Etiket: <span>çocuk</span>

Çocuk Psikolojisi Nedir

Çocuk Psikolojisi Nedir?

Çocuk Psikolojisi Nedir?

Bugün sizlerle çocuk psikolojisi üzerine temel ilkeleri ve yaşamın erken dönemlerindeki psikolojik gelişimi paylaşacağım. Çocukların duygusal ve sosyal gelişimi, yaşadıkları davranış sorunları ve çözüm yolları, özgüven ve özbakım becerilerinin geliştirilmesi, ayrıca stres ve kaygıyla başa çıkma yöntemleri konularına da değineceğim. Her ebeveynin ve çocuk yetiştiren herkesin bilmesi gereken bu konular hakkında bilgi sahibi olmak, çocuklarımızın sağlıklı ve mutlu bir şekilde büyümesine katkı sağlayacaktır. Keyifli okumalar dilerim.

Çocuk Psikolojisi Temel Ilkeler

Çocuk Psikolojisinin Temel İlkeleri, çocukların psikolojik gelişimlerini anlamak ve sağlıklı bir şekilde büyümelerini desteklemek için önemli bir kavramdır. Çocuk psikolojisi, çocukların duygusal, sosyal, bilişsel ve davranışsal olarak nasıl büyüdüklerini ve nasıl gelişim gösterdiklerini inceler. Bu ilkelere hakim olmak, çocukların ihtiyaçlarını anlamaya yardımcı olur ve onların sağlıklı bir şekilde büyüyebilmeleri için gereken destek ve rehberlik sağlar.

Birinci ilke, çocukların bireysel farklılıklarını dikkate almaktır. Her çocuk farklıdır ve farklı bir şekilde büyür. Bu nedenle, çocukların yetenekleri, ilgi alanları ve kişilik özellikleri göz önünde bulundurularak eşsiz bir şekilde desteklenmelidir. İkinci ilke, çocukların çevreleriyle etkileşimini önemsemektir. Çocuklar, aileleri, arkadaşları ve öğretmenleri gibi çevreleriyle etkileşim halindedir ve bu etkileşimler çocukların gelişimini büyük ölçüde etkiler. Bu nedenle, çocukların sağlıklı ilişkiler kurmalarını ve etkili iletişim becerileri geliştirmelerini desteklemek önemlidir.

Bir diğer ilke, çocukların duygusal ve sosyal becerilerini geliştirmektir. Çocukların duygularını tanımaları ve ifade etmeleri, başkalarıyla etkili bir şekilde ilişki kurmaları için çok önemlidir. Ebeveynler ve bakıcılar, çocuklara duygusal desteğin yanı sıra sosyal becerilerin de nasıl geliştirileceği konusunda rehberlik etmelidir. Ayrıca, çocuklarla aktif bir şekilde iletişim kurmak ve güvenli bir bağ kurmak da duygusal ve sosyal gelişimi destekler.

Yaşamın Erken Dönemlerindeki Psikolojik Gelişim

Yaşamın erken dönemlerindeki psikolojik gelişim, çocukların hayatının ilk yıllarında yaşadığı büyük değişimleri ve bu dönemlerdeki psikolojik etkileşimleri anlamaya odaklanır. Bu dönem, bebeklikten okul öncesi döneme kadar olan süreyi kapsar ve çocuğun kişilik, duygusal, zihinsel ve sosyal gelişimini kapsayan birçok önemli dönüm noktasını içerir.

Çocuklar, bu dönemde hızla büyürken birçok farklı beceri kazanır ve dünyayı keşfetmeye başlarlar. Yeni doğan bir bebek, dünyayı çevreleyen uyaranları keşfetme arzusuyla doğar. Bu dönemde, çocuklar temel fiziksel becerileri öğrenirken aynı zamanda sosyal ve duygusal bağları da geliştirmeye başlarlar. Göz teması kurma, güven ilişkileri kurma ve temel iletişim becerilerini kullanma gibi becerilerin gelişimi büyük önem taşır.

