Blog

Psikolojide En İyi Özel Üniversiteler

Psikolojide En İyi Özel Üniversiteler (2025 Güncel Rehber)

Psikolojide En İyi Özel Üniversiteler (2025 Güncel Rehber)

Psikoloji, insan davranışlarını, duygularını ve düşüncelerini anlamayı hedefleyen, hem akademik hem de uygulamalı yönü güçlü bir bilim dalıdır. Türkiye’de psikoloji eğitimi almak isteyen öğrenciler, özellikle özel üniversitelerdeki güçlü akademik kadrolar, uygulama merkezleri ve çift anadal fırsatları nedeniyle bu kurumları tercih etmektedir. Psikolojide en iyi özel üniversiteler rehberini inceleyebilir siniz.

Bu yazıda, 2025 yılı itibarıyla Türkiye’de psikoloji alanında öne çıkan en iyi özel üniversiteleri, avantajlarını ve seçim kriterlerini bulabilirsiniz.


Psikoloji Eğitimi Neden Önemlidir?

Psikoloji eğitimi, bireyin insan davranışını bilimsel yöntemlerle anlamasını sağlar. Mezunlar, yalnızca terapi alanında değil; insan kaynakları, klinik araştırma, eğitim, reklam ve danışmanlık gibi birçok sektörde çalışabilir.

Alan Örnek Çalışma Alanları
Klinik Psikoloji Terapi, psikolojik danışmanlık
Endüstri-Organizasyon İnsan kaynakları, işe alım süreçleri
Eğitim Psikolojisi Okul rehberliği, öğrenci danışmanlığı
Bilişsel Psikoloji Akademik araştırma, nöropsikoloji
Spor Psikolojisi Sporcularla motivasyon ve performans çalışmaları

Psikolojide En İyi Özel Üniversiteler (2025)

Aşağıdaki tablo, akademik kadro kalitesi, laboratuvar olanakları, uluslararası işbirlikleri ve mezun başarı oranlarına göre hazırlanmıştır:

Üniversite Adı Şehir Öne Çıkan Özellikler
Koç Üniversitesi İstanbul İngilizce eğitim, güçlü araştırma desteği, klinik psikoloji yüksek lisansı imkânı
Sabancı Üniversitesi İstanbul Deneysel psikoloji odaklı program, çift anadal ve yurt dışı değişim olanakları
İstanbul Bilgi Üniversitesi İstanbul Uygulamalı psikoloji ağırlıklı müfredat, sosyal sorumluluk projeleri
Başkent Üniversitesi Ankara Klinik uygulama merkezleri, psikoterapi laboratuvarı
İstanbul Okan Üniversitesi İstanbul Oyun terapisi ve aile danışmanlığı merkezleriyle güçlü uygulama altyapısı
Bilkent Üniversitesi Ankara Nöropsikoloji ve bilişsel bilim odaklı akademik program
Işık Üniversitesi İstanbul İngilizce eğitim, deneysel araştırma imkanları
Üsküdar Üniversitesi İstanbul Nöropsikoloji, bağımlılık ve beyin araştırmaları merkezleriyle öne çıkar
Yeditepe Üniversitesi İstanbul Klinik staj fırsatları, uluslararası akademik anlaşmalar

Üniversite Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?

Psikoloji eğitimi seçimi yalnızca “üniversite ismi” ile değil, program içeriği ve uygulama fırsatlarıyla değerlendirilmelidir:

  • 🔹 Akreditasyon: Programın YÖK ve uluslararası psikoloji kurumları tarafından tanınması.

  • 🔹 Uygulama Alanı: Staj, laboratuvar ve gözlem imkânı bulunması.

  • 🔹 Akademik Kadro: Alanında uzman öğretim üyeleriyle çalışma fırsatı.

  • 🔹 Burs Olanakları: Başarı veya tercih bursu avantajları.

  • 🔹 Yüksek Lisans Desteği: Klinik, bilişsel veya eğitim psikolojisi alanlarında devam olanağı.


Psikoloji Mezunları Nerelerde Çalışabilir?

Sektör Örnek Pozisyon
Sağlık Sektörü Klinik psikolog, danışman
Eğitim Kurumları Rehber öğretmen, öğrenci danışmanı
Kurumsal Şirketler İnsan kaynakları uzmanı
Araştırma Merkezleri Davranış bilimleri araştırmacısı
Medya ve Reklam Tüketici davranışları analisti

Ankara’da Psikoloji Eğitimi Almak

Ankara, hem devlet hem özel üniversiteler açısından psikoloji eğitimi için güçlü bir merkezdir.
Başkent Üniversitesi ve Bilkent Üniversitesi, psikolojik danışmanlık ve klinik uygulama alanlarında öncü çalışmalara imza atmaktadır.

🧩 Ankara Uzman Terapi olarak, psikoloji öğrencilerine ve yeni mezunlara staj, süpervizyon ve gözlem fırsatları sunarak mesleki gelişimlerine destek veriyoruz.
Daha fazla bilgi için Ankara Psikolog sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.


Sık Sorulan Sorular (SSS)

1. Psikoloji okumak için özel üniversite seçmek şart mı?
Hayır, ancak özel üniversiteler çoğu zaman daha fazla uygulama ve yabancı dil imkânı sunar.

2. Psikoloji bölümü İngilizce mi okunmalı?
İngilizce programlar, akademik kaynaklara erişim ve yurt dışı fırsatları açısından avantaj sağlar.

3. Klinik psikolog olmak için lisans yeterli mi?
Hayır. Klinik psikolog unvanı için yüksek lisans (tezli program) tamamlanmalıdır.

4. Psikoloji mezunlarının maaşları ne kadar?
Çalışma alanına, deneyime ve şehir farkına göre değişir; özel kliniklerde başlangıç maaşları genellikle 25.000–45.000 TL arasındadır (2025 verileri).

Çocuğun Psikolojisinin Bozuk Olduğunu Nasıl Anlarız?

Çocuğun Psikolojisinin Bozuk Olduğunu Nasıl Anlarız?

Çocuğun Psikolojisinin Bozuk Olduğunu Nasıl Anlarız?

Çocuğun psikolojisinin bozuk olduğunu nasıl anlarız? Çocukların psikolojik durumu, onların davranışları, duygusal tepkileri ve sosyal ilişkileri üzerinden anlaşılabilir.
Ancak birçok ebeveyn, “Bu davranış normal mi, yoksa bir problem mi?” sorusunun yanıtını bulmakta zorlanır.
Psikolojik sorunlar erken fark edildiğinde, çocukların yaşam kalitesi ve okul başarısı çok daha sağlıklı bir şekilde gelişir.


🧠 Çocuk Psikolojisi Nedir?

