belirtileri

Agorafobi belirtileri arasında kaçınma önemli bir semptomudur. Kaygınızı tetikleyebilecek durumlardan kaçınmak için kendinizi çok fazla zaman ve enerji harcarken bulabilirsiniz. Aksi takdirde ciddi rahatsızlık veren durumlara katlanabilirsiniz.

Bir eşinizden veya arkadaşınızdan, sizinle birlikte markete veya postaneye gelmesini istemek gibi korkulan durumla yüzleşmenize yardım etmesini isteyebilirsiniz.

Agorafobi geliştiren kişilerin, yapmaları durumunda ne olabileceğine dair yoğun endişeleri nedeniyle evden çıkamama hissi yaygındır.

Bu durumlarla bağlantılı endişeler, davranışınızda, günlük rutinlerde ve dünyada ortaya çıkma yeteneğinizde büyük değişikliklere yol açabilir.

Özerklik eksikliği olarak bilinen günlük yaşamınızın kısıtlı veya kontrolsüz hissetmesi, zihinsel sağlığınız ve refahınız üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir.

Duygular hayatınızda önemli sıkıntılara ve bozulmalara neden olabilir, bu da bir işi bırakmayı, okula veya sosyal ilişkilere gitmeyi veya arkadaşlıkları veya ilişkileri sürdürmeyi zorlaştırır veya bazen imkansız hale getirir.

Agorafobi belirtileri hakkında bir uzmanla ne zaman konuşmalı?

Bir doktorla veya psikolog veya psikiyatrist gibi bir akıl sağlığı uzmanıyla endişeniz hakkında konuşmak ürkütücü gelebilir, ancak gerçekten yardımcı olabilir.

Bazı anksiyete veya panik semptomları, diğer tıbbi durumların semptomlarıyla örtüşmektedir. Doktorunuz diğer nedenleri ortadan kaldırmaya yardımcı olabilir. Ayrıca aşağıdakiler gibi benzer semptomlara sahip olabilecek diğer anksiyete bozukluklarını da ekarte edebilirler:

  • Sosyal fobi: sosyal veya performans durumlarıyla ilgili kaygı
  • Belirli fobi: örümcekler veya yükseklikler gibi belirli bir nesneden veya durumdan endişe ve kaçınma
  • Obsesif-kompulsif bozukluk: tekrarlayan düşünceler veya davranışlar içeren bir durum
  • Travma sonrası stres bozukluğu: travmaya maruz kaldıktan aylar veya yıllar sonra ortaya çıkabilen bir durum
  • Ayrılık anksiyetesi bozukluğu: size yakın insanlardan ayrılmayla ilgili kaygı

Tüm akıl sağlığı koşullarında olduğu gibi, agorafobinin semptomları, alkol, uyuşturucu veya ilaçlar dahil olmak üzere madde kullanımının doğrudan bedensel etkileriyle açıklanamaz.

Agorafobi belirtileri tedavi edilebilir mi?

Agorafobi, tedavi edilebilir bir durumdur. Psikoterapi veya konuşma terapisi, agorafobi için özellikle etkili bir tedavidir. Bilişsel davranışçı terapi (CBT), anksiyete bozuklukları için yaygın bir yöntemdir.

Anoreksiya Nervoza Beslenme Tedavisi

Anoreksiya Nervoza Beslenme Tedavisi Nedir?

Merhaba! Bugün sizlere anoreksiya nervoza beslenme tedavisi hakkında bilgi vereceğim. Anoreksiya nervoza, genellikle beslenme bozukluğu olarak bilinen ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir durumdur. Bu yazıda anoreksiya nervoza nedir, belirtileri nelerdir, beslenme bozukluğu ile ilişkisi nasıldır, tedavi sürecinde beslenme yaklaşımının önemi ve yeme bozukluklarıyla ilgili destek grupları hakkında bilgiler bulabilirsiniz. Beslenme tedavisinin önemine dair detayları da paylaşacağım. Anoreksiya nervoza hakkında doğru bilgilere ulaşmak ve destek bulmak için yazımı dikkatlice okumanızı öneririm.

Anoreksiya Nervoza Nedir?

Anoreksiya Nervoza, genellikle yeme alışkanlıklarını etkileyen bir tür yeme bozukluğudur. Bu durumu yaşayan kişiler, vücut ağırlıklarını sürekli olarak kontrol etme eğilimindedir ve aşırı zayıflık gibi belirtiler gösterirler. Anoreksiya Nervoza’nın genellikle psikolojik kökenli olduğu düşünülse de tam olarak bilinen nedenleri bulunmamaktadır.

Toplumda, özellikle genç kızlar arasında daha sık görülen bu hastalık, kişinin yeme alışkanlıklarını ve beslenme düzenini ciddi şekilde etkileyerek sağlık sorunlarına yol açabilir. Belirtileri hakkında daha fazla bilgi edinmek için yazının devamını okuyabilirsiniz.

Anoreksiya Nervoza Belirtileri Nelerdir?