Çocuğun erken dönemdeki psikolojik gelişimi, aile ortamı ve çevresel etkiler tarafından da şekillendirilir. Ailedeki ilişkiler, çocuğun duygusal ve sosyal gelişimini etkilerken, kültürel faktörler ve sosyal deneyimler de çocuğun zihinsel ve bilişsel becerilerini etkiler. Bu dönemde çocukların düzenli bir rutin ve sevgi dolu bir ortamda yetişmeleri, sağlıklı bir psikolojik gelişimin temelini oluşturur.

Çocuk Psikolojisi Duygusal Ve Sosyal Gelişimi

Çocukların Duygusal ve Sosyal Gelişimi

Çocukların duygusal ve sosyal gelişimi, onların birey olarak büyümeleri ve toplumda yer almaları için önemli bir süreçtir. Bu süreç, çocuğun doğumundan itibaren başlar ve genellikle ergenlik dönemiyle tamamlanır. Çocukların duygusal ve sosyal gelişimi, aile, okul, çevre ve diğer çocuklarla olan etkileşimleri yoluyla şekillenir. Bu süreçte, çocuklar duygusal becerilerini geliştirir, sosyal ilişkiler kurar ve kendilerini ifade etme yollarını öğrenirler.

Çocukların duygusal gelişimi, duygularını tanıma, ifade etme ve kontrol etme yeteneklerini içerir. Bu süreçte, çocuklar farklı duyguları tanır ve isimlendirir. Örneğin, sevinç, üzüntü, korku ve öfke gibi duyguları ayırt edebilirler. Ayrıca, duygularını ifade etme yolunu öğrenirler. Bu, doğru ve etkili iletişim becerilerinin geliştirilmesini gerektirir. Çocuklar, duygularını ifade etmek için kelime kullanmanın yanı sıra beden dili ve yüz ifadelerini de kullanabilirler.

Çocukların sosyal gelişimi ise, diğer insanlarla ilişki kurma ve etkileşimde bulunma becerilerini içerir. Bu süreçte, çocuklar hem akranlarıyla hem de yetişkinlerle etkileşim kurmayı öğrenirler. Sosyal beceriler, başkalarını anlama, empati kurma, işbirliği yapma ve problem çözme gibi yetenekleri içerir. Çocuklar, sosyal ortamlarda kendilerini ifade etmeyi, kurallara uymayı ve diğer insanlarla uyumlu bir şekilde etkileşimde bulunmayı öğrenirler.

  • Çocukların duygusal ve sosyal gelişimi, ailede başlar. Örneğin, ebeveynlerin çocuklarına sevgi ve destek göstermesi, onların duygusal gelişimine olumlu etki eder. Aynı şekilde, aile içindeki iletişim ve etkileşim de çocukların sosyal becerilerinin gelişmesine katkı sağlar.
  • Okul da çocukların duygusal ve sosyal gelişiminde önemli bir role sahiptir. Okul ortamı, çocukların pek çok farklı kişiyle etkileşimde bulunmasını sağlar ve sosyal becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur.
Çocukların Duygusal ve Sosyal Gelişimini Desteklemek İçin Yapılması Gerekenler:
1. Çocukların duygularını tanımalarına ve ifade etmelerine fırsat vermek
2. Empati kurmalarını teşvik etmek
3. İyi iletişim becerilerinin geliştirilmesine destek olmak
4. Sosyal etkileşimler için fırsatlar yaratmak
5. Sosyal becerilerin öğretildiği etkinliklere katılım sağlamak

Çocukların duygusal ve sosyal gelişimi, onların sağlıklı bir şekilde büyümeleri ve toplumda başarılı bir şekilde yer almaları için önemlidir. Bu süreci desteklemek için aileler, okullar ve toplum olarak çocukların duygusal ve sosyal becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmalıyız.

Çocuklardaki Davranış Sorunları Ve Çözüm Yolları

Çocukların davranışları, onların duygusal ve zihinsel gelişimlerinin bir göstergesidir. Bu nedenle, çocukların davranış sorunlarıyla baş etmek ve çözüm yolları bulmak, onların sağlıklı bir şekilde büyümeleri ve gelişmeleri için önemlidir. Çocuklardaki davranış sorunları, farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir ve çeşitli şekillerde kendini gösterebilir. Bu yazıda, çocuklardaki davranış sorunlarına ve bu sorunların nasıl çözülebileceğine odaklanacağız.