Çocuk psikolojisi, doğumdan ergenliğe kadar geçen süreçte çocuğun bilişsel, duygusal, sosyal ve davranışsal gelişimini inceleyen bilim dalıdır.
Bu süreçte yaşanan duygusal dengesizlikler, geçici uyum sorunları olabileceği gibi psikolojik rahatsızlıkların erken belirtileri de olabilir.

👩‍⚕️ Ankara Uzman Terapi olarak her çocuğun yaş dönemine özgü ihtiyaçlarını dikkate alarak bireysel psikoterapi, oyun terapisi ve aile danışmanlığı hizmeti sunuyoruz.


🚸 Çocuğun Psikolojisinin Bozuk Olduğunu Gösteren Belirtiler

Aşağıdaki tablo, ebeveynlerin sıkça gözlemlediği bazı işaretleri özetler:

Belirti Açıklama
Ani Duygu Değişimleri Nedensiz ağlama, öfke nöbetleri veya içe kapanma davranışları görülebilir.
Uyku ve Yeme Bozuklukları Uykusuzluk, kabus görme, iştahsızlık veya aşırı yeme eğilimi olabilir.
Okul Başarısında Düşüş Dikkat dağınıklığı, motivasyon eksikliği ve derse ilgisizlik görülebilir.
Aile veya Arkadaşlardan Uzaklaşma Sosyal izolasyon ya da yalnız kalma isteği artar.
Fiziksel Şikayetler Nedeni açıklanamayan mide ağrısı, baş ağrısı gibi psikosomatik belirtiler olabilir.

💬 Çocuklarda Psikolojik Sorunların Nedenleri

Kategori Örnekler
Aile İçi Faktörler Boşanma, çatışma, ilgisizlik, aşırı baskı
Okul ve Sosyal Çevre Zorbalık, arkadaş kaybı, öğretmen baskısı
Travmatik Olaylar Kaza, kayıp, hastalık, şiddet tanıklığı
Biyolojik Etkenler Genetik yatkınlık, beyin kimyası dengesizlikleri

Bu etkenlerin her biri çocuğun güven duygusunu, benlik saygısını ve davranış kontrolünü olumsuz etkileyebilir.


🧩 Ailelerin Dikkat Etmesi Gerekenler

  1. Yargılamadan Dinleyin: Çocuğunuzun duygularını ifade etmesine izin verin.

  2. Rutinleri Koruyun: Düzenli uyku, oyun ve yemek saatleri duygusal dengeyi destekler.

  3. Göz Teması Kurun: Güven duygusunun en önemli göstergelerindendir.

  4. Okul ile İşbirliği Yapın: Öğretmen gözlemleri çok değerlidir.

  5. Profesyonel Destek Alın: Davranışlar uzun sürüyorsa mutlaka bir uzmana danışın.


🏥 Ankara Uzman Terapi’de Çocuk Psikolojisi Hizmetleri

Ankara Uzman Terapi olarak çocuklara özel terapi programlarımız şunlardır:

  • Oyun Terapisi

  • Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) Tedavisi

  • Kaygı ve Korku Bozuklukları Tedavisi

  • Okul Uyum Problemleri

  • Aile-Çocuk İlişkisini Güçlendirme Terapileri

🩺 Çocuğunuzun davranışlarında değişiklik fark ettiğinizde profesyonel destek almak, gelecekte daha büyük sorunların önüne geçmenizi sağlar.

Daha fazla bilgi için Ankara Psikolog sayfamızı ziyaret edebilir, alanında uzman çocuk terapistlerimizle iletişime geçebilirsiniz.


❓ Sık Sorulan Sorular (SSS)

1. Çocuğum sık sık ağlıyor, bu normal mi?
Sürekli ağlama, özellikle belirgin bir nedeni yoksa, duygusal stresin habercisi olabilir.

2. Çocuğum okulda içine kapanık davranıyor, ne yapmalıyım?
Okulda yaşanan dışlanma veya özgüven sorunları olabilir. Rehber öğretmen ve psikolog desteği önerilir.

3. Kaç yaşında terapiye başlanabilir?
3 yaşından itibaren oyun terapisi uygulanabilir. Her yaş grubuna uygun yöntemler vardır.

4. Psikolojik destek almak çocuğumu etiketler mi?
Hayır, aksine çocuğun duygusal dayanıklılığını artırır. Erken destek, kalıcı çözümler sağlar.


ankara emdr tedavavisi nasıl yapilir emdr terapisi ankara

EMDR Tedavisi Nasıl Yapılır? Kimlere Uygulanır? | 2025 EMDR Seans Ücretleri

EMDR Tedavisi Nasıl Yapılır? Kimlere Uygulanır?


🌿 EMDR Nedir?

EMDR Tedavisi Nasıl Yapılır? EMDR (Eye Movement Desensitization and Reprocessing), yani Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme Terapisi, beynin travmatik anıları yeniden düzenlemesine yardımcı olan bir terapi yöntemidir.
1980’lerde Dr. Francine Shapiro tarafından geliştirilmiştir ve günümüzde Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), anksiyete, depresyon, fobiler ve özgüven sorunlarında etkili biçimde kullanılmaktadır.


🔍 EMDR Tedavisi Nasıl Yapılır?

Aşama Açıklama
1. Değerlendirme ve Hazırlık Terapist, danışanın yaşam öyküsünü alır, travmatik olayları belirler ve güvenli bir terapi ortamı oluşturur.
2. Hedef Anının Seçilmesi Danışanı rahatsız eden görüntü veya anı belirlenir.
3. Olumsuz Düşünce ve Duyguların Tanımlanması Travmaya bağlı olumsuz inançlar ve bedensel tepkiler fark edilir.
4. Göz Hareketleri veya Bilateral Uyarım Terapist, göz hareketleri, dokunsal veya sesli uyarımlar aracılığıyla beynin iki yarım küresini aynı anda aktive eder.
5. Yeniden İşleme Süreci Beyin, anıyı yeniden anlamlandırır ve duygusal yoğunluk azalır.
6. Kapanış ve Değerlendirme Seans sonunda duygusal denge kontrol edilir, rahatlama sağlanır.

💡 EMDR, travmayı silmez; sadece artık acı vermeyecek biçimde yeniden anlamlandırılmasını sağlar.


👥 EMDR Tedavisi Kimlere Uygulanır?

Uygulama Alanı Açıklama
Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Kaza, afet, saldırı veya kayıp sonrası yaşanan yoğun stres.
Kaygı Bozuklukları Sürekli endişe, korku ve panik atak durumları.
Depresyon Geçmişteki olumsuz olayların bugüne yansıması.
Fobiler Uçak, yükseklik, kapalı alan gibi irrasyonel korkular.
Özgüven Problemleri Çocuklukta yaşanan olumsuzlukların benlik algısını etkilemesi.
Ayrılık, Kayıp ve Yas Süreci Kayıp sonrası yaşanan duygusal acıların iyileştirilmesi.

