Kategori: <span>Genel</span>

Egoistlik Nedir?

Stres Yönetimi

Stres Nedir?

Günümüzde sağlık sorunları giderek farklılaşma göstermektedir. Yeni virüsler, yeni tip belirtiler ve isimlerini çoğumuzun duymadığı hastalıklar meydana gelmektedir. Aldığımız gıdalar, yaşam tarzımız bu sağlık sorunlarında büyük etken olmaktadır. Özellikle büyükşehirlerde strese dayalı birbirinden farklı hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Bunlar arasında en fazla etkiyi gösteren ruhsal bozukluklar olmaktadır. Ruhsal bozukluğun temelinde de stres yatmaktadır.

STRESİN BELİRTİLERİ NELERDİR? 

Stres, başta ruhsal bozukluklar olmak üzere birçok hastalığa sebep olmaktadır. Aslında günümüzde çoğu hastalığın kaynağı stres olarak bilinmektedir. Stres, vücuda uygulanan ruhsal bir baskıdır. Kontrol altına alınmayan ve önüne geçilemeyen bu sorun kalbe kadar etki etmektedir. Stres, bir hastalık değildir, ancak bir hastalık kadar tehlikeli olmaktadır.

Stresin belirtileri de şu şekilde olmaktadır:

  • Sürekli yorgunluk hali
  • Uykusuzluk
  • Gerginlik
  • Sindirim sisteminde bozulmalar (ishal, kabızlık, kusma, bulantı gibi)
  • Kas ağrıları
  • Unutkanlık
  • Yalnız kalma isteği
  • İş veriminde düşüş
    • Obezite
    • Kalp hastalıkları
    • Diyabet
    • Depresyon
    • Alzheimer hastalıkları görülme olasılığı yüksek olmaktadır.

Stres anında kişide; kalp çarpıntısı, titreme, kasılma, terleme, nefes alamama sorunları da yaşanmaktadır. Bunun için stresli ortamlardan mümkün olduğunca uzak durmak gereklidir. Aynı zamanda stres ile mücadelenin nasıl yapılması gerektiği bilinmelidir.

AŞIRI STRESİN SEBEP OLDUĞU HASTALIKLAR NELERDİR?

Stresi yenemeyen, kontrol altına alamayan kişilerde ilerleyen zamanlarda yukardaki belirtiler baş göstermektedir. Bu durumu her zaman yaşayanlar için ise artık bir hastalık halini almaya başlamaktadır. Aşırı stres ve sürekli bu durumu yaşama büyük bir risk oluşturmaktadır. Aşırı strese maruz kalanların yol açabileceği hastalıklar arasında;

  • Obezite
  • Kalp hastalıkları
  • Diyabet
  • Depresyon
  • Alzheimer hastalıkları görülme olasılığı yüksek olmaktadır.

Stres anında kişide; kalp çarpıntısı, titreme, kasılma, terleme, nefes alamama sorunları da yaşanmaktadır. Bunun için stresli ortamlardan mümkün olduğunca uzak durmak gereklidir. Aynı zamanda stres ile mücadelenin nasıl yapılması gerektiği bilinmelidir.

STRES İLE BAŞA ÇIKMA METOTLARI

Stres,  bir hastalık değildir. Her insan mutlaka stres altında kalabilir. Burada önemli olan stres anında nasıl davranılması gerektiğinin bilinmesi olmaktadır. Günümüzde stres olmadan yaşamak neredeyse mümkün değil. Durum böyle iken stres ile başa çıkmak gerekmektedir.

Stres ile başa çıkmanın birkaç yolu ve metodu vardır.

  1. Beslenmenize dikkat edin: Beslenme vücudun direnci için çok önemli olmaktadır. Sağlığımız için yeterli gıdayı almak zorundayız. Stres altında olduğumuzda vücut doğru düşünmeli ve rahat hareket etmelidir. Az yemek ve yağlı yiyeceklerden uzak durmak gerekmektedir.
  2. Sigarayı bırakın: Sigaranın içerisinde stresi tetikleyen bazı uyarıcılar bulunmaktadır. Sigaran uzak durun.
  3. Spor yapın: Düzenli egzersiz yapmak hem ruh hem de beden sağlığı açısından olumlu yönde çok etkili olmaktadır. Spor yaparak kendinizi daha iyi hissedersiniz.
  4. Uykunuzu zamanında alın: Uyku düzeni de stres ile mücadelede ilk sırada yer almaktadır. Her gün uykusunu yeterli alan kişilerin daha dinç ve daha pozitif oldukları bilinmektedir. Geç saatlere kadar oturmak, uykusuz kalmak kişiyi sinirli ve stresli yapar. Uyku düzenine önem verin.
  5. Kendinize zaman ayırın: Mutlaka kendinizle baş başa kalın. Sakin bir yerde bir çay yudumlayın. Kötü ve olumsuz düşüncelerden uzak durun.

STRES İÇİN NEFES EGZERSİZLERİ

 

Günlük hayatınızda çok fazla stres ise karşılaşıyorsanız bir psikolojik destek alabilirsiniz. Aynı zamanda yoga ve meditasyon ile de bu süreci atlatmak mümkün olmaktadır. Özellikle nefes egzersizleri bu duygu durumu için çok fazla etkili olmaktadır. Nefes egzersizlerini de profesyonel kişilerden almak daha doğru olmaktadır.

Doğru nefes alıp vermek, bedenimize daha fazla oksijen girmesini sağlamaktadır. Oksijen ne kadar fazla olursa insanın nefes alıp vermesi sonucu bir rahatlama hissedecektir. Stres anında ilk yapılması gereken derin bir nefes alıp vermek olmalıdır. Beyine oksijen gitmesi daha doğru düşünmeyi sağlamaktadır. Stresten uzak durulamasa da başa çıkmak mümkün olmaktadır.

Stres ve Stres Yönetimi ile ilgili psikologlarımızdan terapi almak için Randevu oluştur butonuna tıklayabilir. Psikolog larımızdan aynı gün randevu oluşturabilirsiniz.

Ankara ‘da yüzyüze  Türkiye geneli ise Online Psikolojik danışmanlık hizmeti verilmektedir.

Psikolog Seçimi Nasıl Yapılır?

Diyete Nasıl Hazırlanır?

Diyete Nasıl Hazırlanır

Zayıflamak istiyor ve bunun için gereken çabayı vermeye hazır hissediyorsanız girmek üzere olduğunuz bir yol vardır ve adı diyettir. Peki, Diyete hadi girelim deyince oluyor mu? Elbette olmuyor, her yol gibi bu yolun da yolculuğun da pek tabi ki bir hazırlık süreci olacaktır.