Davranış sorunları, çocukların sosyal, duygusal ve bilişsel işlevlerini etkileyebilir. Çocukların içinde bulunduğu ortam, aile dinamikleri, genetik faktörler, çevresel stresler ve travmalar gibi birçok etken, çocuklardaki davranış sorunlarının ortaya çıkmasında rol oynayabilir. Çocukların davranış sorunlarını ele alırken, bu etkenleri dikkate almak önemlidir.

Bazı yaygın davranış sorunları, saldırganlık, yalan söyleme, hiperaktivite, dikkat eksikliği, öfke nöbetleri, sosyal sorunlar, okul başarısızlığı ve uykuya dalmada zorluk gibi sorunları içerebilir. Bu sorunlar, çocuğun hem ailesine hem de çevresine olumsuz bir şekilde etki edebilir. Ancak, çocuk psikolojisi çocukların davranış sorunları çözülebilir ve çocuklar sağlıklı bir şekilde büyümeye devam edebilir.

Çocuklardaki Davranış SorunlarıÇözüm Yolları
Birbirine vurma, ısırma gibi agresif davranışlar1. Aile içi iletişimi güçlendirmek: Çocuğun duygularını ifade etmesini sağlamak için aile içi iletişimi geliştirmek önemlidir. Empati kurmak, sorunları konuşmak ve çocuğun duygularına saygı göstermek, agresif davranışları azaltmada etkili olabilir.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite2. Rutin ve yapılandırılmış bir ortam sağlamak: Çocuğun dikkatini sürdürebilmesi için rutin ve yapılandırılmış bir ortam sağlanmalıdır. Öğrenme materyalleri düzenli olarak düzenlenmeli, çocuğun dikkati dağıtacak faktörler minimize edilmelidir.
Sosyal becerilerin eksik olması3. Oyun ve etkileşimli aktiviteler: Çocuğun sosyal becerilerini geliştirmek için oyun ve etkileşimli aktiviteler önerilir. Arkadaşlarıyla oynaması, takım çalışmalarına katılması ve sosyal becerilerini kullanması teşvik edilmelidir.

Bu gibi davranış sorunlarına çözüm bulmak, çocukların sağlıklı bir şekilde gelişimini destekler ve ailelerin günlük yaşantısını kolaylaştırır. Çocuk psikolojisi hakkında daha fazla bilgi edinmek ve sağlıklı bir çocuk yetiştirmek için uzmanlardan destek almak önemlidir. Çocukların davranış sorunları, açık iletişim, anlayış ve sabır ile çözülebilir.

Çocukların Özgüven Ve Özbakım Becerilerinin Geliştirilmesi

Çocukların özgüveni ve özbakım becerileri, sağlıklı bir psikolojik gelişimin temel taşlarıdır. Özgüven; bireyin kendine olan güven duygusudur ve özbakım becerileri ise kişinin kendi bakımını sağlayabilme yeteneğidir. Bu becerilerin geliştirilmesi, çocukların kendilerine olan güvenlerini artırarak, bağımsızlık duygularını güçlendirecektir.

Çocukların özgüven ve özbakım becerilerini geliştirmek için çeşitli etkinlikler ve yaklaşımlar uygulanabilir. Örneğin, çocuğun kendi kişisel bakımını yapabilmesi için ona fırsatlar sunulmalıdır. Giyinme, yemek yeme ve tuvalet gibi günlük aktivitelerde çocuğun kendi kendine yapabileceği görevler vermek, özgüvenin geliştirilmesine katkı sağlar.

Bununla birlikte, çocukların özgüvenini desteklemek için onları cesaretlendirmek ve başarılarını takdir etmek önemlidir. Çocukların yapabilecekleri konusunda olumlu bir tutum sergilemek ve hatalarını hoşgörü ile karşılamak, onların özgüvenlerinin artmasına yardımcı olur.