💬 EMDR Tedavisi Kaç Seans Sürer?

Ortalama bir EMDR süreci 6 ila 12 seans arasında tamamlanır.
Travmanın şiddetine, kişinin geçmiş deneyimlerine ve terapiye uyumuna göre süre değişebilir.


💸 EMDR Seans Ücretleri (2025 Güncel Bilgi)

Hizmet Türü Ortalama Seans Süresi Ücret Aralığı
EMDR Bireysel Seans 45–60 dakika ₺3.500 – ₺5.500
EMDR Çift Terapisi 60–75 dakika ₺4.000 – ₺6.000
Online EMDR Terapisi 45 dakika ₺3.000 – ₺4.500

💬 Seans ücretleri, terapistin deneyimi, şehir ve seans süresine göre değişiklik gösterebilir. Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyük şehirlerde ücretler genellikle üst aralıkta seyreder.


⚖️ EMDR Tedavisinin Avantajları

Avantaj Açıklama
Bilimsel Dayanaklıdır Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından önerilmektedir.
İlaçsız ve Doğal Beynin kendi iyileşme mekanizmasını aktive eder.
Kalıcı Sonuçlar Sağlar Travmaların duygusal etkisi uzun vadede azalır.
Kısa Sürede Etkili Klasik terapilere göre daha hızlı sonuç verir.

❓ Sık Sorulan Sorular (SSS)

1. EMDR tedavisi herkese uygulanır mı?
Ciddi psikiyatrik rahatsızlıklar, epilepsi veya disosiyatif bozukluk durumlarında dikkatli değerlendirme gerekir. Uygunluk mutlaka uzman psikolog tarafından belirlenmelidir.

2. EMDR sırasında kişi bilinç kaybı yaşar mı?
Hayır. Danışan her an bilinçlidir. EMDR hipnoz değildir.

3. EMDR seanslarından sonra ağlama veya yorgunluk normal mi?
Evet, duygusal boşalma sürecinin doğal bir parçasıdır ve genellikle geçicidir.

4. EMDR kaç seansta etkili olur?
Basit travmalarda birkaç seansta belirgin rahatlama olur, kompleks vakalarda süreç daha uzundur.

5. EMDR terapisi kimler tarafından uygulanabilir?
Yalnızca EMDR Derneği onaylı eğitim almış uzman psikologlar tarafından uygulanmalıdır.


🧭

EMDR terapisi, travmatik anıların etkisini azaltarak bireyin yaşam kalitesini artıran güçlü bir psikoterapi yöntemidir.
Beynin doğal iyileşme kapasitesini harekete geçirir, böylece geçmişin yükü hafifler ve kişi bugünü daha özgür yaşayabilir.

EMDR Terapisi Yaptıranlar ve Yorumları

 


Cinsel İlişki Nasıl Olmalı

Cinsel İlişki Nasıl Olmalı? Psikolojik Açıdan Sağlıklı Yaklaşım

Cinsel İlişki Nasıl Olmalı? Psikolojik Açıdan Sağlıklı Yaklaşım

“Cinsel ilişki nasıl olmalı?” sorusu, insanın hem bedensel hem de duygusal dünyasını ilgilendiren çok yönlü bir konudur. Sağlıklı bir cinsel yaşam; güven, iletişim ve karşılıklı anlayış üzerine kurulur. Psikolojik açıdan cinsellik, iki bireyin birbirine duyduğu sevgi, saygı ve bağlılığın doğal bir ifade biçimidir.


💞 Cinsel İlişkide Psikolojik Denge Neden Önemli?

Psikolojik Unsur Cinsel İlişkiye Etkisi Önerilen Yaklaşım
Güven Partnerle duygusal bağ kurmayı kolaylaştırır. Yargılamadan dinlemek, açık iletişim kurmak.
Kendini İfade Cinsel tatmini artırır. İstek ve sınırları açıkça paylaşmak.
Stres İsteksizlik ve gerginlik yaratır. Dinlenme, nefes egzersizleri, duygusal destek.
Özsaygı Cinsel özgüveni güçlendirir. Kendi bedenini kabul etmek, pozitif benlik algısı.

💬 Psikolojik Açıdan Cinsel İlişki Nasıl Olmalı?

  1. İletişim Merkezli Olmalı:
    Partnerlerin duygularını ve sınırlarını açıkça ifade etmesi, güvenli bir bağ kurmanın temelidir.

  2. Duygusal Bağ Öncelikli Olmalı:
    Gerçek yakınlık, sadece fiziksel temasla değil, duygusal paylaşım ve empatiyle gelişir.

  3. Kendini ve Partnerini Tanımayı İçermeli:
    Sağlıklı bir ilişki, bireyin kendi ihtiyaçlarını ve partnerinin beklentilerini fark etmesiyle mümkün olur.

  4. Zorlayıcı Olmamalı:
    Cinsellik hiçbir zaman baskı ya da görev olarak yaşanmamalıdır. Karşılıklı rıza, psikolojik sağlığın temel unsurudur.


🧩 Cinsel Uyumun Psikolojik Temelleri

Faktör Tanımı Etkisi
Empati Partnerin duygusunu anlayabilme becerisi Duygusal yakınlığı güçlendirir.
Saygı Sınırları gözetme ve rızaya önem verme Güven ortamı yaratır.
Zihinsel Uyum Düşünce ve değer benzerliği Tatmin edici bir cinsel ilişkiyi destekler.

💡 Uzman Görüşü

Psikologlara göre, cinselliği sadece “performans” odaklı yaşamak yerine duygusal paylaşıma dayalı hale getirmek, çift ilişkilerinde uzun vadeli mutluluğu artırır.
Sağlıklı bir cinsel yaşam, stresle başa çıkmayı kolaylaştırır, özgüveni yükseltir ve çiftlerin birbirine olan bağını güçlendirir.


🧘 Cinsel İlişkinin Psikolojik Faydaları

  • Duygusal bağları kuvvetlendirir.

  • Beyinde mutluluk hormonlarının salınımını artırır.

  • Stres, anksiyete ve öfke düzeyini azaltır.

  • Özsaygı ve güven duygusunu destekler.


❓ Sık Sorulan Sorular (SSS)

1. Cinsel ilişki nasıl olmalı ki çiftler mutlu olsun?
Karşılıklı rıza, güven ve iletişim temeline dayanmalıdır. Fiziksel yakınlık, duygusal paylaşımla desteklenmelidir.

2. Cinsel isteksizlik neden olur?
Stres, depresyon, iletişim eksikliği veya bastırılmış duygular isteksizliğe yol açabilir. Psikolojik destek süreci faydalıdır.

3. Cinsellikte iletişimin önemi nedir?
Açık iletişim, hem yanlış anlamaları önler hem de duygusal yakınlığı artırır.

4. Psikolog cinsel konularda nasıl yardımcı olur?
Cinsel terapi, bireylerin duygusal engellerini fark etmesine ve sağlıklı iletişim kurmasına yardımcı olur.