Anoreksiya Nervoza, insanların kendi beden ağırlıklarını ve şekillerini yanlış bir şekilde algılaması ve yeme alışkanlıklarını kontrol etme konusunda aşırı bir kaygı duyması ile karakterize edilen ciddi bir yeme bozukluğudur. Anoreksiya Nervoza belirtileri, genellikle genç kadınlarda görülse de erkeklerde de ortaya çıkabilmektedir.

Anoreksiya Nervoza belirtileri arasında; aşırı kilo kaybı, yetersiz beslenme, fiziksel egzersizlere aşırı düşkünlük, yeme alışkanlıklarında radikal değişiklikler, vücut imajı ile ilgili aşırı endişe, düşük enerji seviyeleri, zayıflık, mide bulantısı ve baş dönmesi bulunmaktadır.

Bu tür belirtileri olan bireyler için beslenme tedavisi oldukça önemlidir. Bu tedavi, bireyin sağlıklı bir şekilde kilo almasını, vücudunun ihtiyaç duyduğu besinleri almasını ve sağlıklı yeme alışkanlıklarını kazanmasını hedefler.

Beslenme Bozukluğu İle İlişkisi

Beslenme Bozukluğu, günümüzde giderek artan bir sağlık sorunudur. Genellikle psikolojik faktörlerin etkisi altında olan kişilerde görülen bu bozukluk, anoreksiya nervoza, bulimiya nervoza, binge eating gibi farklı türlerde ortaya çıkabilir. Bu rahatsızlıkların altında yatan nedenlerin başında ise genellikle toplumun dayattığı güzellik standartları, aşırı kilo endişesi, kontrol kaygısı gibi faktörler bulunmaktadır. Beslenme bozukluğu, kişinin fiziksel ve ruhsal sağlığını ciddi şekilde etkileyebilir.

Yeme bozuklukları yaşayan bireylerin tedavi sürecinde beslenme tedavisi büyük önem taşır. Hastaların düzenli, dengeli ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmaları tedavi sürecinin en önemli adımlarından biridir. Beslenme Tedavisi bireyin yaşına, cinsiyetine, kilosuna, yeme bozukluğunun türüne göre farklılık gösterir. Uzman bir diyetisyen eşliğinde yapılan beslenme tedavisi, kişinin fiziksel ve ruhsal sağlığının düzelmesine yardımcı olur.

Tedavi Sürecinde Beslenme Yaklaşımı

Nervoza, genellikle psikolojik bir rahatsızlık olarak kabul edilse de, aslında fiziksel sağlıkla da doğrudan ilgilidir. Beslenme tedavisi, nervoza rahatsızlığı olan bireyler için oldukça önemlidir. Tedavi sürecinde beslenme yaklaşımı, başarı şansını artırabilir.

Beslenme tedavisi, nervoza rahatsızlığı olan bireyler için hayati önem taşır. Bu tedavi yaklaşımı, kişinin sağlıklı yaşamını yeniden kazanmasına yardımcı olabilir. Doğru beslenme planlarıyla birlikte, psikolojik destek de önemlidir.

Nervoza beslenme tedavisi, kişinin vücudunu sağlıklı bir şekilde beslemesine yardımcı olur. Sağlıklı yeme alışkanlıkları edinmek, tedavinin en önemli adımlarından biridir. Ayrıca, diyetisyen ve terapistin yönlendirmelerine uygun bir şekilde hareket etmek de büyük önem taşır.

Yeme Bozukluklarıyla İlgili Destek Grupları

Yeme bozuklukları, genellikle bireylerin duygusal durumlarıyla ilişkilendirilen psikolojik bir bozukluktur. Anoreksiya Nervoza, Bulimia Nervoza ve Binge Eating Disorder (Aşırı Yeme Bozukluğu) gibi çeşitli yeme bozuklukları, beslenme alışkanlıklarında ciddi değişikliklere neden olan ve sağlık üzerinde olumsuz etkileri olan durumlardır. Bu tür yeme bozukluklarına sahip bireylerin rehabilitasyon sürecinde destek grupları oldukça önemlidir.

Nervoza tedavisi gören kişilerin, bu süreçte yaşadıkları zorlukları paylaşabilecekleri ve destek alabilecekleri bir grup terapisi, rehabilitasyon sürecinde oldukça etkilidir. Bu gruplar, özellikle benzer deneyimlere sahip olan bireyler arasında empati kurulmasına yardımcı olur ve yeme bozukluklarıyla mücadelede moral ve motivasyon sağlar.

Yeme bozukluklarıyla ilgili destek grupları, bireylere birlikte hareket etme, dayanışma ve moral verme fırsatı sunmaktadır. Aynı zamanda, bu gruplar, tedavi sürecinde sağlıklı beslenme alışkanlıkları konusunda da bilgi ve tecrübe paylaşımı yaparak bireylere destek olurlar. Destek gruplarının, beslenme tedavisi sürecindeki önemini göz ardı etmemek gerekir.

Beslenme Tedavisinin Önemi

Birçok psikolojik rahatsızlıkta önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle nervoza tipi yeme bozukluklarında beslenme tedavisi oldukça önemlidir. Bu tedavi, kişinin düzenli ve dengeli beslenmeyi öğrenmesine ve uygulamasına yardımcı olur.