  • Çocukların özgüvenini geliştirmek için:
  • Onları cesaretlendirin ve takdir edin.
  • Hatalarını hoşgörü ile karşılayın ve yapabileceklerine inandığınızı hissettirin.
  • Onlara sorumluluk verin ve kendi kararlarını almalarına izin verin.
Özgüveni Geliştiren EtkinliklerÖzbakım Becerilerini Geliştiren Etkinlikler
Yeni bir beceri öğrenmeyi teşvik edin.Kendi yatağını toplama
Oyunda liderlik rolü verin.Kendi başına giyinmeyi denemesine izin verin.
Grup aktivitelerine katılmasını teşvik edin.Kendi kendine dişlerini fırçalama

Çocukların Stres Ve Kaygıyla Başa Çıkma Yöntemleri

Çocukların Stres ve Kaygıyla Başa Çıkma Yöntemleri

Çocukların hayatlarında stresli ve kaygılı durumlarla karşılaşmaları oldukça doğaldır. Okul başarısı, sınavlar, sosyal ilişkiler, aile sorunları gibi faktörler çocukların stres düzeyini artırabilir ve kaygıya neden olabilir. Peki, çocuklar stres ve kaygıyla nasıl başa çıkabilirler? İşte çocukların stres ve kaygıyla başa çıkma yöntemleri:

1. Nefes Egzersizleri: Çocuklara, nefeslerini sakinleşme ve rahatlama amaçlı kullanmayı öğretebilirsiniz. Derin ve yavaş nefes alıp verme egzersizleri, çocukların stres düzeyini düşürebilir ve sakinleşmelerine yardımcı olabilir.

2. Duygularını İfade Etme: Çocukların duygularını ifade etmelerini teşvik etmek, stres ve kaygıyla baş etmelerine yardımcı olabilir. Onlara duygularını ifade edebilecekleri güvenli bir ortam sağlayın ve duygularını sözlü veya yazılı olarak ifade etmelerine olanak tanıyın.

3. Aktivite ve Oyun: Çocuklar stresli veya kaygılı olduklarında, oyun ve aktiviteler aracılığıyla rahatlama sağlayabilirler. Hobi edinmelerine veya ilgilendikleri bir spor veya sanat dalıyla uğraşmalarına destek olun. Bu şekilde çocuklar, stresten uzaklaşarak zihnini rahatlatabilir ve stresle başa çıkma becerilerini geliştirebilirler.

Çocuk Yetiştirirken Dikkat

ÇOCUK YETİŞTİRİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?

 

Çocuk lar, önce ailede ondan sonra ise arkadaş çevresi ve okulda büyürler. Bir çocuğu dünyaya getirmek kadar o çocuğu büyütebilmekte önemlidir. Çocuklar çevreye göre şekillenirler. Etraflarında olup biten çoğu şeye zaman içinde alışırlar ve davranışlarını, üsluplarını bu şekilde belirlerler. Çoğu anne çocuğunu iyi bir şekilde büyütmek ister fakat her zaman bunu beceremeyebilirler. Şimdi özellikle dikkat etmeleri gereken yerlerden bahsedelim.

 

  • Aile içindeki konuşma ve hitap şekli çok önemlidir.

Eğer ki bir ailede yüksek ses ile tartışmalar oluyorsa veya aile içinde argo kelimeler sıkça gün yüzüne geliyorsa, o çocuğun bu olaylara şahit olupta argo kelime kullanmamasını kimse bekleyemez. Bu nedenle çocuğun olduğu ortamda bu tarz hareketler gösterilmemelidir. Özellikle şiddet ve argonun bulunmadığı bir ortamda büyütülmesi gerekiyor.

  • Çocuğunuz ailede ne görmekte ise dışarıya da onu yansıtır.

Bir çocuk, anne babasız büyürse o çocuğun yaş aldıkça nasıl biri olacağını kimse tahmin edemez. Fakat bir çocuk sevgi ve mutluluğun ön planda olduğu bir yerde yetişmiş ise o çocuğun az çok nasıl biri olacağı tahmin edilebilir. Yani demek istediğim bir çocuk doğurduysanız ve eğer onu düzgün yetiştirmeyi umut ediyorsanız bu sizin elinizdedir.