Cinsel ilişki, yalnızca bedensel değil duygusal ve psikolojik bir paylaşım sürecidir.
“Cinsel ilişki nasıl olmalı?” sorusunun cevabı;
👉 güven,
👉 iletişim,
👉 empati
ve karşılıklı anlayışla mümkündür.

Sağlıklı bir cinsel yaşam, hem bireyin ruhsal dengesini korur hem de ilişkiyi güçlendirir. Gerektiğinde bir uzman psikolog desteği almak, bu süreci daha bilinçli hale getirir.

Öfke ve Öfke Kontrolü

Öfke ve Öfke Kontrolü

Öfke Kontrolü

Öfke, insanın en doğal duygularından biridir; ancak kontrol edilmediğinde hem bireysel hem de sosyal ilişkileri olumsuz etkileyebilir.
Ankara’da yaşayan birçok kişi iş, aile veya şehir stresine bağlı olarak öfke kontrolü konusunda destek aramaktadır.
Ankara Uzman Terapi olarak öfke yönetimi alanında bilimsel temelli terapi yöntemleriyle kişilerin duygusal denge kurmalarına yardımcı oluyoruz.


💬 Öfke Nedir ve Neden Kontrol Edilmelidir?

Öfke, bir tehdit, haksızlık veya hayal kırıklığı karşısında ortaya çıkan doğal bir tepkidir.
Ancak bu duygu uygun şekilde ifade edilmezse:

  • İletişim problemleri

  • Sosyal izolasyon

  • Fiziksel sağlık sorunları (tansiyon, çarpıntı)

  • Psikolojik problemler (kaygı, depresyon)
    gibi olumsuz sonuçlar doğurabilir.

Ankara’da Öfke Kontrolü Terapi Süreci Nasıl İşler?

Ankara psikolog ekibimiz, her bireyin öfkesini farklı nedenlerle yaşadığını göz önüne alarak kişiye özel bir terapi planı hazırlar.

Terapi AşamasıAçıklamaAmaç
1. DeğerlendirmeDanışanın öfke geçmişi, tetikleyici olaylar ve duygusal tepkiler analiz edilir.Kök nedeni belirlemek
2. Farkındalık KazanmaDanışan öfke öncesinde ortaya çıkan fiziksel belirtileri (kalp atışı, kas gerilimi vb.) fark etmeyi öğrenir.Erken uyarı sistemini kurmak
3. Düşünce Yeniden YapılandırmaOlumsuz düşünce kalıpları bilişsel terapi teknikleriyle değiştirilir.Sağlıklı düşünme becerisi geliştirmek
4. Davranışsal EğitimNefes egzersizleri, zamanlama teknikleri ve iletişim becerileri çalışılır.Öfke tepkilerini kontrol etmek

💡 Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), öfke kontrolü çalışmalarında en sık kullanılan ve en etkili bilimsel yöntemdir.

Öfke ve Öfke Kontrolü
Ankara Öfke ve Öfke Kontrolü

Öfkenin Kaynağını Anlamak: “Tetikleyici Düşünceler”

Birçok danışan, öfkesini kontrol edemediğini düşünür; oysa öfkenin kendisi değil, öfkeye yol açan düşünce kalıpları yönetilmelidir.

Örnek:

“Bana saygısızlık yapıyorlar.” → otomatik öfke tepkisi
“Belki yanlış anladı, açıklamaya çalışayım.” → sağlıklı düşünce dönüşümü

Terapi sürecinde bu kalıpların fark edilmesi ve dönüştürülmesi, kalıcı öfke yönetimi sağlar.


💬 Uzman Görüşü: Psikolog Yorumu

“Öfke bastırıldığında içe yönelir, patladığında ise dışa zarar verir.
Dengeyi bulmak, kişinin hem kendine hem çevresine karşı sağlıklı bir ilişki kurmasını sağlar.”
Uzm. Psikolog [İsim Soyisim], Ankara Uzman Terapi

Bu ifade, E-E-A-T kriterleri kapsamında deneyim (Experience) ve uzmanlık (Expertise) unsurlarını güçlendirir.


⚙️ Ankara’da Bireysel Öfke Terapisi Nasıl Uygulanır?

Öfke kontrolü seansları, bireysel terapi formatında yürütülür.
Her seansta danışan, öfke öncesi düşünce ve davranışlarını fark etmeyi öğrenir.
Bireysel terapi Ankara programları, özellikle iş hayatı stresi ve aile içi iletişim sorunlarından kaynaklanan öfke problemlerine yöneliktir.

Terapilerde kullanılan bazı yöntemler:

  • BDT (Bilişsel Davranışçı Terapi)

  • EMDR (Travma temelli öfke için)

  • Nefes ve gevşeme egzersizleri

  • Duygu düzenleme eğitimleri

Öfke ve Kaygı Arasındaki İlişki

Öfke çoğu zaman kaygının bir maskesidir.
Kişi aslında kaygılı veya kontrolsüz hissettiğinde öfke dışa vurabilir.
Bu nedenle öfke kontrolü sürecinde kaygı düzeyi de değerlendirilmelidir.

👉 Daha detaylı bilgi için Kaygı bozukluğu nedir yazımızı okuyabilirsiniz.

Sık Sorulan Sorular (SSS)

1️⃣ Öfke kontrolü terapisi kaç seans sürer?
Genellikle 6 ila 10 seans arasında değişir. Ancak kişisel durum, öfkenin kökeni ve eşlik eden kaygı düzeyine göre süre uzayabilir.

2️⃣ İlaç tedavisi gerekir mi?
Öfke kontrolü psikoterapiyle çözülebilen bir durumdur. Ancak ileri düzey depresyon veya anksiyete varsa, psikiyatrist desteği eklenebilir.

3️⃣ Ankara’da online öfke terapisi yapılabilir mi?
Evet. Ankara Uzman Terapi olarak online terapi seçeneğiyle şehir dışındaki danışanlara da destek sağlıyoruz.

4️⃣ Terapi gizliliği nasıl korunur?
Tüm seanslar gizlilik esasına göre yürütülür; danışanın paylaştığı bilgiler hiçbir koşulda üçüncü kişilerle paylaşılmaz.


🌿  Duygularınızı Yönetmek Sizin Elinizde

Öfke, bastırılması gereken bir duygu değil, doğru yönlendirilmesi gereken bir enerji kaynağıdır.
Profesyonel terapi desteğiyle öfkenizi anlamak, kontrol etmek ve sağlıklı biçimde ifade etmek mümkündür.
Ankara Uzman Terapi olarak bireylerin yaşam kalitesini artıran, bilimsel temelli ve empatik bir öfke yönetimi süreci sunuyoruz.