 Diyete Nasıl Hazırlanılır?

 Diyet hazırlığını iki kanatlı bir kuş gibi düşünün. İlk kanadınız zihinsel hazırlık diğer kanadınız ise fiziksel hazırlığınız olacaktır. Herhangi birini eksik bırakarak uçmaya çalışmanız hem imkansız hem de nafile bir çaba olurdu.

 

Psikolog Seçimi Nasıl Yapılır?
Diyete Hazırlık

 Zihinsel Hazırlık Aşaması

 Zihninizde hayalini kurmadığınız, canlandırmadığınız hiçbir şeye ulaşmanız kolay değildir. O yüzden işe ayna nöronlarınızı çalıştırarak başlayabilir, bol bol zayıf ve sağlıklı bedeninizin hayalini kurarak zihninizin size o hayalin gerçekleşmiş fotoğrafını getirmesine izin verebilirsiniz. Unutmayın, zihin gerçek ile hayali ayırt edemez. Zamanla sizin bedeninizin hayalinizdeki hali alması için elinden gelen her şeyi yapacaktır.

 Bir diğer zihinsel hazırlığınız ise diyet yapmanın kendinizi delice kısıtlamak, sevdiğiniz her şeyden mahrum bırakmak, nefes nefese kalana dek spor yapmak, sürekli brokoli, salata ya da lezzetsiz şeyler yemek, sosyal hayattan dışlanmak olmadığını, aksine sağlıklı bir bedene giden bu yolda yediğiniz sağlıklı ve lezzetli yiyeceklerle daha enerjik olacağınızı, daha aktif bir yaşantınız olacağını, dengeli ve ölçülü bir şekilde istediğiniz her şeyi yiyebileceğinizi, spor da yaparak daha fit ve daha beğenilesi bir bedene kavuşacağınızı düşünmenizdir.

 Fiziksel Çevre Hazırlığı Aşaması

 Bu kanadın uçmayı sağlaması için evvela elinize bir çöp poşeti alıp ofisinizdeki çekmecede, evdeki dolapta, arabada torpido gözünde ve çantanızda sizi bu yoldan kolaylıkla saptıracak, işlenmiş, rafine şekerli, paketli ne kadar çikolata, gofret, şeker, bisküvi varsa hepsini o poşete atmalısınız. İlk fırsatta kendinize attıklarınızın yerine koyabileceğiniz sağlıklı bir alışveriş yapmalısınız.

 Bu alışveriş listenizde mutlaka çiğ ceviz, badem, fındık gibi sağlıklı yağlara, meyvelere, kuru meyvelere, yoğurt ve kefir gibi kolay ulaşılabilir proteine, sağlıklı gevreklere yer vermelisiniz. Eğer iki kanadınızı da yeterince güçlendirirseniz, uçmamak için hiçbir sebebiniz kalmayacaktır.

Diyetisyen Randevusu Oluşturmak için Buraya Tıklayabilirsiniz.

Ücretsiz Ön Görüşme İmkani mevcuttur.

Ankara Diyetisyen

Ankara Diyetisyen Önerileri için Ankara Uzman Terapi hizmetinizde.

Psikolog Seçimi Nasıl Yapılır?

Alışveriş Bağımlılığı

Alışveriş Bağımlılığı

Günlük hayatımızın en önemli bir parçası olan alışveriş hayatı, sadece ürün satın almak için değil, eğlence ve kendini ödüllendirme gibi bazı anlamlar da ifade edilebilir. İnsanların ihtiyaçlarını karşıladığı bu ihtiyaçlar kontrolden çıktığı zaman sorunlara neden olmaktadır. Bu ortaya çıkan sorunlardan birisi de alışveriş bağımlılığıdır. Alışveriş bağımlılığı, sürekli olarak bir şeyler satın almak için oluşan içsel dürtülerin kontrol altına alınamaması olarak tanımlayabiliriz. İşte tamda bu noktada alışveriş bağımlısı olan bireyler, alışveriş için verdikleri kararları normal müşterilere oranla daha fazla mağaza ortamında vererek, aldıkları birçok ürünü daha az kullanmaktadır.

Alışveriş bağımlısı olan bireyler satın aldıkları üründen ziyade, satın alma sürecinde ortaya çıkan durumdan haz almaktadır. Bu açıdan bireyler, sürekli bir şeyler satın almayı isteyerek, para harcamayı ihtiyaç haline getirmiştir.  

Alışveriş bağımlılığına göre tüketici davranışları “plansız şekilde satın alma”, “iç güdüsel satın alma” ve “zorlayıcı olarak satın alma” olarak üç alt başlık altında incelenmektedir.

  • Plansız satın alma:Genel olarak bireyin mağaza ortamından etkilenilmesi durumunda ve zaman ürünü gördüğü anda ihtiyacının farkına varılması gibi sebeplerle gerçekleşmektedir.

 

  • Güdüsel satın alma:Bu modelde ise, tüketicilerin bir üründen vazgeçemediği içsel dürtülerden kaynaklanmaktadır.

 

  • Zorlayıcı dürtüsel satın alma:Zorlayıcı dürtüsel modelde tüketicilerin kaygı ve sıkılma gibi durumlarda ortaya çıkan satın alımları olarak açıklanır.

 

Alışveriş Bağımlılığı Tanı Ölçütleri Nelerdir?

Alışveriş bağımlılığı modeli DSM-V sınıfına alınmadığından dolayı kesin tanı ölçütü yoktur. Bununla ilgili olarak McElroy ve ekip arkadaşları 1994 yılında yapmış oldukları çalışmalarında alışveriş bağımlılığına ait şu tanı ölçütlerini kullanmışlardır.

  1. Sürekli dayanılmaz halde rahatsız edici yaşanan satın alma dürtülerinin olması.
  2. İhtiyaç olmadığı halde sürekli bireyin bir şeyler satın alması, maddi durumun el verdiğinden daha çok şey satın alması veya niyetlendiğinden daha fazla sürede alışveriş yapması şeklinde; uygunsuz satın alma dürtülerinin olmasıdır.
  3. Ortaya çıkan bu durumun toplumsal açıdan ve mesleki faaliyetlerde sorunlara ve maddi problemlere sebep olmasıdır.
  4. Alışveriş bağımlılığının davranışının yalnızca hipomani zamanlarında ortaya çıkmış olmamasıdır.