Çocuk Yetiştirirken Dikkat
Çocuk Yetiştirirken Dikkat
  • Eğer ki çocuğunuzu disiplin içinde yetiştirmek istiyorsanız ona her şeyin yeteri kadarını göstermeyi deneyin

. Mesela en sevdiği oyununun belli bir süreye tabi tutulması, bunu yaparken aynı şeyi çocuğunuz sadece iyi olduğu şeylerde değilde kötü şeylerde de sınırlandırabileceğinizi gösterin.Hiçbir çocuk, istisnalar hariç, ödev yapmaktan keyif almaz. Çalışmanın bile beyini dinlendirmek amacıyla bile olsa sınırı olabilmelidir. Bu şekilde her şeyi yetecek kadar uygularsanız disiplinli bir çocuk yetiştirmek için tohumları atmış olursunuz. Fakat eğer çocuğunuzu mutlu bir aile ortamında huzurla yetiştirmek istiyorsanız, o çocuğa istediği her oyuncağı alarak bunu yapamazsınız. Bir süre sonra bu oyuncaklardan da sıkılacak ama ona her koşulda güvendiğinizi ona hissettirirseniz bu onu mutlu edecektir. Bazı babalar veya anneler, kendi ailelerinden görmedikleri için çocuklarına nasıl sevgi göstereceğini bilmez ya da bunu yansıtmayı beceremezler. Çocukların kalbi, güneş gören çiçeğe benzer, güneş gören çiçek nasıl canlanıyorsa onların kalbide sevgi gördüklerinde bu şekilde olmaktadır. Sevgi göstermek çokta zor bir eylem değildir ki. İki içten edilen güzel söz ve dertlerini dinleyip çare bulmak veya bulacağını hissettirmek, güven vermek için verilen küçük bir sarılıştan ibarettir. Çocuklarınız bir hata yaptığında sizin vereceğiniz tepki çok önemlidir. Veya çocuğunuz bir yerden düştüğünde ağlamaya başlamadan önce size bakar eğer ki siz bir şey yok diyip gülerseniz o çocukta bunun basit bir şey olduğunu düşünür ama siz şaşırıp korku dolu gözlerle ona bakarsanız ağlama başlar. Yetişkin psikolojisiyle çocuk psikolojisi aynı olmadığı için çoğu yetişkin verdiği tepkilerin çocuğu için ne kadar önem taşıdığının farkında değildir. Çocuklarınızın her şeyine de karışmamalısınız çünkü siz istediğiniz kadar hayır ya da evet diyin o çocuk bunu deneyimleden anlayamaz.

  • Bazı şeyleri yaşamaları gerekiyor

Bırakın yaşasınlar. Çocuğunuzun bebekliğinden ergenliğine kadar birçok arkadaşı olacaktır. Siz tabiki onun arkadaş çevresine dikkat edeceksiniz fakat ona karışmak yerine gereken uyarıyı yapın kiminle karşılaşacağını bilsin. Çocuğunuzun bir hataya düşmesinden endişelenmeyin. Herkesin hata yapma payır vardır bu hayatta. Anneler genellikle çocukları kendi yaptıkları hataları yapmasınlar diye çok uğraşıyor fakat bilmiyorlar ki kendileri o hataları yapmasalar şu anda bu kadar tecrübeli veya olgun olamazlardı. Tabiki çocuklarınızı çoğu konuda dizginleyebilir veya çevreye karşı koruyabilirsiniz fakat kısıtlamamalısınız. Bırakın nasıl yaşamak istiyorlarsa öyle yaşasınlar, hata yapmaları gereken yerde yapsınlar, uçurumdan en dibe çakılmak ne demek bilsinler ki o girdikleri uçurumdan çıkmayı da başarabilsinler.

  • Çocukların en tehlikeli zamanları hayatı yavaş yavaş öğrenmeye başladıkları ergenlik çağıdır.

Çoğu genç veya çocuk için ergenlik çağı farklı şekilde geçmektedir. Bazı insanlar çok çabuk olgunlaşabilirken bazıları 25 yaşında bile hala 13 yaşına tıkılı kalmış gibi olabiliyor. Kız çocukları, erkek çocuklarına göre daha erken ergenlikten çıkmaktadır. Çocuk yetiştirmek bütün ihtiyaçlarını giderdikten sonra sokağa salmak demek değildir. Çocuğunuzun eğer erkekse kızlara karşı, kız ise erkeklere karşı nasıl davranması gerektiğini öğretmekle başlanabilir. Sadece karşı cinse değil bir erkeğin bir erkeğe ve bir kızın bir kıza karşı da nasıl yaklaşması gerektiğini, nasıl diyalog kurması gerektiğini bilmesi gerekir. Kısaca bunu bir insanın bir insana olan tutumu da diyebiliriz.