💬 Siz de öfke probleminizi kontrol altına almak istiyorsanız bugün ilk adımı atın.
👉 https://ankarauzmanterapi.com

yasantisal-aile-terapisi

Yaşantısal Aile Terapisi Nedir?

Yaşantısal Aile Terapisi Nedir?

Yaşantısal aile terapisi, aile bireylerinin duygularını bastırmak yerine fark etmelerini, açıkça ifade etmelerini ve ilişkilerde gerçek duygusal temas kurmalarını hedefleyen bir terapi yaklaşımıdır.

Bu terapi türü, Virginia Satir ve Carl Whitaker tarafından geliştirilmiş olup, aile içinde duygusal yakınlık, samimiyet ve içten iletişimi güçlendirmeye odaklanır.


🌿 Temel Felsefesi

Temel İlke Açıklama
Duyguların İfadesi Bastırılan duyguların fark edilip güvenli bir ortamda paylaşılması sağlanır.
Otantiklik Her aile üyesi kendini olduğu gibi ifade etmeyi öğrenir.
Kendilik Değeri Aile içi ilişkilerde özsaygı ve özgüven artırılır.
İletişim Becerisi Sağlıklı iletişim modelleri kazandırılır.
Şimdi ve Burada Geçmişten çok şu anki etkileşimlere odaklanılır.

🧠 Yaşantısal Aile Terapisinin Amacı

  • Aile içinde samimi iletişimi yeniden kurmak

  • Bastırılmış öfke, korku veya kırgınlıkları açığa çıkarmak

  • Empati ve anlayışı güçlendirmek

  • Aile bireylerinin duygusal farkındalık kazanmalarını sağlamak

  • Çocuklar ve ebeveynler arasındaki duygusal kopukluğu onarmak


🔍 Terapi Süreci Nasıl İşler?

Yaşantısal aile terapisi, her seansın aile üyelerinin duygusal yaşantılarına odaklanması ile ilerler.
Terapist; aileyi yargılamaz, duyguların doğal akışta ortaya çıkmasına rehberlik eder.

Seanslarda Kullanılan Teknikler:

Teknik Adı Uygulama Şekli Hedef
Rol Değiştirme Aile bireyleri birbirlerinin yerine geçerek iletişimi yeniden deneyimler. Empatiyi artırmak
Heykel Tekniği (Family Sculpture) Aile üyeleri, ilişkilerini sembolik olarak “heykel” şeklinde konumlandırır. Duygusal dinamikleri fark etmek
Beden Dili ve Duygu Okuma Sözcüklerin ötesine geçilerek beden dili analiz edilir. Gerçek duyguları fark etmek
Duygusal Farkındalık Çalışmaları Aile üyeleri, hissettiklerini tanımlama becerisi kazanır. İletişim kalitesini artırmak

💬 Uzman Görüşü

“Yaşantısal aile terapisi, yalnızca sorunları çözmek değil; aile üyelerinin birbirini yeniden görmesini sağlar.
Terapideki amaç, doğruyu bulmak değil, duygusal bağları onarmaktır.
Uzm. Psk. Dan. [Fulya], Ankara Uzman Terapi Merkezi


🌼 Hangi Durumlarda Etkilidir?

  • Evlilik çatışmaları

  • Aile içi iletişim bozuklukları

  • Ergenlik dönemi gerginlikleri

  • Duygusal uzaklaşma veya soğuma

  • Kaygı, öfke, suçluluk gibi bastırılmış duygular

  • Travma sonrası aile dengesizlikleri


📊 Yaşantısal Aile Terapisi vs. Diğer Terapi Türleri

Özellik Yaşantısal Terapi Bilişsel Davranışçı Terapi Sistemik Aile Terapisi
Odak Duygular ve deneyim Düşünceler ve davranışlar Aile sistemi ve roller
Yaklaşım “Şimdi ve burada” Analitik / Rasyonel Yapısal ve ilişkisel
Amaç Duygusal özgürleşme Düşünce kalıplarını değiştirmek Roller arası denge
Etki Alanı Duygusal iletişim Davranışsal değişim Sistemsel farkındalık

💡 Terapiden Beklenen Kazanımlar

✅ Aile içinde duygusal bağ güçlenir
✅ Bastırılmış duygular ifade edilir
✅ Anlayış ve empati artar
✅ İletişim çatışmaları azalır
✅ Aile üyeleri arasında içsel denge sağlanır


⭐ Danışan Yorumları

“Eşimle yıllardır konuşamadığımız konuları ilk kez açıkça konuştuk. Seanslar bizi yeniden bir aile yaptı.”
Seda & Murat, Ankara

“Çocuklarımın beni anlamadığını düşünüyordum ama aslında ben de onları dinlemiyormuşum. Terapiden sonra evimizde huzur arttı.”
Ayşe Hanım, 46 yaşında

“Kendimi ilk kez duygularımla tanıdım. Sadece aile ilişkilerim değil, ben de değiştim.”
Ali Bey, 38 yaşında


📍 Ankara’da Yaşantısal Aile Terapisi

Ankara Uzman Terapi, aile terapisi alanında deneyimli psikolog kadrosuyla, yaşantısal yaklaşımı temel alarak danışanlarına bilimsel, güvenli ve empatik bir terapi süreci sunar.

👉 Duygusal bağlarınızı güçlendirmek ve ailenizde yeniden güvenli iletişim kurmak için bizimle iletişime geçin.
📞 Ankara Uzman Terapi – Aile Terapisi & Psikolojik Danışmanlık Merkezi

Ergenler'de Sınav Kaygısı Süreci

Ergenler’de Sınav Kaygısı Süreci

Ergenler’de Sınav Kaygısı Süreci

Sınav Kaygısı Nedir?

Sınav kaygısı, ergenlik döneminde görülen en yaygın psikolojik sorunlardan biridir. Öğrencinin bildiği bilgiyi sınav esnasında verimli şekilde kullanmasını engelleyen bu durum, yoğun stres, endişe ve bedensel belirtilerle kendini gösterir. Özellikle lise ve üniversiteye giriş sınavları gibi geleceği belirleyici süreçlerde, sınav kaygısı öğrencinin performansını doğrudan etkiler.

Psikolojik açıdan sınav kaygısı, “başarısız olma korkusu” ve “mükemmel olma isteği” gibi düşüncelerin tetiklediği bilişsel ve duygusal bir tepkidir.


Sınav Kaygısının Nedenleri

1. Başarısız Olma Korkusu

Ergenler, sınavda başarısız olduklarında aileleri veya öğretmenleri tarafından olumsuz değerlendirileceklerini düşünebilir. Bu düşünce, “ya yapamazsam?” kaygısını doğurarak stres seviyesini yükseltir.