Beslenme tedavisinin en önemli amacı, kişinin yeme düzenini düzeltmek ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarını kazandırmaktır. Personel, bireyin günlük beslenme alışkanlıklarını değerlendirir ve ona uygun bir beslenme programı oluşturur. Böylelikle kişi, sağlıklı beslenmeyi öğrenir ve vücudunun ihtiyaçlarını karşılar.

Beslenme tedavisinin bir diğer önemi de psikolojik destek sağlamasıdır. Bu tedavi sayesinde kişi, yeme bozukluğuyla başa çıkmak için gerekli olan psikolojik desteği alır. Beslenme uzmanı, kişinin duygusal ilişkisini yeme alışkanlıklarıyla nasıl kontrol edebileceğini öğretir ve ona yardımcı olur. Böylelikle, kişi yeme bozukluğuyla daha etkili bir şekilde başa çıkabilir.

Şizofreni Nedir? Şizofreni Tedavi Edilebilir mi?

Şizofreni Nedir?

Şizofreni, bireylerin düşünme, duygu ve davranışlarını etkileyen kronik bir ruhsal bozukluktur. Kişinin gerçeklik algısını yitirmesiyle karakterize olan bu hastalık, genellikle ergenlik döneminde veya erken yetişkinlikte başlar ve hayat boyu devam edebilir. Şizofreni, bireylerin toplumsal işlevselliğini önemli ölçüde etkiler ve günlük yaşamlarını zorlaştırabilir.

Şizofreni Belirtileri ve Türleri

Şizofreni belirtileri genellikle üç ana grupta incelenir: pozitif belirtiler, negatif belirtiler ve bilişsel belirtiler.

  1. Pozitif Belirtiler: Gerçeklikten kopma belirtileri olup halüsinasyonlar, hezeyanlar, düzensiz konuşma ve davranış gibi durumları kapsar.
  2. Negatif Belirtiler: İlgisizlik, sosyal çekilme, duygusal tepkilerde azalma gibi belirtilerdir.
  3. Bilişsel Belirtiler: Düşünme ve öğrenme becerilerinde düşüş, dikkat dağınıklığı ve bellek sorunları gibi bilişsel işlev bozuklukları içerir.

Şizofreni Türleri ve Temel Belirtileri Tablosu

Şizofreni Türü Temel Belirtileri
Paranoid Şizofreni Hezeyanlar, işitsel halüsinasyonlar, paranoya, düşmanca veya güvensiz davranışlar
Katatonik Şizofreni Hareketsizlik, sessizlik, tekrarlayan hareketler, konuşmada azalma
Hebefrenik (Dezorganize) Şizofreni Düzensiz konuşma, davranış bozuklukları, duygusal tepkisizlik
Ayrışmamış Şizofreni Genel belirtiler gösteren, belirli bir türe özgü olmayan şizofreni türü
Rezidüel Şizofreni Daha önce şizofreni tanısı almış, ancak belirtilerin hafifleyip daha az belirgin hale geldiği durum

Şizofreninin Nedenleri

Şizofreninin tam nedeni bilinmemekle birlikte, genetik ve çevresel faktörlerin hastalığın gelişiminde etkili olduğu düşünülmektedir.

  • Genetik Faktörler: Ailede şizofreni öyküsü varsa, hastalık riskinin artabileceği gözlemlenmiştir.
  • Beyin Kimyası ve Yapısı: Dopamin dengesizliği, beyin yapısındaki bazı anormallikler şizofreni riskini artırabilir.
  • Çevresel Etkenler: Erken yaşta maruz kalınan stres, viral enfeksiyonlar veya doğum öncesi komplikasyonlar, hastalığın tetikleyicileri arasında yer alabilir.

Şizofreni Tedavi Yöntemleri

Şizofreni tedavisinde temel amaç, semptomları kontrol altına alarak hastaların hayat kalitesini yükseltmek ve toplumsal uyumlarını sağlamaktır. Şizofreni tedavisi, ilaç tedavisi, psikoterapi ve sosyal destek gibi yöntemlerle yürütülür.

1. İlaç Tedavisi

Antipsikotik ilaçlar, şizofreninin pozitif belirtilerini kontrol altına almak için kullanılır. Bu ilaçlar, beyin kimyasını dengeler ve hastaların halüsinasyon ve hezeyan gibi gerçeklikten kopma belirtilerini hafifletir.

İlaç Tedavisinde Kullanılan Başlıca İlaç Türleri Etki Alanı Yan Etkileri
Klasik Antipsikotikler Pozitif belirtileri azaltır Kas sertliği, titreme
Atipik Antipsikotikler Pozitif ve negatif belirtilere etki eder Kilo alımı, uyku düzeninde bozulmalar

2. Psikoterapi

Bilişsel davranışçı terapi (BDT), şizofreni tedavisinde yaygın olarak kullanılır. Bu terapi, hastaların düşünce ve davranış kalıplarını yeniden yapılandırmasına yardımcı olur. Ayrıca, psikososyal terapi ve grup terapisi gibi yaklaşımlar da bireylerin sosyal becerilerini geliştirmelerini sağlar.