  • Çocuğunuzun asosyal bir birey mi yoksa sosyal bir birey mi olacağı da size bağlıdır.

Çocuklar özellikle ortaokula başladığında kişilikleri şekillenmeye başlar. Liseye geçerken de büyümeye başladıklarını farkederler. Yani sizin ortaokul zamanlarında çocuğa bir şeyler aşılamaya başlamanız gerekiyor, o kendine aşılamaya başlamadan. Çocuğunuza kitap okumayı alıştırabilirsiniz, çocuğunuz eğer ki bir şeyi yapmak istemiyorsa ona aynı şeyi dayattırmayı değil de sevdirmeyi deneyin, denediniz ve sevmediyse başka bir şeye geçin. Kitap okumak, zihini ve ufku genişlettiği gibi çocuğunuzun da bilge bir kişi olmasına yardımcı olacaktır. Kitap okumak sonradan da sevilebilir tabi fakat ergenliğe girmeden önce alışmaya başlamasının kendi yaşamında da büyük bir farkındalık yaratacağına emin olabilirsiniz.

  • Çocuğunuza eğer ki imkânınız varsa her şeyi tadabilmesine yardımcı olmaya çalışın.

Mesela tiyatroya götürmek gibi. Her çeşit filmi izletmek, sinemaya götürmek gibi. Sevebileceği spor dallarına onu yönlendirmek gibi. Ebeveynler olarak siz çocuğun hayatı değil çocuğun menajeri olun. Çocuğunuz zaten yaş aldıkça bir şeylere yönelecektir ya da hiçbir şeye yönelmeyecektir ama sevdiği, elbet bir şeyler olacaktır. Siz sadece ona öncü olmaya bakın. Gitar çalmayı denesin, bale yapmayı, dans etmeyi, piyano çalmayı veya yüzmeyi. Hiçbir şey bilmese bile bir şeyler bilsin ya da deneyimlemiş olsun en azından. Çocuklarınızın önünü kapatıp engellemek yerine önünü açın ki bir şeyleri deneyimleyebilsin. Eve kapatmak yerine onu dışarıya yönlendirin ki kimi sevip kimi sevmeyeceğini, kimlerin iyi kimlerin kötü olduğunu, kiminle arkadaş olabileceğini veya olmayabileceğini anlayabilsin. Bu sayede asosyal biri olmaktan da onu kurtarmış olursunuz. Asosyal olmayı seven bir çocuğunuz olabilir belki sessiz sakin ve kimseyle muhattap olmamayı tercih eden ama bu ona her zaman bir fayda sağlamaz. Çocuklarınızın seçimlerinde yardımcı olun onlar yerine seçmeyin.

Anne çocuk ilişkilerinde de baba çocuk ilişkilerinde de önemli olan çocuğa bir şeyler katabilmek, ona sevginizi ve yanınızda olduğunu hissettirebilmektir. Çocuğunuza sahip çıkmanız gerekirken bir diğer yanda hata yaptığında bunun bir hata olduğunu ona söylemeniz gerekebilmektedir görüldüğü üzere.

 

Eğer bu konuda yardım almak isterseniz Ankara Psikolog Olarak sizlere yardımcı olabilmekteyiz.

 

Ankara Çocuk ve Ergen Psikolojisi

Ankara Çocuk ve Ergen Psikolojisi

Çocuk ve Ergen Psikolojisi

 Çocuklar ve ergenler büyüdükçe, çok önemli şekillerde gelişmeye devam ederler. Bir çocuğun yaşına göre tahmin edilebilir bilişsel, duygusal ve sosyal gelişim aralıkları vardır ve çocuklar olgunlaştıkça düşünme, ruh hali ve davranış kalıplarında değişimler yaşayacaklardır.