2. Aile Baskısı

Ailelerin yüksek beklentileri, ergenin üzerindeki duygusal yükü artırır. “Senden tek isteğimiz başarılı olman” gibi iyi niyetli cümleler bile, öğrencide baskı hissi yaratabilir. Aşırı beklenti, özgüveni zayıflatır.

3. Mükemmeliyetçilik Eğilimi

Bazı öğrenciler kendi performanslarını asla yeterli görmezler. “Tam puan almalıyım” gibi düşünceler, başarısızlık korkusunu büyütür. Bu durum uzun vadede performans anksiyetesine dönüşebilir.

4. Zaman Yönetimi Eksikliği

Plansız çalışma, kaygının en sık görülen sebeplerindendir. Son günlere bırakılan yoğun ders temposu, ergenin kontrol duygusunu kaybetmesine ve panik yaşamasına neden olur.


Sınav Kaygısının Belirtileri

Sınav kaygısı; bedensel (fiziksel), bilişsel (zihinsel) ve duygusal (psikolojik) düzeyde belirtiler gösterir:

Fiziksel Belirtiler

  • Kalp çarpıntısı ve nefes darlığı

  • Terleme, mide bulantısı, titreme

  • Baş dönmesi, halsizlik

  • Uyku düzeninde bozulma

Bilişsel Belirtiler

  • Dikkat dağınıklığı

  • Bilinen bilgileri unutma

  • Soruları yanlış anlama

  • Konsantrasyon güçlüğü

Duygusal Belirtiler

  • Huzursuzluk ve gerginlik

  • Sürekli endişe hâli

  • Özgüven düşüklüğü

  • Çaresizlik ve umutsuzluk hissi


Sınav Kaygısını Azaltmanın Bilimsel Olarak Etkili Yöntemleri

1. Etkili Zaman Yönetimi

Düzenli ve dengeli çalışma programı, kontrol duygusunu artırır. Günlük, haftalık ve aylık planlamalar sayesinde öğrenci zamanı daha verimli kullanabilir.

2. Nefes ve Gevşeme Egzersizleri

Derin nefes alma, gevşeme kas egzersizleri veya mindfulness teknikleri, bedensel gerginliği azaltır.

Araştırmalar, düzenli nefes egzersizlerinin stres hormonlarını %25’e kadar düşürebildiğini göstermektedir.

3. Olumlu Düşünme ve Bilişsel Yeniden Yapılandırma

Negatif düşünceler yerine pozitif telkinler kaygıyı azaltır.
“Başaramayacağım” yerine “Hazırlandım ve elimden geleni yapacağım” düşüncesi, başarı motivasyonunu artırır.

4. Düzenli Fiziksel Aktivite

Spor yapmak endorfin salgısını artırır, stresi azaltır.
Günlük yürüyüş, yoga veya hafif egzersizler sınav öncesi kaygıyı dengelemek için önerilir.

5. Profesyonel Psikolojik Destek Almak

Kaygı, günlük işlevselliği bozacak düzeydeyse, psikolog desteği almak önemlidir.
Özellikle bilişsel davranışçı terapi (BDT), sınav kaygısı tedavisinde bilimsel olarak etkili yöntemlerden biridir.

Ankara’da ergen psikolojisi alanında çalışan terapistler, bireyin özgüvenini güçlendiren ve kaygıyı yönetmeyi öğreten seanslarla süreci destekler.


Kaygısı Yönetilebilir Bir Süreçtir

Sınav kaygısı her öğrencide farklı yoğunlukta görülse de, doğru yaklaşımlar ve profesyonel destekle tamamen kontrol altına alınabilir.
Ergenlerin başarıya değil sürece odaklanmayı öğrenmeleri, psikolojik dayanıklılık kazanmaları açısından büyük önem taşır.

🔹 Unutmayın: Kaygı, kontrol altına alındığında motivasyonun bir parçasıdır.
🔹 Gerektiğinde uzman desteği almak, sürecin daha sağlıklı ilerlemesini sağlar.

psikodinamik terapi nedir

Psikodinamik Terapi Nedir? Bilinçdışının Gücünü Anlamak

Psikodinamik Terapi Nedir? Bilinçdışının Gücünü Anlamak

Psikodinamik Terapiye Genel Bakış

Psikodinamik terapi, bireyin bilinçdışı süreçlerini, çocukluk deneyimlerini ve bastırılmış duygularını fark etmesine yardımcı olan derinlemesine bir psikoterapi yaklaşımıdır.
Bu terapi modeli, Sigmund Freud’un psikanaliz kuramı temel alınarak geliştirilmiş, günümüzde ise daha esnek ve modern bir yapıya kavuşmuştur.

Modern psikodinamik terapi, kişinin geçmiş yaşantılarının bugünkü davranış, ilişki ve duygu düzenini nasıl etkilediğini anlamayı amaçlar.
Bu yönüyle yalnızca semptomları değil, duygusal kök nedenleri hedef alır.


Psikodinamik Terapi Nasıl Çalışır?

Psikodinamik terapide, terapist ve danışan arasında güven temelli bir ilişki kurulur.
Seanslarda birey, serbest çağrışım yöntemiyle düşüncelerini özgürce ifade eder. Terapist, bu ifadelerin ardındaki bilinçdışı anlamları yorumlar.

Temel Mekanizmalar:

Kavram Açıklama Örnek
Bilinçdışı Farkında olmadığımız duygu ve dürtülerdir. “Nedenini bilmeden öfke hissediyorum.”
Aktarım Danışanın, geçmişteki bir figüre ait duyguları terapiste yansıtması. “Sanki bana babam gibi davranıyorsunuz.”
Direnç Kişinin bazı konulara değinmekten kaçınması. “Bu konuyu konuşmak istemiyorum.”
Savunma Mekanizmaları Gerçekliği çarpıtarak duygusal acıdan korunma yolları. Reddetme, bastırma, yansıtma gibi.

Psikodinamik Terapi Kimler İçin Uygundur?

Bu terapi türü özellikle tekrarlayan ilişki sorunları, duygusal iniş çıkışlar veya kendini anlama güçlüğü yaşayan bireylerde oldukça etkilidir.

Uygulama Alanları:

  • Depresyon ve anksiyete bozuklukları

  • Travma sonrası stres

  • Bağımlı veya toksik ilişkiler

  • Kişilik bozuklukları

  • Kimlik karmaşası veya içsel çatışmalar

Uzman Görüşü:
Klinik psikolog Umut Bey’e göre,
“Psikodinamik terapi, semptomu ortadan kaldırmakla kalmaz; kişinin kendini ve duygusal geçmişini yeniden anlamlandırmasını sağlar. Bu, kalıcı iyileşmenin temelidir.”


Psikodinamik Terapi Süreci: Ne Kadar Sürer?