Psikoterapi Yöntemi Faydaları
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) Olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmeye ve başa çıkmaya yardımcı olur
Psikososyal Terapi Sosyal becerileri geliştirme, toplum içinde uyum sağlama
Grup Terapisi Diğer hastalarla deneyim paylaşımı, destek sağlama

3. Rehabilitasyon ve Sosyal Destek

Sosyal beceri eğitimi, iş bulma desteği ve günlük yaşama uyum programları gibi rehabilitasyon yöntemleri, hastaların toplum içinde daha bağımsız bir şekilde yaşayabilmelerini amaçlar. Aile eğitimi ve destek programları da şizofreni hastalarının tedavi sürecinde önemlidir.

Tedavi Sürecinde Aile ve Çevrenin Rolü

Şizofreni tedavisinde aile desteği oldukça önemlidir. Aile üyelerinin hastalık hakkında bilgi sahibi olması, tedavi sürecine katkı sağlar. Aile, hastanın belirtilerini tanıyıp ona doğru destek sunarak tedavi sürecinin başarılı ilerlemesine yardımcı olabilir. Aile desteği, hastanın toplumdan kopmaması ve sosyal yaşama daha aktif katılabilmesi için kritik bir unsurdur.

Aile Desteğinin Önemi Tablosu

Aile Desteği Katkısı
Hastalığı Anlama Hastalığın belirtilerini tanıma ve doğru destek sağlama
Sosyal Destek Hastanın izolasyondan korunması
Tedaviye Uyumu Artırma İlaçların düzenli alınmasına yardımcı olma
Kriz Durumlarında Müdahale Kriz anlarında hastanın güvenliğini sağlama

Erken Tanı ve Müdahalenin Önemi

Şizofreninin erken teşhis edilmesi, semptomların daha hafif yaşanmasını ve tedavi sürecinin daha başarılı olmasını sağlar. Erken dönemde başlanan tedavi, hastaların sosyal ilişkilerini sürdürebilmesi, eğitim ve mesleki hayatlarını destekleyebilmesi açısından oldukça önemlidir.

Erken Müdahalenin Faydaları Açıklama
Daha Az Yoğun Belirtiler Erken tedavi ile belirtiler hafifler, daha kontrollü hale gelir
Yaşam Kalitesinin Artması Sosyal uyumun kolaylaşması, iş ve eğitimde başarı oranının artması
Krizlerin Azalması Tedaviye erken başlamak, kriz dönemlerini önleyebilir

Şizofreni Tedavi Edilebilir mi?

Şizofreni kronik bir hastalık olmasına rağmen, doğru tedavi yöntemleriyle semptomlar kontrol altına alınabilir. Şizofreni tedavisi, uzun süreli bir süreç gerektirse de uygun ilaçlar, terapi ve sosyal destek ile hastalar bağımsız ve üretken bir yaşam sürdürebilir. Tedaviye uyum, özellikle ilaçların düzenli kullanımı, tedavi sürecinin başarılı olması açısından önem taşır. Aile desteği, sosyal yaşamla bağlantının kopmaması için tedavinin en önemli bileşenlerinden biridir.

Sonuç

Şizofreni, karmaşık ve yaşam boyu süren bir hastalık olsa da, etkili tedavi yöntemleri ile yönetilebilir. Hastalar, kendilerine uygun tedavi seçenekleri ve aile desteğiyle yaşam kalitelerini artırabilir. Erken teşhis ve tedaviye başlamak, hastalığın etkilerini en aza indirgeyerek daha sağlıklı ve uyumlu bir yaşam sunabilir. Şizofreni tedavisinde başarı, sadece ilaç ve terapi ile değil, aynı zamanda hastanın çevresinden alacağı destek ile de güçlenir.

Ayrılık İnsanı Değiştirir mi ?

Ayrılığın İnsana Etkisi

 

İnsanların yaşadığı genel problemlerden biride ayrılıktır. Ayrılık ilişkiyi başlatmak kadar doğal bir süreçtir. Ancak bu süreci atlatmak insandan insana göre değişir. Bazı insanlarda oldukça fazla yıkım gösterdiği bu dönemde bazı insanlarda normal hayatlarına güzel bir şekilde devam eder. Bu oldukça değişken bir özelliktir. Szlere farklı tür insanların özellikleri ve davranışları hakkında detaylı bilgi vereceğiz.

 

Ayrıldığında Kendini Kapatan İnsan Özellikleri

 

Her insanın ayrılığı atlatması değişkenlik gösterir. Bu yüzden kimse kimsenin ayrılma döneminde geçirdiği süreci sorgulayamaz. Ayrıldığında kendini kapatan insan durgunlaşır ve sessizleşir. Kendini dış dünyadan soyutlar kendi iç dünyasına hapsolur ve kafasında olan sorulara cevap aramak ister. Bu belki uzun bir süre belki de kısa bir süre içerisinde son bulur. Daha sonra güçlü bir şekilde hayatına devam ederler. Ancak bu dönemde sessizliğini korur ve kendi kafasındaki düşüncelerine kapılır. İnsanların kendi hakkında veya ilişkisi hakkında olan düşüncesinden ziyade kafasında olan düşünceleri önemser ve buna yönelik çalışmalar yapar. Ancak Eninde sonunda hayatına yaşama ve hedeflerine devam eden bu özellik genellikle insanların beşte ikisini de bulunmaktadır. Bu genele bakılacak olursa ortalama bir orandır ancak yeterli değildir. Çünkü günümüz ilişkilerinde artık saygı ile bitirmekten ziyade karşı tarafa olan hakaret ya da nefret içerikli sözler söylemek oldukça yaygındır. Ancak sessiz ve sakin bir şekilde bu süreci atlatmak ve hayatına devam etmek gerekmektedir.