Psikolojik destek almak için psikolog profillerimizi inceleyebilirsiniz.

Narsistlik Nedir?

Narsistlik Nedir

Narsizm, kaba tabir ile kişinin kendine tapması demektir. Kendi duygularını, düşüncelerini, hareketlerini önemseyen; başkasının ne düşündüğü dahi umutların da olmayan kişilere söylenen ruhsal bir bozukluktur. Bu bozukluğun tıp adındaki dili Narsizmdir, bu davranışları gösteren kişilere de narsist denir.

Kişinin kendine aşık olması olarak da açıklanan bu duruma sahip olan insanlar toplumda çok sık şekilde görülmemektedirler (yüzde bir.).

İlk olarak 1968 yılından açıklanan, literatüre giren bu rahatsızlığın bir diğer ismi de megalomanidir. Kısa adı NKB olan Narsistik Kişilik Bozukluğuna sahip olan kişiler kendi ellerinde bulunan güç ve kuvveti başkalarını ezmek için kullanırlar, kendilerini herkesten daha prestijli ve üstün görürler ve bunu bir yaşam biçimi haline getirmekten zevk alırlar. Onlara göre onlardan daha düşük seviyede olan insanların hiçbir değeri yoktur. Narsistlik nedir sorusuna kısaca cevap verdik, gelin bir de narsist kişilerin genel özelliklerine bakalım.

Narsistlerin Genel Özellikleri

  • Hiç kimseyi dinlemezler, kendi kafalarına göre hareket etmeye bayılırlar. Sizi dinleseler bile ya eksik dinlerler ya da sırf sözünüzü bitirin diye sizi beklerler.
  • Kurallar umurlarında değildir. Bu kişilerin yalnızca kendi kuralları vardır.
  • Cömert gibi gözükürler ancak bu cömertliklerinin altında yatan neden, size para ödetmeyerek sizi ezmek ve sizi ona kendilerine karşı mahcup hale getirmektir.
  • Narsistlerin genel özelliklerinden birisi de her zaman en güzel, en özel, en zeki ve en yakışıklı kişinin kendileri olmalarıdır. Onlara göre dünya üzerinde bulunan bütün ‘en’ler onlara aittir.
  • Utanma hisleri aşırı zayıftır. Böyle bir duygudan yoksun şekilde yaşarlar, çoğu zaman çevrelerindeki insanlar onlar adına utanırlar.
  • Ukaladırlar ve eleştiriye kesinlikle gelemezler. Onları eleştirdiğiniz de ya da onlara ters bir davranış gerçeklestirdiginiz de karşınızda birer canavar buluverirsiniz.
  • Narsistlerin genel özellikleri başlığında değinecegimiz son madde, arkadaşlarının da onlar gibi muhteşem olmaları. Onlara göre en iyi arkadaş gurubuna onlar sahiptirler.

Narsistligin Tedavisi

Narsistligin Tedavisi yapılırken ilaç kullanılmaz. Hasta, dinamik psikoterapi ile tedavi edilir. Burada psikoloğun sabırlı ve deneyimli olması önemlidir zira narsist hastalar çok zor hastalardır. Psikologlardan dahi kendilerini övmelerini, taktir etmelerini isterler.

Psikologlar narsistliğin tedavisi sırasında kişinin kendisinin övülmesine ihtiyaç duyduğunu kişinin farkına varmasını sağlar. 2 ila 4 sene arasında süren bu tedaviler boyunca psikolog kişinin ruhunda yarattığı sahte kişilikleri bir bir yıkmaya çalışır.

Diyet Psikolojisine Nasıl Girilir?

Zayıflama Psikolojisi ne Nasıl Girilir ?

Zayıflama Psikolojisine Nasıl Girilir?

Zayıflama psikolojisi fiziksel olduğu kadar zihinsel bir yolculuktur. Kendi deneyimlerimden yola çıkarak söyleyebilirim ki, kilo vermek için doğru psikolojiyi benimsemek, diyet listelerinden ve egzersiz programlarından daha önemlidir. Eğer zihin bu süreci benimsemezse, kısa süreli başarılar uzun vadede sürdürülemez. Peki, zayıflama psikolojisine nasıl girilir ve bunu nasıl kalıcı hale getirebiliriz? İşte kendi yolculuğumdan edindiğim tecrübeler ve bilimsel destekli öneriler.


1. Zayıflamak Psikolojisi İçin Önce Zihnini Hazırla

Ben de diğer pek çok insan gibi sayısız diyet denedim ama çoğu başarısızlıkla sonuçlandı. Bunun nedenini çok sonra anladım: Zihin değişime hazır değilse, beden de ona uyum sağlamaz.

  • Öncelikle, neden zayıflamak istediğinizi net bir şekilde belirleyin. Daha sağlıklı olmak mı istiyorsunuz, daha iyi hissetmek mi, yoksa özgüveninizi artırmak mı?
  • Kendi kendinize “Neden kilo vermek istiyorum?” sorusunu sorun ve cevabınızı bir deftere yazın.
  • Gerçekçi hedefler koyun. Örneğin, 10 kilo vermek yerine önce 2 kilo vermeyi hedefleyin ve adım adım ilerleyin.

2. Motivasyon Kaynağınızı Bulun

Zayıflama sürecinde motivasyon dalgalanabilir. Bunu önlemek için sizi motive eden güçlü bir neden bulun.

  • Görselleştirme tekniklerini kullanın. Örneğin, istediğiniz kiloya ulaştığınızda nasıl görüneceğinizi hayal edin.
  • İlham veren hikâyeler okuyun. Benim için en büyük ilham, daha önce kilo vermeyi başaran insanların hikâyeleri oldu.
  • Kendi başarınızı kutlayın. Küçük başarılarınızı (örneğin, 3 kilo verdiğinizde) ödüllendirerek süreci daha keyifli hale getirin.

3. Kendi Beslenme Alışkanlıklarını Tanı

Bazen kilo almanın arkasında duygusal yeme alışkanlıkları yatıyor olabilir. Ben de fark ettim ki, stresli anlarda farkında olmadan daha fazla yemek yiyordum. Bunu fark ettiğimde şu adımları uyguladım:

  • Aç olup olmadığımı anlamak için su içerek ve 10 dakika bekleyerek karnımın gerçekten aç olup olmadığını sorguladım.
  • Duygusal açlık hissettiğimde yemek yerine yürüyüş yaptım ya da sevdiğim bir müzik dinledim.
  • Atıştırmalıkları sınırlandırmak için göz önünde bulundurmadım. Çekmecemde çikolata varken diyet yapmak zor oluyordu.