Bu terapi kısa süreli bilişsel yaklaşımlardan farklı olarak, daha derinlemesine çalışır.
Seanslar genellikle haftada 1 kez, ortalama 6 ay ila 2 yıl arasında sürer.
Kimi bireylerde ise terapötik sürecin birkaç yıl devam etmesi gerekebilir.
Bu, danışanın kişisel derinliği ve hedeflerine bağlıdır.

Not: Uzun süreli terapi, sadece “konuşmak” değildir; kişiliğin yeniden yapılanmasıdır.


Psikodinamik Terapi ile Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) Arasındaki Fark

Özellik Psikodinamik Terapi BDT (Bilişsel Davranışçı Terapi)
Odak Noktası Bilinçdışı süreçler, geçmiş ilişkiler Düşünce kalıpları, davranış değişimi
Süre Uzun dönemli Kısa ve yapılandırılmış
Yaklaşım İçgörü kazandırma Belirtiyi değiştirme
Yöntem Serbest çağrışım, aktarım çalışması Ev ödevleri, bilişsel yeniden yapılandırma
Sonuç Kişilik ve ilişki düzeyinde dönüşüm Düşünce-davranış düzeyinde iyileşme
psikodinamik terapi nedir ankara psikolog
psikodinamik terapi nedir ankara psikolog

Psikodinamik Terapi Bilimsel Olarak Etkili mi?

Evet.
Harvard Medical School ve American Psychological Association (APA) tarafından yayımlanan çalışmalara göre, psikodinamik terapi, özellikle uzun vadeli psikolojik iyileşme üzerinde kalıcı etkilere sahiptir.

📊 Bilimsel Bulgular:

  • Katılımcıların %70’inde duygusal farkındalık artışı

  • Terapi sonrası 1 yıl içinde semptom gerilemesinin devam etmesi

  • Özfarkındalık ve benlik bütünlüğünde belirgin artış


Gerçek Bir Örnek: Gizli Öfke ve Özfarkındalık

28 yaşındaki “M.” isimli danışan, sürekli reddedilme korkusuyla ilişkilerinde aşırı uyum gösteriyordu.
Psikodinamik terapi sürecinde çocuklukta yaşadığı duygusal ihmalin, yetişkinlikteki onay ihtiyacına dönüştüğü fark edildi.
Bu farkındalık sayesinde “M.” ilişkilerinde kendi sınırlarını çizebildi ve özgüveni belirgin biçimde arttı.


Kökten Değişim Bilinçdışını Anlamakla Başlar

Psikodinamik terapi, geçmişle bugünü bağlayan görünmez ipleri çözümlemeye yardımcı olur.
Yüzeydeki belirtileri değil, duygusal derinliği hedefler.
Bu terapi, “kendini anlamak” yolculuğunda en etkili pusulalardan biridir.

özşefkat geliştirmenin 5 bilimsel yolu

Özşefkat Geliştirmenin 5 Bilimsel Yolu

Özşefkat Geliştirmenin 5 Bilimsel Yolu

Giriş: Özşefkat Nedir?

Özşefkat, kişinin kendine karşı anlayışlı, sabırlı ve sevgi dolu yaklaşmasıdır.
Psikolog Dr. Kristin Neff’in tanımına göre özşefkat, üç temel bileşenden oluşur:

  1. Kendine nezaket

  2. Ortak insanlık bilinci

  3. Farkındalık (mindfulness)

Kısacası özşefkat, hatalarla savaşmak yerine onları insan olmanın doğal bir parçası olarak kabul etmektir.
Kendini sevmemek, suçluluk duygusu veya değersizlik hissi yaşayan kişilerde özşefkat geliştirmek, psikolojik iyileşmenin anahtarıdır.


1. Kendinle Konuşma Biçimini Değiştir

Kendimize nasıl konuştuğumuz, beynin duygu merkezlerini doğrudan etkiler.
Araştırmalar, olumsuz iç diyalogların kortizol (stres hormonu) seviyesini yükselttiğini, pozitif iç diyalogların ise serotonin üretimini artırdığını göstermektedir.

Uygulama: Her gün kendine nazik bir cümle söyle.
Örneğin: “Bugün elimden gelenin en iyisini yaptım.”

Olumsuz Düşünce Özşefkatli Alternatif
“Ben bunu hep yanlış yapıyorum.” “Herkes hata yapabilir, önemli olan öğrenmek.”
“Kendimden nefret ediyorum.” “Zorlanıyorum ama bu da geçecek.”

2. Farkındalıkla Duygularını Kabul Et

Özşefkatin temelinde farkındalık vardır. Farkındalık, duygularını bastırmadan, yargılamadan gözlemleyebilme becerisidir.
Yapılan bir Harvard araştırması, duygularını bastıran bireylerin anksiyete ve depresyon riskinin %40 daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur.

Uygulama: Günde 10 dakika “nefes farkındalığı” pratiği yap.
Nefes alırken bedenini ve duygularını gözlemle, değiştirmeye çalışma.


3. Kendi İnsanlığını Kabul Et

Birçok kişi başarısızlık yaşadığında “herkes mükemmel, bir ben değilim” hissine kapılır.
Oysa özşefkat, ortak insanlık bilinciyle başlar: Hatalar, utançlar, eksiklikler — hepsi insan olmanın doğal bir parçasıdır.

Uzman Görüşü:
Klinik psikolog Umut Bey şöyle açıklar:
“Kendini affetmek, hataları mazur görmek değil; insan olmanın kusurluluğunu kabullenmektir.”


4. Bedenine Şefkat Göster

Psikolojik özşefkat, bedensel özbakımla güçlenir. Yetersiz uyku, kötü beslenme veya aşırı yorgunluk, zihinsel dayanıklılığı azaltır.
Stanford Üniversitesi’nin bir araştırması, düzenli egzersizin özşefkat skorlarını %22 artırdığını göstermiştir.

Uygulama:

  • Haftada 3 gün yürüyüş

  • Duygusal yeme yerine farkındalıkla beslenme

  • “Bugün bedenime teşekkür ediyorum.” cümlesiyle günü bitir


5. Terapi Desteği ile Derinleş

Özşefkat, bazen yalnızca farkındalıkla değil, profesyonel destekle de gelişir.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) ve EMDR terapisi, kişinin kendine yönelik olumsuz inançlarını yeniden yapılandırmasına yardımcı olur.

Ankara’da terapi desteği arıyorsanız,
Ankara Uzman Terapi merkezinde uzman psikologlarla özşefkat odaklı terapi süreçlerini inceleyebilirsiniz.


Bilimsel Olarak Kanıtlanmış Özşefkatin Faydaları

Etki Alanı Araştırma Sonucu
Stres Yönetimi Özşefkatli bireylerde stres hormonu düzeyi %23 daha düşüktür.
İlişkiler Kendine şefkatli kişiler, daha empatik ilişki kurar.
Depresyon Riski Özşefkat çalışmaları depresyon belirtilerini %30 azaltır.