 

Ayrılık İnsanı Değiştirirmi
Ayrılık İnsanı Değiştirirmi

Ayrılık Sonrası Takıntı Yapan İnsanlar

 

Takıntılı insanda genellikle ayrılık sonrası bir psikolojik sorundur. karşıdaki kişiye duydunuz bağlılık ve bağımlılık dolayısıyla bu takıntı ayrılık sonrası gerçekleşir. Onsuz yaşayamam, onsuz hayatına devam edememe veya hiçbir şeyi başaramama gibi düşünceler sizi takıntılı biri haline getirir. O kişiyi hayatınızda zorla veya isteyerek tutmak, hiçbir şey olmamış gibi davranmak ve sağlıksız düşüncelerle hayata devam etmek bu takıntılı insan örneklerinden biridir. Bu yüzden sizler de bu gibi takıntılı insanların psikolojik sorunu olduğundan emin olarak bunun daha iyi çözüme kavuşması için yardım etmeniz gerekmektedir. Çünkü takıntılı insan psikolojisi bir müddet sonra kişiye ve karşı tarafa oldukça fazla zarar verir ve bu uzun süreli bir psikolojik tedaviden sonra sağlığa kavuşma anlamına gelir. Bu uzun süre yaşamamak için baştan iyi bir şekilde anlaşarak ve bu takıntıda halini dikkate alarak geçirmek önemlidir.

 

Ayrılık Sonrası Başka İnsanlara Yönelmek

 

Bu hayatımızı iki türlü olarak görülmektedir. İlk olarak ayrıldığında insanlar kendini yalnız hissetmekten ziyade birilerinin yanında, birileri ile konuşarak veya zaman geçirerek halletmeye çalışmaktadırlar. Bu kişiler kişinin hayatında arkadaş veya aile olabilmektedir. Değişen bu insan tipleri içinde değişmeyen tek şey ise insanın yalnız hissetmemek için yanında sürekli birini bulundurma ihtiyacıdır. Dolayısıyla konuşmak, tartışmak belki de sürekli ilişki konusunu açmak ve ayrılığından bahsetmek isterler. Sadece konuşarak rahatlar, konuşarak bir şeylerin kafasına çözüme ulaştığını hissederler. Bu yüzden de ayrılık sürecini atlatana kadar da sürekli insanlarla konuşma iletişim veya odak haline gelme isteği halindedirler. Bunu anlatmak için yalnızlığa alışmak, yalnızlığı sevmek ve kendini bulmak adı altında çalışmalar yapmak gerekmektedir. Bu ayrılma sonrası insan psikolojileri çoğu hastalıktan veya hasta olabilme ihtimaline karşı görülmektedir. Dikkatli bir şekilde psikolojinizi koruyarak bu süreci atlatmak bizim için en sağlıklısı olacaktır. İkinci olarak görülen insan tiplerinden biri de ayrılık sonrası hemen yeni bir ilişkiye başlamaktır. Buna toplum dilinde yara bandı olarak kullanma ifadesinde kullanmaktayız. Eğer bizler bir ilişkiden çıktığımızda o yorgunluğu veya o aradaki etkileşimi atlatmadan yeni bir ilişkiye veya flört olarak kisiyle konusmaya başlarsak bu ağır bir süreçten geçeceğimizi dair bir işaret olacaktır. Bizler eğer bir ilişkiye bitirdiğimizde onu silmezsek ve o sekilde bir yeni iliskiyr baslarsak bu bizi her acıdan hayatımıza etki edecektir. İlk önce unutmayı ve sindirmeyi beklemek kendiniz icin yapacak en önemli seylerdendir. Daha sonralardan tabii ki de yeni ilişkiler, yeni insanlarla tanışma gibi olaylar gerçekleştirmek mümkündür. Ancak ayrıldıktan hemen sonra ilişki yapmak size ya karşıdaki kişiye zarar verir ve karşı tarafa da yapılan büyük bir saygısızlıktır.

Cute couple in a field. Lady in a hat. Man in a brown coat.

Ayrılığın Arkadaş Ortamında Ki Etkisi

 

İlişki yapıldığında insan kendini bir tık özgüvenli hissetmektedir. Yanındaki insana tamamen güvencesi olmakla birlikte onun da bir şeyler yapmak veya arkadaş ortamına girmek kendini huzurlu ve mutlu hissettiriyordur. Ancak bunun sona ermesi toplumdan kendini yalnızlaştırma, ötekileştirme ve aynı zamanda kendinesorun aramaya teşvik etmektedir. Bu nedenle arkadaş ortamında da bir hayli düşük performans veya duygusal olarak çöküş gerçekleştirmek mümkündür. Buna yönelik bir kaç arkadaşınız ile aranızın bozulmasını birileriyle kavga etmeniz veya kafanızda bazı olayların yanlış bir şekilde dönmesi normaldir. Bu bir süreçtir ve anlatılması için zaman gereklidir.