4. Diyet Yapmak Yerine Sağlıklı Beslenmeyi Benimse

Daha önce defalarca sıkı diyetler yaptım ve her seferinde başarısız oldum. Çünkü sürdürülebilir değildi. O yüzden diyet yapmak yerine sağlıklı beslenmeyi bir yaşam tarzı haline getirmek gerekiyor. Bunu başarmak için:

  • Kendinizi yasaklarla boğmayın. Yasaklı yiyecekler sadece daha fazla arzu uyandırır.
  • Öğün atlamayın. Açlık krizlerine girmemek için düzenli ve dengeli beslenin.
  • Su tüketimini artırın. Su içmek metabolizmayı hızlandırır ve açlık hissini azaltır.

5. Egzersizi Bir Zorunluluk Değil, Keyif Haline Getirin

Egzersiz yapmayı uzun süre sevemedim çünkü hep bir zorunluluk olarak gördüm. Ancak sevdiğim aktiviteleri keşfettikçe egzersiz yapmak daha keyifli hale geldi.

  • Eğer spor salonuna gitmeyi sevmiyorsanız, dans edin, doğada yürüyüş yapın, yüzmeye gidin ya da evde YouTube’dan eğlenceli antrenman videoları izleyin.
  • Günlük aktivitelerinizi artırın. Örneğin, asansör yerine merdiven kullanın, kısa mesafelere yürüyerek gidin.
  • Egzersizi stres atmak için bir araç olarak görün. Bu şekilde spor yapmayı zorunluluk değil, bir rahatlama yöntemi olarak benimseyebilirsiniz.

6. Zihinsel Güçlü Kalmak İçin Alışkanlıkları Güçlendirin

Zayıflama psikolojisi’nde en büyük engellerden biri motivasyon kaybı ve eski alışkanlıklara geri dönmektir. Ben de bu süreci sürdürebilmek için şunları yaptım:

  • Bir günlük tuttum. Yediğim yemekleri, nasıl hissettiğimi ve gün içindeki fiziksel aktivitelerimi not aldım.
  • Olumlu düşünmeye odaklandım. Kilo vermek yerine, “Sağlıklı bir yaşam tarzı geliştiriyorum” diyerek sürece daha pozitif yaklaştım.
  • Kendi hatalarımı affettim. Eğer diyeti bozarsam, kendimi suçlamaktan vazgeçip ertesi gün tekrar devam ettim.

7. Zayıflama Psikolojisi En Sık Yapılan Hatalar

  1. Aç kalmak: Çok düşük kalorili diyetler yapmak metabolizmayı yavaşlatır ve kilo vermeyi zorlaştırır.
  2. Mükemmeliyetçi olmak: Küçük kaçamaklar yapıldığında motivasyonu kaybetmek yerine, süreci esnek yönetmek daha önemlidir.
  3. Hızlı sonuç beklemek: Zayıflama süreci bir maraton gibidir, sabırlı ve kararlı olmak gerekir.
  4. Tek tip beslenmek: Sürekli aynı yiyecekleri tüketmek, vücuda gerekli besin öğelerini sağlamadığı için sürdürülebilir değildir.

Zayıflama psikolojisi en önemli şey, psikolojik olarak bu sürece adapte olmak ve sağlıklı alışkanlıkları sürdürülebilir hale getirmektir. Eğer bu süreci bir zorunluluk olarak görürseniz, kalıcı bir başarı sağlamak zorlaşır. Ancak, sağlıklı beslenmeyi ve hareket etmeyi hayatınızın bir parçası haline getirirseniz, hem fiziksel hem de zihinsel olarak daha iyi hissedersiniz.

Kendi deneyimimden öğrendiğim en önemli şey şudur: Zayıflamak, sadece kilo vermekle ilgili değil, sağlıklı bir yaşam tarzına geçiş yapmaktır. Bunu başarmak için, önce zihnimizi bu değişime hazırlamamız gerekiyor. Eğer siz de benim gibi pek çok diyet denediyseniz ve başarısız olduysanız, belki de sorunun diyetlerde değil, zihinsel hazırlıkta olduğunu fark etme zamanı gelmiştir!

Eğer gerçekten değişmek istiyorsanız, kendinize inanın, sürecin tadını çıkarın ve en önemlisi sabırlı olun!

Psikolojik Destek almak için bize ulaşın.

 

Oyun Terapisi Nedir? Oyun Terapisi Tedavisi

Oyun Terapisi Nedir?

 Çocukların kendilerini yetişkinler gibi anlatması, ifade etmesi zordur. Çocuklar duygularını oyunlar aracılığı ile daha rahat ifade ederler. Her farklı oyunda çocuk hayal dünyası ile gerçeklik arasında bir bağlantı kurarak duygularını yansıtabilir. Bu duygular bazen öfke, saldırganlık, kızgınlık, nefret olabilir. Bu alanda eğitimini tamamlamış uzmanlar oyun esnasında tanımladığı bu duyguların altında yatan temel nedenleri öğrenir ve sorunlarına yardımcı olur. Terapist , hali hazırda çocuklar için güvenli bir ortam yaratmakta ustalaşmış olduğundan; çocukların ailelerinin yanında, okulda ya da diğer sosyal çevrelerinde hissedemedikleri rahatlığı hissetmelerini sağlayarak onların daha cesaretli olmalarına imkan tanımaktadır. Oyun terapisinde amaç çocukların psikososyal sorunlarını engellemeye yada çözmeye , çocuğun ideal büyüme ve gelişimini gerçekleştirmesine oyunun terapötik ilişkisinden yararlanarak kullanılan kuramsal bir metoddur.Oyun Terapisi Nedir?

 

Oyun Terapisi Çeşitleri nelerdir?

  • Filial Terapi (Ebeveyn Çocuk Terapisi)
  • Bibliyoterapi
  • Sandplay Terapi (Kum Tepsisi Terapisi) v
  • Hayali Oyun Terapisi

 Oyun nedir?

  Sözlük anlamı ‘’ Yetenek ve zekâ geliştirici, belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlence’’dir.

Oyunlar belki de yetişkinler için çocuğun oyalanmasını sağlayan amaçsız bir araç olarak çoğunlukla görülse de aslında oyun çocuklarla iletişim kurmamızı sağlayan en etkili ve sağlıklı yöntemlerden biridir diyebiliriz. Oyunun bazen kuralları vardır, bazen de kendiliğinden çocuğun iç dünyasındaki heyecanına, coşkusuna ve duyduğu merak ’ın yönüne doğru  gelişir . Oyun’un çocukların gelişimi üzerinde de çok büyük bir rolü bulunmaktadır. Çocuk sorumluluk almayı, duygu ve düşüncelerini yansıtmayı bazen paylaşmayı oyun’un içinde aktif bir süreçle öğrenir.