Sonuç: Kendine Nazik Olmak Bir Güçtür

Kendine karşı şefkat göstermek zayıflık değil, psikolojik dayanıklılığın göstergesidir.
Özşefkat geliştikçe, hem kendinle hem çevrenle daha sağlıklı bir ilişki kurarsın.
Unutma: İçindeki sesi yumuşattığında, dünya da yumuşar.


İç Link Önerisi (WordPress için)

🔗 Psikolojide Kendini Sevmemek
🔗 Kendini Kabul Etmek Nedir?

psikolojide-kendini-sevmemeka

Psikolojide Kendini Sevmemek

 Psikolojide Kendini Sevmemek Nedir?

Kendini sevmemek, bireyin kendi değerini fark edememesi, içsel bir onay eksikliği yaşaması ve sürekli başkalarının ölçütleriyle kendini değerlendirmesi durumudur. Psikolojide bu durum, özsaygı eksikliği veya negatif benlik algısı olarak tanımlanır.
Bu kavram sadece duygusal bir sorun değil, bireyin yaşam kalitesini, ilişkilerini ve psikolojik dayanıklılığını doğrudan etkileyen temel bir zihinsel süreçtir.


Kendini Sevmemenin Psikolojik Kökleri

Kaynak Etkisi Açıklama
Çocukluk Dönemi Deneyimleri Yüksek Aile içi eleştiri, koşullu sevgi veya değersiz hissettirilme bireyin özsaygı temellerini zedeler.
Toplumsal Baskılar Orta “Mükemmel olma” kültürü, bireyde yetersizlik hissini pekiştirir.
Travmalar ve Red Deneyimleri Yüksek Terk edilme, duygusal ihmal gibi travmalar özdeğeri sarsar.
Sosyal Medya Etkisi Artan Karşılaştırma kültürü, “ben yeterli değilim” inancını besler.

Uzman Görüşü: Klinik psikolog Umut Bey’e göre, “Kendini sevmemek, çoğu zaman kişinin geçmişte başkalarından alamadığı sevgi ve kabulü kendine de vermemesidir.”


Kendini Sevmemenin Belirtileri

Kendini sevmeyen bireyler genellikle farkında olmadan aşağıdaki davranışları sergiler:

  • Sürekli öz eleştiri yapmak

  • Başarılarını küçümsemek

  • İlişkilerde onay arayışı

  • “Ben kimim ki?” gibi değersizlik düşünceleri

  • Başkalarını memnun etmek için aşırı fedakârlık

Bu belirtiler uzun vadede depresyon, anksiyete, bağımlı kişilik ve duygusal tükenmişlik gibi sorunlara zemin hazırlayabilir.


Kendini Sevmemenin Beyin ve Duygu Üzerindeki Etkileri

Araştırmalara göre, düşük özsaygıya sahip bireylerde:

  • Amigdala aktivitesi (kaygı merkezleri) daha yüksektir.

  • Serotonin düzeyi düşük seyreder, bu da mutluluk duygusunu baskılar.

  • Beynin ön singulat korteksi (özfarkındalıkla ilgili bölge) zayıf çalışır.

Bu nöropsikolojik değişimler, bireyin kendini değersiz hissetmesini biyolojik olarak da güçlendirir.


Kendini Sevmeye Giden Yol: Uygulanabilir Stratejiler

1. Farkındalıkla Başla

Günlük düşüncelerini gözlemle. “Kendimi eleştiriyor muyum, yoksa destekliyor muyum?”
Mindfulness (bilinçli farkındalık) egzersizleri bu süreçte oldukça etkilidir.

2. İçsel Diyaloğunu Dönüştür

Olumsuz iç sesini fark et ve şu şekilde değiştir:

❌ “Ben beceriksizim.”
✅ “Hata yapmam öğrenme sürecimin bir parçası.”

3. Kendinle Şefkatli Ol

Kristin Neff’in “özşefkat” modeline göre, insanın kendi acısını reddetmeden, şefkatle karşılaması iyileştirici bir süreçtir.

4. Terapi Desteği Al

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) ve EMDR terapisi, geçmiş travmaların ve olumsuz inançların yeniden yapılandırılmasında etkilidir.

Eğer Ankara’daysanız, uzman destek için Ankara Uzman Terapi merkezinden profesyonel yardım alabilirsiniz.

5. Küçük Başarıları Kutla

Kendini sevmek büyük hedeflerle değil, küçük adımlarla başlar. Başardığın her adımı fark et ve kendine teşekkür et.


Örnek Vaka: “Elif’in Kendini Sevmeyi Öğrenme Süreci”

Elif, 32 yaşında bir mühendis. Çocukluğunda sürekli “daha iyisini yapabilirsin” cümlesiyle büyüdü. Yıllar sonra kariyerinde başarılı olsa da içsel bir değersizlik hissiyle mücadele etti.
Terapide, geçmişte aldığı koşullu sevgiyi fark etti. Duygusal farkındalık ve özşefkat çalışmalarıyla, zamanla “kendimi olduğum gibi kabul ediyorum” diyebildi.
Bu dönüşüm, iş verimini artırmakla kalmadı, ilişkilerini de daha sağlıklı hale getirdi.


Sonuç: Kendini Sevmek Bir Yolculuktur

Kendini sevmek, narsisizm ya da bencillik değildir. Aksine, sağlıklı bir benlik bilincinin temelidir.
Kendini seven birey, başkalarına da sevgiyle yaklaşır; üretken, empatik ve dengeli olur.
Unutma: Kendini sevmek, dünyayı algılama biçimini değiştirir.

Daha fazla psikolojik farkındalık içeriği için şu yazılar da ilginizi çekebilir:
🔗 Kendini Kabul Etmek Nedir?
🔗 Özşefkat Geliştirmenin 5 Bilimsel Yolu

Psikolojide En İyi Özel Üniversiteler

Psikolojide En İyi Özel Üniversiteler (2025 Güncel Rehber)

Psikolojide En İyi Özel Üniversiteler (2025 Güncel Rehber) Psikoloji, insan davranışlarını, duygularını ve düşüncelerini …

Çocuğun Psikolojisinin Bozuk Olduğunu Nasıl Anlarız?

Çocuğun Psikolojisinin Bozuk Olduğunu Nasıl Anlarız?

Çocuğun Psikolojisinin Bozuk Olduğunu Nasıl Anlarız? Çocuğun psikolojisinin bozuk olduğunu nasıl anlarız? Çocukların …

ankara emdr tedavavisi nasıl yapilir emdr terapisi ankara

EMDR Tedavisi Nasıl Yapılır? Kimlere Uygulanır? | 2025 EMDR Seans Ücretleri

EMDR Tedavisi Nasıl Yapılır? Kimlere Uygulanır? 🌿 EMDR Nedir? EMDR Tedavisi Nasıl Yapılır? EMDR (Eye Movement Desensitization …