Bu zamanı en iyi şekilde değerlendirmek için biraz daha tek başınıza yalnız kafayla ve sakin bir şekilde düşünmek gerekmektedir. Siz de öyle, eğer ayrılık aşamasında iseniz veya ayrılma sürecine girdiyseniz kendinizi yalnızlığa tek başına olmaya alıştırmanız gerekir. Bu insan hayata her zaman tek başına gelmiştir ve tek başına devam edecektir. Bizler kendi ayaklarımızın üzerinde durmadıkça hiçbir şey yolunda gitmez ve kendi özgüvenimizi benliğimizi bulamayız. Bu yüzden insan ilk önce kendini sevmeli kendiyle barışık olmalı ve kendi hedefleri doğrultusunda tek başına ilerlemeyi öğrenmelidir. Bir insana muhtaç kalmak oldukça yanlış bir tercih ve aynı zamanda psikolojik olarak büyük bir hasara neden olur. Kimse kimseye bu hayatta mecbur veya bağlı olmak zorunda değildir.

 

Ayrılık Zor Mudur?

 

Ayrılık insanı değiştirir. İnsanın düşüncelerini, karakterini, davranışlarını her açıdan farklı farklı bir şekilde görmemizi sebep olur ve oldukça şaşıracağımız durumlar ortaya çıkar. Sizler tanıdığınız insanların ayrıldıktan sonra değişmiş olabileceğini görmektesiniz. Bunun için ilk olarak bu ayrılmayı kaldırabilecek bir bünyeye aynı zamanda psikolojiye hazır olup olmadığını test etmek gerekmektedir. Eğer hazır değilse bu ağır süreci en iyi destekle atlatması mümkündür. Karşı taraftan aldığı destekleyici tarzda yorumlarla anlatması mümkündür. Ancak tek başına yalnız destek almadan atlatmak kişi için çok zorlu bir süreçtir. Bu nedenle yakınlarınız veya çevrenizde ayrılma aşamasında olan insanlara gördüğünüzde onların yanında kendinizin olduğunu hissettirmeniz önemlidir. Bu hem erkek hem de kadın için geçerli olan bir süreçtir. Kadınların daha fazla duygusal olmasını, erkeklerin bu dönemi zor geçirmediği anlamına gelmemektedir. Bir ilişki bittiğinde pişman olacak geri dönecek gibi cümleler kurması yanlıştır.

Kisiye zarar vermektedir. Bitti cümlesini kurmak önemlidir. Karşı tarafa ayrılık sonrası hakaret etmek, aşağılamak, arkasından konuşmak gibi hatalı davranışlarda bulunmamak gerekmektedir. Size ne yapmış olursa olsun karşı taraf bir insandır ve sizler kendi karakterinizi bozmadan aynı şekilde ona karşıxhal ve tavırlara da devam etmeniz gerekmektedir. İlişkiyi kesmek istiyorsanız da bunu açık bir şekilde ve saygı ile yapmanız gerekir. Küfür, aşağılama gibi tarzda olaylar bu konularda olmamalıdır. Ayrılık zordur bunu atlatması daha zordur. Sizler ayrılıktan korkmayın, ayrıldığınızda da duygularınızı en içten bir şekilde yaşayarak büyümeyi ve gelişmeyi göz önüne alın. Ayrılık insanın doğasında vardır. Bizler ne kadar ilişkiye yönelik adımlar atıyorsak bazen insanlar içinde ayrılık vakti gelmiş ve bu adımları atması gerekmektedir. Sizler bu süreçte insanlara yardım etmek, destek olmak gibi psikolojik açıdan yardımlarda bulunabilirsiniz. Bu her iki taraf için de iyi gelebilecek ayrıntılardır. Kişinin kendi karakterine ve tercihine göre onu bu süreçte yalnız bırakma veya yanında olma isteğini karşılayabilirsiniz. Ancak şu vardır ki zaman her şeyin ilacıdır ve ayrılık ve bir zaman sonra geçer gider. Sizler kendi önünüzde hedefe bakarak tek başına ayakta durmayı öğrenmeniz gerekir. Bu hayata tek başımıza geliyoruz bir insana bağlı olarak değil.

 

Ayrılık konusunda uzman yardımcı için hemen randevu oluşturabilirsiniz. Ankara Psikolog randevu oluşturmak için formu doldurabilirsiniz.

 

İnstagram : Psikolog Kübra Meşe

Youtube : Psikolog Kübra Meşe

Çocuk Yetiştirirken Dikkat

ÇOCUK YETİŞTİRİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?

 

Çocuk lar, önce ailede ondan sonra ise arkadaş çevresi ve okulda büyürler. Bir çocuğu dünyaya getirmek kadar o çocuğu büyütebilmekte önemlidir. Çocuklar çevreye göre şekillenirler. Etraflarında olup biten çoğu şeye zaman içinde alışırlar ve davranışlarını, üsluplarını bu şekilde belirlerler. Çoğu anne çocuğunu iyi bir şekilde büyütmek ister fakat her zaman bunu beceremeyebilirler. Şimdi özellikle dikkat etmeleri gereken yerlerden bahsedelim.