Neden Oyun Terapisi

Çocuk baş edemediği duygu ve düşünceleri, yaşadığı zorlukları yeniden canlandırma yaparak oyun yoluyla deneyimler ve üstesinden gelmeye çalışır. Çocuk terapi sürecinde engellenmişlik duygusundan kurtulur. Oyun terapisinde amaç çocuğun egosunu güçlendirmekdir. Çocuğa seçme hakkı vererek özgüvenini tetikleyen bir süreçtir. Çocuklar söyleyemedikleri şeyleri oyun terapisi sayesinde ifade edip problemleriyle yüzleşebilirler. Davranış problemleri, ders çalışma problemleri, konuşma problemleri (kekemelik, bebek konuşması,  ), okuma problemleri gibi durumlarda son derece faydalıdır.

Oyun Terapisi Uygulayıcı Eğitimini kimler almalıdır?

Psikoloji, PDR, Sosyoloji, Çocuk Gelişimi, Özel Eğitim, Sınıf Öğretmenliği ve Okul Öncesi Öğretmenliği mezunları ve öğrencileri ile birlikte Sosyal Hizmet Uzmanları, Doktorlar, Pedagoglar, Hemşireler ve Öğretmenler katılabilir. Çocuklarının gelişimini önemseyen ebeveynler de bu eğitimi alabilir.

 Oyun Terapisi Oyuncakları

  • Bebek, çocuğun kendisini yansıtır, ( biberon, yatak, üstünü örtebilecekleri minik örtü, ve giysiler)
  • Aile’yi oluşturan bebekler, (anne, baba, kız çocuğu, erkek çocuğu, büyükanne, büyükbaba, vs.)
  • Polis, asker, vs. otorite sembolüdür. Asker setleri birlikte hareket edebilmeyi temsil eder
  • Oyun evi ve ev eşyaları,yeme problemi olan çocukların özellikle tercih edeceği oyuncaklardır (mutfak, masa sandalyeler, banyo ve tuvalet, yatak odası, tv, koltuk, vs.)- ev 2 odalı olması tercih edilir.
  • Mutfak malzemeleri (çatal, kaşık, bıçak, tabak, bardak, tencere, vs.) ve yiyecekler • Karşılıklı konuşmak için iki telefon

Kuklalar (hayvanlar, insan figürleri)

Hayvanlar (evcil ve vahşi hayvanlar)- mümkünse aile olabilecek şekilde,hayvanlar 3 gruba ayrılır:

  1. Kara Hayvanları: Sosyal hayat
  2. Deniz Hayvanları: Yoğun duygular (sebebi bilinmeyen)
  3. Hava Hayvanları: Özlem ve konuşma ihtiyacı.
  • Trenler, akraba’ya olan özlemdir (vagonlar, raylar) ve uçaklar
  • Arabalar (itfaiye, polis arabaları, içine figürlerin konabileceği taşıtlar) • Doktor malzemeleri (steteskop, iğne, termometre, vs.)
  • Yumuşak top
  • Giysiler ve aletler (polis şapkası, tamir aletleri, vs)
  • Legolar, bilme isteği olan çocuklar (zihinsel ve fiziksel bilme isteği)
  • Boyama ve çizme aktiviteleri için gerekli olan kalemler, boya ve kağıtlar (çocuğun yaşı küçükse kağıdın boyutu büyümelidir)
  • Oyun hamuru ve parmak boyaları,dış dünyadaki anlam veremediği duygular • Yapıştırma ve kesme için yaşa uygun malzemeler
  • Kum ve su

OYUNCAKLAR NASIL OLMALI?

  • Odada çabuk kırılacak oyuncaklar olmamalı,
  • Kırık oyuncaklar odada tutulmamalı,
  • Oyuncaklar pahalı olmamalı,
  • Oyuncaklar, oyun odasından dışarı, eve gitmemeli (Anne’ye söylenip yenisi alınabilir.)
  • Her çocuğa özel etkinliklerini koyması amacıyla kutu/dolap bulundurulabilir

Oyun nedir?

Oyun Terapisi Nedir?

Oyun Terapisi Çeşitleri nelerdir?

Oyun Terapisi Ne İşe Yarar?

Oyun Terapisinin Etkileri Nelerdir?

Oyun Terapisinin Önemi

Neden Oyun Terapisi

Oyun Terapisi Ankara

Oyun Terapisi Odası

Oyun Terapisi Kitap

Oyun Terapisi Uygulayıcı Eğitimi

Oyun Terapisi Uygulayıcı Eğitimini kimler almalıdır?

Oyun Terapisi Oyuncakları

Oyun Terapisi Derneği

Oyun Terapisi Eğitimi

Oyun Terapisi Eğitimi Ankara

Oyun Terapisi Ankara

Ankara Oyun Terapisi Randevu oluşturmak için profilimizi ziyaret edebilirsiniz.

Dismorfofobi Hastalığı Neden ve Nasıl Olur?

İntihar’ı Neden Düşünürüz? İntihar Psikolojisi Nedir?

İntihar’ı Neden Düşünürüz?

Türkiye de Yılllara göre İntihar’ın Dağılımı

Türkiye’de 2002 ile 2019 yılları arasında 53.425 kişinin intihar ettiğini biliyor muydun? İntihar Psikolojisi Nedir?

Yapılan araştırmalar meydana gelen bu intiharların  yaklaşık olarak yarısının nedeninin bilinmediğini diğer yarısının da büyük oranda hastalık olduğunu, bunu aile içi sorunların, geçim sıkıntısının , aşk , ticari başarısızlıklar ve diğer etmenler’in de takip ettiğini göstermektedir.

Bu noktada yine en dikkat çeken dağılımı yaş ve cinsiyet üzerinde görüyoruz.

2002’den bu yana intihar edenlerden 35 bine yakını erkek, 15 bine yakını kadındır. 2001 yılında erkeklerin toplam intiharlardaki payı yüzde 65 iken, 2018’de yüzde 76’ya çıkmıştır.

İntihar vakası en sık görülen yaş grubu  ise ne yazık ki 15 ila 24 yaş arasındadır.  Ankara da intihar vakaları ile ilgili destek almak için Blue & White Psikolojik Danışmanlık Merkezi veya psikolog larımızdan randevu talep edebilirsiniz.