Bu büyüme dönemlerinde, bir değişikliğin çocuk gelişimindeki normal zorlukları ne zaman yansıttığını veya daha doğrusu, çocuğun/gencin mutluluğunu ve aile içindeki işleyişini daha önemli ölçüde etkileyen bir şeyin belirti ve semptomlarını ne zaman yansıttığını aileler için bilmek zor olabilir. Bir ebeveyn, aile üyesi veya bir çocuk/genç, karşılaştıkları sorunların normal gelişim aralığına uyup uymadığını sorguluyorsa, aileler ve pediatrik popülasyonlarla çalışma konusunda uzmanlaşmış eğitim ve deneyime sahip bir ruh sağlığı pratisyenine danışabilirler.

Ankara Çocuk ve Ergen Psikolojisi
Çocuk ve Ergen Psikolog - Ankara Psikolog

Ankara Terapi ve danışmanlık hizmetleri

Ankara Terapi ve danışmanlık hizmetleri, dikkat edilmesi gereken sorunların olup olmadığını ve ne tür hizmetlerin yardımcı olabileceğini tanımlamaya yardımcı olabilecek nitelikli ruh sağlığı uzmanları tarafından yapılan ilk değerlendirmeleri içerir. Değerlendirme, birbirini tanıma dönemi ve çocuğun mevcut sorunu veya endişesi hakkında bilgi toplandığı zamandır. Ebeveynler ve bakıcılar genellikle sürecin bu adımına dahil olurlar. Sorunun geçmişi, çocuğun/gencin gelişim düzeyiyle ilgili diğer bilgilerle birlikte gözden geçirilir. Ebeveyn ve çocuk/genç soruları da o sırada tartışılır.

İlk değerlendirmenin ardından, ruh sağlığı uzmanı, endişe duyulan alanlara hitap etmek için en uygun olan müdahaleleri tartışır. Çocuklar ve gençler için psikoterapi, ailelerin ve çocukların kendileri, güçlü yönleri ve hayatlarındaki engeller hakkında problem çözme yolları hakkında daha fazla bilgi edinmelerini sağlar. Terapi, özel olarak eğitilmiş klinisyenlerin, duyguları veya davranışlarıyla ilgili zorluk yaşayan çocuklara ve ergenlere yardım etmek için kullandıkları çeşitli yöntemleri ifade eder. Farklı türdeki problemlerle nasıl çalışılacağı konusunda seçenekler sunmak için çeşitli terapötik yöntemler mevcut olsa da, tüm psikoterapiler sağlık ve gelişime yönelik iletişim ve desteği içerir.

Terapinin hedefleri

Terapinin hedefleri, ele alınan alana bağlı olacaktır ve sürecin başında tartışılacaktır. Terapi, zor bir olay veya geçiş sırasında duygusal desteğe, başkalarıyla olan çatışmaların çözümüne, duygular ve üzüntülerle başa çıkma hakkında daha fazla bilgi edinmeye, sorunları çözmek için güçlü yönler geliştirmeye ve eski sorunları ele almak için yeni yollar denemeye odaklanabilir. Terapinin uzunluğu, sorunun karmaşıklığına ve ciddiyetine bağlıdır.

Psikoterapi 

Ankara Psikoterapi tek bir çocuğu, bir grup çocuğu, bir aileyi veya birden fazla aileyi içerebilir. Çocuklarda ve gençlerde kullanılan yöntemler, baş etme kavramlarını öğreten oyunlar oynamayı, çizim yapmayı, inşa etmeyi, yazmayı, rol yapmayı, bir beceriyi uygulamak için yaratıcı deneyler yapmayı içerir. Terapi ortamı, çocukların ve gençlerin kendilerini ifade etmelerini ve terapiyi yararlı bir araç olarak kullanmaya istekli olmalarını kolaylaştırabilecek bir güven düzeyini teşvik eder ve destekler.

Hangi tür hizmetlerin faydalı olabileceğini ve bir aile olarak terapi hizmetleri hakkında nasıl konuşulacağını bilmek zor olabilir. Çeşitli terapistlerle eğitimleri, deneyimleri ve ilgi alanları

 

Ankara Çocuk ve Ergen Psikolog Önerileri için sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

 

Ankara Çocuk ve Ergen Psikolojisi
Ankara Psikolog Tavsiyeleri - Ergen Psikolojisi

Şiddet Gören Cocuğun Psikolojisi

Siddet İle Büyüyen Çocuk Psikolojisi

Şiddet Ne Demek?