 

  • Aile içindeki konuşma ve hitap şekli çok önemlidir.

Eğer ki bir ailede yüksek ses ile tartışmalar oluyorsa veya aile içinde argo kelimeler sıkça gün yüzüne geliyorsa, o çocuğun bu olaylara şahit olupta argo kelime kullanmamasını kimse bekleyemez. Bu nedenle çocuğun olduğu ortamda bu tarz hareketler gösterilmemelidir. Özellikle şiddet ve argonun bulunmadığı bir ortamda büyütülmesi gerekiyor.

  • Çocuğunuz ailede ne görmekte ise dışarıya da onu yansıtır.

Bir çocuk, anne babasız büyürse o çocuğun yaş aldıkça nasıl biri olacağını kimse tahmin edemez. Fakat bir çocuk sevgi ve mutluluğun ön planda olduğu bir yerde yetişmiş ise o çocuğun az çok nasıl biri olacağı tahmin edilebilir. Yani demek istediğim bir çocuk doğurduysanız ve eğer onu düzgün yetiştirmeyi umut ediyorsanız bu sizin elinizdedir.

Çocuk Yetiştirirken Dikkat
Çocuk Yetiştirirken Dikkat
  • Eğer ki çocuğunuzu disiplin içinde yetiştirmek istiyorsanız ona her şeyin yeteri kadarını göstermeyi deneyin

. Mesela en sevdiği oyununun belli bir süreye tabi tutulması, bunu yaparken aynı şeyi çocuğunuz sadece iyi olduğu şeylerde değilde kötü şeylerde de sınırlandırabileceğinizi gösterin.Hiçbir çocuk, istisnalar hariç, ödev yapmaktan keyif almaz. Çalışmanın bile beyini dinlendirmek amacıyla bile olsa sınırı olabilmelidir. Bu şekilde her şeyi yetecek kadar uygularsanız disiplinli bir çocuk yetiştirmek için tohumları atmış olursunuz. Fakat eğer çocuğunuzu mutlu bir aile ortamında huzurla yetiştirmek istiyorsanız, o çocuğa istediği her oyuncağı alarak bunu yapamazsınız. Bir süre sonra bu oyuncaklardan da sıkılacak ama ona her koşulda güvendiğinizi ona hissettirirseniz bu onu mutlu edecektir. Bazı babalar veya anneler, kendi ailelerinden görmedikleri için çocuklarına nasıl sevgi göstereceğini bilmez ya da bunu yansıtmayı beceremezler. Çocukların kalbi, güneş gören çiçeğe benzer, güneş gören çiçek nasıl canlanıyorsa onların kalbide sevgi gördüklerinde bu şekilde olmaktadır. Sevgi göstermek çokta zor bir eylem değildir ki. İki içten edilen güzel söz ve dertlerini dinleyip çare bulmak veya bulacağını hissettirmek, güven vermek için verilen küçük bir sarılıştan ibarettir. Çocuklarınız bir hata yaptığında sizin vereceğiniz tepki çok önemlidir. Veya çocuğunuz bir yerden düştüğünde ağlamaya başlamadan önce size bakar eğer ki siz bir şey yok diyip gülerseniz o çocukta bunun basit bir şey olduğunu düşünür ama siz şaşırıp korku dolu gözlerle ona bakarsanız ağlama başlar. Yetişkin psikolojisiyle çocuk psikolojisi aynı olmadığı için çoğu yetişkin verdiği tepkilerin çocuğu için ne kadar önem taşıdığının farkında değildir. Çocuklarınızın her şeyine de karışmamalısınız çünkü siz istediğiniz kadar hayır ya da evet diyin o çocuk bunu deneyimleden anlayamaz.

  • Bazı şeyleri yaşamaları gerekiyor

Bırakın yaşasınlar. Çocuğunuzun bebekliğinden ergenliğine kadar birçok arkadaşı olacaktır. Siz tabiki onun arkadaş çevresine dikkat edeceksiniz fakat ona karışmak yerine gereken uyarıyı yapın kiminle karşılaşacağını bilsin. Çocuğunuzun bir hataya düşmesinden endişelenmeyin. Herkesin hata yapma payır vardır bu hayatta. Anneler genellikle çocukları kendi yaptıkları hataları yapmasınlar diye çok uğraşıyor fakat bilmiyorlar ki kendileri o hataları yapmasalar şu anda bu kadar tecrübeli veya olgun olamazlardı. Tabiki çocuklarınızı çoğu konuda dizginleyebilir veya çevreye karşı koruyabilirsiniz fakat kısıtlamamalısınız. Bırakın nasıl yaşamak istiyorlarsa öyle yaşasınlar, hata yapmaları gereken yerde yapsınlar, uçurumdan en dibe çakılmak ne demek bilsinler ki o girdikleri uçurumdan çıkmayı da başarabilsinler.