 

 

Geçmiş Yılların İntihar istatistiği

İntihar Psikolojisi

Tabloyu incelediğimizde intihar’ın kaynağının kişi’nin  sosyal, ekonomik, hastalık gibi daha sayılabilecek birçok karşılaşabileceği sorunu çözemeyeceğini  düşündüğü noktada ortaya çıkan umutsuzlukla birlikte ulaştığı çözüm olarak gördüğünü farketmekteyiz. Yani aslında amaç intihar değil de sorunlardan kurtulmaktır diyebiliriz.

Bazen de bunu geride kalan insanlardan intikam almak ya da onları pişman etmek için yapabilir. İntihar kararı almış bireylerde bazen geçici bir rahatlık da görülebilir. Ama bu rahatlık intihar düşüncesinin verdiği bir rahatlıktan ziyade bir karar almış olmanın verdiği bir rahatlıktır.

İntihar girişiminde bulunan kişilerin yaklaşık olarak %90’nında halihazırda en az bir tane psikolojik rahatsızlık vardır diyebiliriz. Bu rahatsızlıkların başını depresif bozukluklar almaktadır. Bu süreçte kişiyi alkol ve madde bağımlılığı da çok fazla tetikleyecektir. Peki intihar eğilimi olan kişilerin verdiği mesajlar nelerdir?

İntihar Eğilimi Olan Kişilerin Verdiği Mesajlar

Kişi intihar girişiminde bulunmadan önce aslında etrafına bazı sinyaller verirler. Sık sık yaşadığı sorunlara çözüm bulamadıklarından , hayatın anlamsızlığından , yaşadıklarına katlanamadıklarından gerek sözlü olarak gerek de beden diliyle bahsederler. Ölüm riski taşıyan eylemlerden kaçınmamaya başlarlar.  Hızlı araba sürmekten korkmamak gibi, kullanması gereken ilaçlara dikkat etmemek gb… birçok örnek sayılabilir.

Öncesinde sevdikleriyle vedalaşmak isteyebilirler. Uyku ve yemek alışkanlıklarında değişiklikler meydana gelebilir. Sık sık ağlama nöbetleri , duyguları uçlarda yaşama ya da dikkatini toplayamama, odaklanmakta güçlük çekmek gibi sorunlar yaşayabilirler.

‘’Kendimi öldürecek gibi hissediyorum’’

‘’Bu duruma daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum.’’

‘’Son zamanlarda, arabamı kullanırken gerçekten ne olacağını hiç umursamıyorum.’’ Gb cümleler aslında bize birçok mesaj vermektedir.

Gelin biraz da intihar hakkında yaygın bilinen yanlışlardan bahsedelim.

İntihar Hakkında Yaygın Mitler (Bilinen Yanlışlar)

  • ‘’İntihar hakkında çok konuşmak kişinin aklına intiharı getirebilir! ‘’ Hayır. Aksine bu durum hakkında konuşmak kişiyi buna iten etmenleri bulmaya ve belki de sorunlar üzerine farkındalık kazanmasını da yardımcı olabilir.
  • ‘’ İntiharı düşünecek kadar çıldırmış olmak!’’ Hayatta çoğu insan sorunlarının içinden çıkamayacağını düşündüğü bir buhran dönemine girmiştir. Bu çıldırmış olmak anlamına gelmemektedir. Bu bir kriz dönemidir.
  • ‘’ Bir kişi bir kere intihar girişiminde bulunmuşsa bir daha bulunmaz!’’ Araştırmalar tam aksini göstermektedir ki bir kere intihar girişiminde bulunan bir kişinin tekrar bu girişimde bulunma ihtimali daha yüksektir.
  • ‘’İnsan aklına bir kere intiharı koyduysa ve kararlıysa artık yapacak bir şey yoktur!’’ Sinyalleri aldığımızda aslında artık anlamalıyız kişi yardım çığlığı atıyor. Bizim burada yapmamız gereken hızlıca kişiyi bir psikoterapi sürecine dahil etmeye çalışmak olmalıdır. Tabi bu noktada da yönlendirmeyi yaparken dikkat etmememiz gereken bazı noktalar vardır. Burayı da intihar ‘ı nasıl engelleyebiliriz başlığı altında inceleyelim.

İntihar Engellenebilir mi?

İntihar girişiminde bulunan kişilerde veyahut sık sık intihar fikrini canlandıran kişiler’in bir psikoterapi sürecine hızlı bir şekilde başlaması çok çok önemlidir. Yine bu dönemde serotonin seviyesini artırmak için bir pskyatrist  ile de ortaklaşa bir süreç yürütülmesi gerekebilir. Vücuttaki serotonin seviyesi’nin artması intihar girişiminin tekrarlanma ihtimalini de azaltacaktır.

Etrafınızda intihar girişiminde bulanacağından şüphe ettiğiniz veyahut bir kere bunu deneyimlemiş biri varsa öncelikli olarak ona yardım edebilmek için sakin olmalıyız. Fevri hareketlerden kaçınmalıyız. Bizim endişe seviyemizin artması kişinin endişe ve panik seviyesi’ninin artmasına sebep olacaktır. Onu dinleyin, ona onu anladığınızı hissettirmeye çalışın. İntihar konusunu doğrudan konuşmaktan çekinmeyin. Ölüm üzerine hepimizin az çok kaygıları vardır. Bu durumu anlamlandırması üzerine konuşmalarınızla yeri geldiğinde iyi bir dinleyici olarak farkındalık kazanmasına yardımcı olmaya çalışın. Sorunların çözümü ve atılacak adımlar üzerine cesaret vermeye çalışın. Gelecek konusunda olumlamalar yaparak bu dönemde aldığı kararların fevri olabileceğinden net kararlar alabilmek adına bu dönemde ani kararlar almaması gerektiğinden bahsedebiliriz.

Ve son olarak her ne kadar bizler ona yardım etmek istesek de bu sorumluluğu tamamen almamız mümkün değildir. Ama onu direk bir uzmana yönlendirmek onunla aranızdaki güveni kırabilir. Bu sebeple onu ne kadar ciddiye aldığınızı , onun ne kadar önemli olduğunu ifade ederek bir uzman görüşünün de kendisine ne kadar fayda sağlayacağını açıklayarak onun iyiliğini istediğimizi ona tam olarak ifade ederek bu yönlendirmeyi sağlamamız gerekir.