Güç ya da baskı uygulayarak insanların fiziksel veya ruhsal açıdan zarar görmesine denir. Şiddetin kadına, çocuğa, yaşlılara, kendine ve aile içi olmak üzere beş çeşitti vardır. Bunların altında yatan sebepler farklılık göstermektedir. Şiddet genel de aile içerinde görülüp normal bir tepkiymiş gibi uygulanmaya başlanan bir olay sonucunda oluşur. Sadece kişinin bedenine verilen zarar değil aynı zamanda ruhuna da verdiği bir zarar olmaktadır. Birçok kalıplaşmış tabulara sığınıp uygulanan bu şiddetin öncelikle aile içindeki değişimden başlanmalıdır.

Psikoloji Ne Demek?

Psikoloji insanın davranışsal edinimlerinin altında yatan sebepleri inceleyen bir bilim dalıdır. Kişinin hem kendi için hem de çevre için iyileşmesini sağlayabilecek bilim dalı olan psikoloji, insan ruhunun da arınmasına olanak sağlamaktadır. Psikoloji, zihinsel işlevsellik kavramına nörolojik ve fizyolojik süreçleri dahil eder ve bunları dahil ederken insanın sosyal hayattaki oynadığı rolü de anlamaya çalışır.

Şiddet Gören Bir Evde Büyüyen Çocuğun Psikolojisi 

Hayata dair hemen hemen her şeyi öğrendiğimiz yer aile içidir. Aile içinde ne görür ve öğrenirsek kendi hayatımıza bunları uyarlarız. Bu yüzden şiddet hiçbir suçu yokken suçlu bir birey yaratmaya neden olmaktadır. Hayatı ebeveynleri ile kurdukları ilişkilerden öğrenen çocuklar, ev içerinde öğrendiği şiddeti dışarıda bir başkasına da uygulayabilir. Şiddet, ev içerinde çocuğun korku ile baktığı ve yeri geldiğinde nefret ettiği bir olaydan çıkıp çocukta normal bir olaya dönüşmesine neden olmaktadır.

 Çocuk, ev içerisinde gördüğü şiddetin daha fazlasını çevreye sergileyebiliyor. Ya da ev içerisindeki şiddet çocuğun üzerinde daha farklı nedenlere yol açabilmekte. Çocuklar içe kapanabiliyor, her şeyden herkesten korkmaya başlayabiliyor ya da en kötüsü yaşanan bu olaylar neticesinde kendine zarar vermeye başlayabiliyor.

Ev içerisinde yaşanan bu şiddete maruz kalan çocuklarda iler ki yaşlarda olumsuz nedenlere sebep olmakta. Büyüyen bu çocukların yüzdelik bazda büyük bir bölümü aile içindeki bireylere şiddet uyguluyor. Bu yüzden şiddetten en çok çocuklar etkileniyor ve bu durum sanıldığından da uzun süre yaralarını çocuklar üzerinde taşıyabiliyor.

Konu ile ilgili uzman Psikolog larımızdan destek almak için randevu oluşturabilirsiniz.

Psikolog Önerileri için lütfen bağlantıya tıklayın.

Randevu oluştur

Kumar Bağımlılığı Tedavisi Ankara

Kumar Bağımlılığı Tedavisi Ankara

  Kumar Bağımlılığı Tedavisi Ankara Kumar bağımlılığı, bireyin kumar oynama isteğini kontrol edememesi …

C Tipi Kişilik Özellikleri

C Tipi Kişilik Özellikleri

C Tipi Kişilik Özellikleri Kişilik tipleri, insanların hayatlarını nasıl yaşadıkları, stresle nasıl başa çıktıkları …

Terapötik Oyun Örnekleri: Çocuklar İçin Etkili Psikolojik Yöntemler

Terapötik Oyun Örnekleri

Terapötik Oyun Örnekleri: Çocuklar İçin Etkili Psikolojik Yöntemler Terapötik oyun, bir terapistin rehberliğinde, …