  • Çocukların en tehlikeli zamanları hayatı yavaş yavaş öğrenmeye başladıkları ergenlik çağıdır.

Çoğu genç veya çocuk için ergenlik çağı farklı şekilde geçmektedir. Bazı insanlar çok çabuk olgunlaşabilirken bazıları 25 yaşında bile hala 13 yaşına tıkılı kalmış gibi olabiliyor. Kız çocukları, erkek çocuklarına göre daha erken ergenlikten çıkmaktadır. Çocuk yetiştirmek bütün ihtiyaçlarını giderdikten sonra sokağa salmak demek değildir. Çocuğunuzun eğer erkekse kızlara karşı, kız ise erkeklere karşı nasıl davranması gerektiğini öğretmekle başlanabilir. Sadece karşı cinse değil bir erkeğin bir erkeğe ve bir kızın bir kıza karşı da nasıl yaklaşması gerektiğini, nasıl diyalog kurması gerektiğini bilmesi gerekir. Kısaca bunu bir insanın bir insana olan tutumu da diyebiliriz.

  • Çocuğunuzun asosyal bir birey mi yoksa sosyal bir birey mi olacağı da size bağlıdır.

Çocuklar özellikle ortaokula başladığında kişilikleri şekillenmeye başlar. Liseye geçerken de büyümeye başladıklarını farkederler. Yani sizin ortaokul zamanlarında çocuğa bir şeyler aşılamaya başlamanız gerekiyor, o kendine aşılamaya başlamadan. Çocuğunuza kitap okumayı alıştırabilirsiniz, çocuğunuz eğer ki bir şeyi yapmak istemiyorsa ona aynı şeyi dayattırmayı değil de sevdirmeyi deneyin, denediniz ve sevmediyse başka bir şeye geçin. Kitap okumak, zihini ve ufku genişlettiği gibi çocuğunuzun da bilge bir kişi olmasına yardımcı olacaktır. Kitap okumak sonradan da sevilebilir tabi fakat ergenliğe girmeden önce alışmaya başlamasının kendi yaşamında da büyük bir farkındalık yaratacağına emin olabilirsiniz.

  • Çocuğunuza eğer ki imkânınız varsa her şeyi tadabilmesine yardımcı olmaya çalışın.

Mesela tiyatroya götürmek gibi. Her çeşit filmi izletmek, sinemaya götürmek gibi. Sevebileceği spor dallarına onu yönlendirmek gibi. Ebeveynler olarak siz çocuğun hayatı değil çocuğun menajeri olun. Çocuğunuz zaten yaş aldıkça bir şeylere yönelecektir ya da hiçbir şeye yönelmeyecektir ama sevdiği, elbet bir şeyler olacaktır. Siz sadece ona öncü olmaya bakın. Gitar çalmayı denesin, bale yapmayı, dans etmeyi, piyano çalmayı veya yüzmeyi. Hiçbir şey bilmese bile bir şeyler bilsin ya da deneyimlemiş olsun en azından. Çocuklarınızın önünü kapatıp engellemek yerine önünü açın ki bir şeyleri deneyimleyebilsin. Eve kapatmak yerine onu dışarıya yönlendirin ki kimi sevip kimi sevmeyeceğini, kimlerin iyi kimlerin kötü olduğunu, kiminle arkadaş olabileceğini veya olmayabileceğini anlayabilsin. Bu sayede asosyal biri olmaktan da onu kurtarmış olursunuz. Asosyal olmayı seven bir çocuğunuz olabilir belki sessiz sakin ve kimseyle muhattap olmamayı tercih eden ama bu ona her zaman bir fayda sağlamaz. Çocuklarınızın seçimlerinde yardımcı olun onlar yerine seçmeyin.

Anne çocuk ilişkilerinde de baba çocuk ilişkilerinde de önemli olan çocuğa bir şeyler katabilmek, ona sevginizi ve yanınızda olduğunu hissettirebilmektir. Çocuğunuza sahip çıkmanız gerekirken bir diğer yanda hata yaptığında bunun bir hata olduğunu ona söylemeniz gerekebilmektedir görüldüğü üzere.

 

Eğer bu konuda yardım almak isterseniz Ankara Psikolog Olarak sizlere yardımcı olabilmekteyiz.

 

rüyada anne görmek

Rüyada Anne Görmek Ne Anlama Gelir?

Rüyada Anne Görmek Ne Anlama Gelir? | Psikolojik ve Spiritüel Yorum Rüyada anne görmek, insanların en derin duygusal …

ruyada-gelinlik-giymek-psikolojide-ne-anlama-gelir

Rüyada Gelinlik Giymek Psikolojide Ne Anlama Gelir?

Rüyada Gelinlik Giymek Psikolojide Ne Anlama Gelir? Rüyada gelinlik giymek çoğu zaman “evlilik istiyorum” şeklinde …

rüyada saç kesmek psikolojide bilimsel anlamı

Rüyada Saç Kesmek Ne Anlama Gelir? | Psikolojik ve Bilimsel Yorum

Rüyada Saçlarını Kesmek Psikolojide Ne Anlama Gelir? Rüyalar, bilinçdışımızın sembolik diliyle duygularımızı, …