Unutmayın ki;

  • İntihar önlenebilir.
  • İntihar eğilimi geçici bir krizdir.
  • Çözülmesi imkansız gibi görünen sorunlar çözülebilir, dayanılmaz görünen acılar iyileşebilir.
  • Yardım elini istediğimizde her yerde ve her zaman bulabiliriz.
  • Siz yeter ki isteyin, hiçbir zaman yalnız değilsiniz.

 

İntiharlari önlemek için erkenden önlem alın. Psikolojik destek almak intaharları önlemek için en önemli adımlardan birtanesidir. Randevu oluşturmak için bizleri arayabilirsiniz.

Cocukluk-Travmalari-Evlilik-Doyumunu-Nasil-Etkiler-Ankara-aile-terapisi

Çocuklarla Nasıl iletişim Kurmalıyız?

Çocuklarımızla Nasıl İletişim Kurmalıyız?

Günümüz anne ve babaların en fazla cevabını aradığı soruların başında ise, çocuklarımızla nasıl iletişim kurmalıyız? sorusu olmaktadır. Çocuklarla iletişim Nasıl Kurulur? Teknoloji çağında büyüyen çocuklar, anne ve babaları ile iletişim kurmakta zorluk çekmektedirler. Bu durum ise en fazla ebeveyinleri rahatsız etmektedir. Anne ve babalar ile çocukları oldukça fazla konuda iletişim sorunu yaşamaktalar ve uzman kişilerden bu konu hakkında bilgi almaktadırlar. Uzman kişiler ise kendilerine çocukları ile nasıl daha kolay şekilde iletişim kurmaları gerektiği konusunda önemli bilgiler vermektedir. Bir anne ve baba olarak çocuklarımızla iletişim kurmanın yolları bulunmaktadır ve bu yolları tatbik eden kişiler, iletişim konusunda olmaktadırlar.

Çocuklarımızla İletişim Kurmanın Yolları Nelerdir?

Çocuklarımızla iletişim kurmanın yolları az sayılmayacak kadar fazladır. Anne ve babalar ise çocukları ile bu yollardan hangisi kolaylarına gelirse, o şekilde iletişim kurmalıdırlar. Bu şekilde kendileri ile sağlıklı bir iletişime geçebilirler. Çocuklarla iletişim kurulacak bu yollar ise oldukça etkili yöntemler arasında yer almaktadır.

Çocuklar ile iletişim kurmak için yapılması gereken yöntemler

ise şunlardır.

  • Bir anne ve baba çocuğu ile iyi iletişim kurmak istiyorsa, öncelikle kendisini iyi şekilde dinlemesi ve anlaması lazımdır.
  • Kendisi ile konuşurken göz göze gelmeniz ise, oldukça etkili bir iletişim kurma yöntemidir.
  • Çocuğunuzun davranışları ve sözleri size uymuyorsa eğer, kendisini saygı ile dinlemeli ve yüz çevirmemelisiniz.
  • Çocuğunuz bir sorunu çözemiyor ise eğer, kendisine öz güven aşılayın ve o işi yapabileceğini kendisine söyleyiniz.
  • Günlük yaşamda ise çocuğunuza yapabileceği rutin işler veriniz.
  • Ebeveyin olarak akşamları kendisi ile bazı aktivitelere katılarak beraber eğleniniz.

<
Bu yöntemler oldukça etkili olmak ile beraber, çocuğunuzu sevdiğinizi kendisine hissettiriniz ve ona iltifatlarda bulununuz. Eğer kendisine bir söz verdiyseniz, mutlaka onu yerine getiriniz ve kendisinin güvenini kazanınız. Bu yollar ise çocuklarınız ile kolaylıkla iletişim kurmanızı sağlayacak ve beraber mutlu olacaksınız. Çocuk ise büyüdüğü zaman sizinle bir arkadaş gibi sohbet edebilecek karaktere sahip olacaktır.

Çocuklarınızla İletişim Kurarken Yapmamanız Gerekenler Nelerdir?

Bir anne ve babanın çocukları ile iletişim kurarken, yapmaması gereken bazı şeyler bulunmaktadır. Çocuklarınızla iletişim kurarken yapmamanız gerekenler ise, kendi fikirlerinizi ona empoze etmeye çalışmamanızdır. Aynı zamanda kendisine karşı ilgisiz olmanız da, iletişim kurarken yapmamanız gerekenlerin başında gelmektedir.

 

Çocuklarla iletişim Kurmanın Yolları Nedir?

Çocuk ve Ergen Psikolojisi ile ilgili  Psikolog Hizmeti için Psikolog Sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

 

Ankara Psikolog Randevusu Nasıl Alınır?

Ankarada Psikolog Randevusu Nasıl Alınır ? 

Ankara Psikolog Randevusu Nasıl Alınır sorusuna cevap bulalım. Herkes gündelik yaşamında yaşadığı travmalar, kayı veya stress problemleri, kayıpları nedeniyle bir psikolog ihtiyacı duyabilmektedir.

Fakat bir psikolog arayışında insanlar için en önemli etkenler ise ;

  • Psikolog Tecrübesi
  • Uzaklık
  • Yetkinlik
  • Güler yüzlü yakşalım.
  • Ücretsiz Ön görüşme imkanı
  • Rekabet nedeniyle stabil olmayan  fiyat bilgisi

Tabi ki bu aşamada  psikologların aldığı eğitimler, özgeçmiş incelemeleri yapıldıkdan sonra  karar verebilmek adına  uzaklık veya yakınlık araştırması için en yakın psikolog tercihi öne çıkıyor.

Psikolog arayışında en önemli etkenlerden bir tanesine rekabet sebebiyle aynı konumdaki Psikolojik Danışmanlık Merkezlerinin fiyat skalalarının aynı olmaması danışan tarafından akla soru işareti kalmasına sebeb oluyor.

Psikolojik danışmanlık da ilk görüşme çok önemlidir. Çünkü sürecin devamının olup olmayacağı ilk görüşme sonrası netleşmektedir.  En önemli faktör ise insanların uzun süreli bir danışmanlık hizmeti almak istediğinde evlerinden psikolog kliniğine olan uzaklık bir süre sonra külfet haline geldiğini düşünmektedirler. Bu nedenle çoğu seans yol problemi sebebiyle tam olarak olması gereken zamanda bitmeyebiliyor.

Bu sebeble Psikolog arayışımızda en önemli tercih seçilecek Psikolog tecrübesi yanında yakınlık ve uzaklık durumlarıdır.

Örneğin Ankara Civarında bir psikolog arayışınızda ilçe veya mahalle bazlı aramanız hem sizi yol derdinden kurtarabilir hemde seansların tamamına gitme fırsatı yaratabilir.

Bölgesel olarak Ankara Çankaya Mahallesinde yaşıyor olun ve Bir psikolog bulabilmek için Ankara Çankaya Psikolog kelimesini aratarak sizlere en yakın psikolog seçimini doğru yapabilirsiniz.

Ankara Psikolog

Ankara Türkiyenin Başkenti olup güncel nüfus bilgisi 5.747.325 kişidir. Ankara Çankaya nüfusu ise 949.265 kişidir. 

Ankara Çankaya bölgesi mahalleleri ise

  1. Akpınar Psikolog
  2. Anıttepe Psikolog
  3. Aşağı İmrahor Psikolog
  4. Aşağı Öveçler Psikolog
  5. Aşağı Topraklık Psikolog
  6. Aşıkpaşa
  7. Ata
  8. Aydınlar
  9. Ayrancı
  10. Aziziye
  11. Bademlidere
  12. Bağcılar Psikolog
  13. Bahçelievler Psikolog
  14. Balgat Psikolog
  15. Barbaros
  16. Bayraktar
  17. Beytepe
  18. Boztepe
  19. Büyükesat
  20. Cebeci
  21. Cevizlidere
  22. Cumhuriyet
  23. Çamlıtepe
  24. Çankaya Psikolog
  25. Çayyolu Psikolog 
  26. Çukurambar  Psikolog
  27. Çukurcabirlik
  28. Devlet
  29. Dilekler
  30. Doğuş
  31. Dumlupınar (Aşağı Dikmen)
  32. Ehlibeyt
  33. Ellinciyıl
  34. Emek
  35. Ertuğrul gazi
  36. Erzurum
  37. Esatoğlu
  38. Eti
  39. Fakülteler
  40. Fidanlık
  41. GOP
  42. Gökkuşağı
  43. Göktürk
  44. Güvenevler
  45. Güzeltepe
  46. Hilal
  47. Huzur
  48. İleri
  49. İlkadım
  50. İlker
  51. İncesu
  52. İşçi Blokları
  53. Karakusunlar
  54. Karapınar
  55. Karataş
  56. Kavaklıdere
  57. Kazım Özalp
  58. Keklikpınarı
  59. Kırkkonaklar
  60. Kızılay
  61. Kızılırmak
  62. Kocatepe
  63. Korkut Reis
  64. Küçükesat
  65. Kültür
  66. Malazgirt
  67. Maltepe
  68. Mebusevleri
  69. Meşrutiyet
  70. Metin Akkuş
  71. Metin Oktay
  72. Mimar Sinan
  73. Muhsin Ertuğrul
  74. Murat
  75. Mürsel Uluçluç
  76. Mustafa Kemal
  77. Naci Çakır
  78. Namık Kemal
  79. Nasuh Akar
  80. Oğuzlar
  81. Or-An
  82. Orta İmrahor
  83. Ortadoğu
  84. Osman Temiz
  85. Öncebeci
  86. Öveçler
  87. Remzi Oğuz Arık
  88. Sağlık
  89. Sancak
  90. Seyranbağları
  91. Sokullu Mehmet Paşa
  92. Söğütözü
  93. Şehit Cengiz Karaca
  94. Şehit Cevdet Özdemir
  95. Tınaztepe
  96. Topraklı
  97. Yeşilkent
  98. Yıldızevler
  99. Yukarı Bahçelievler
  100. Yukarı Dikmen
  101. Yukarı Umut
  102. Yukarı Öveçler
  103. Yücetepe
  104. Yüzüncüyıl (Esat)
  105. Zafertepe 
  106. Ümitköy Psikolog

gibidir.

Ankara Bölgesi psikolog arayışlarınızda mahalle bazlı arama size zaman kazandırabilir. 

Psikolojik Danışmanlık

Psikolojik Danışmanlık

Psikolojik Danışmanlığın En Önemli 9 Faydası

Hayat kaçınılmaz olarak sana bazı eğri toplar fırlatacak ama biraz yardımla onları parktan çıkarmayı öğrenebilirsin. Hayattaki zorluklar kaçınılmazdır ve zamanlar zorlaştığında hepimiz biraz destek kullanabiliriz, aksi takdirde karanlık bir zamana ışık tutacak biri. Brene Brown’a göre, “Kırılganlık kulağa gerçek gibi geliyor ve cesaret gibi geliyor. Doğruluk ve cesaret her zaman rahat değildir ama asla zayıflık da değildirler.” İster depresyon, anksiyete, ilişki sorunları, ister benlik saygısı ile uğraşıyor olun, ister sadece yaşamda bir yöne ihtiyaç duyuyor olun, danışmanlık yardımcı olabilir. İşte danışmanlığın en önemli 9 faydası:

Kendini Keşfetme ve Kendini Keşfetme Fırsatı

Bir danışmanla görüşmek, size kendiniz hakkında bilgi edinme ve kişiliğiniz, değerleriniz ve inançlarınız hakkında daha fazla bilgi edinme fırsatı sağlar. Kişisel farkındalığınızı artırmanıza ve karşılaşabileceğiniz sorunlarda kendi rolünüze dair içgörü kazanmanıza olanak tanır ve farkındalık, değişimin anahtarıdır. Kişisel gelişime yönelik kişisel bir yolculuğa çıkmanızı teşvik eder.

Destek ve Doğrulama Sağlar

Danışmanlar, danışanların kişisel meselelerini açıklama konusunda kendilerini rahat hissetmeleri için güvenli, yargılayıcı olmayan, sıcak ve şefkatli bir ortam sağlamaya çalışır. Çoğu danışmanın en önemli 3 özelliği empatik anlayış, koşulsuz olumlu saygı ve içtenliktir. Bu nedenle, yargılanma, alay edilme veya aşağılanma konusunda endişelenmenize gerek olmayan bir yerdir. Duygularınız onaylanır, durumlarınız normalleşir ve yalnız olmadığınızdan emin olursunuz.

Psikolojik Danışmanlık
Psikolojik Danışmanlık - Ankara Uzman Terapi

Kendi Kendini Yen Eden Davranışların/Alışkanlıkların Değiştirilmesine Yardımcı Olur

Bazen hayattaki sorunlarımıza katkıda bulunan alışkanlıklarımız vardır. Danışmanlık, hiç bitmeyen bir kendini yenilgi döngüsünde dönen düşünceler, duygular ve davranışlar hakkında farkındalık yaratmaya yardımcı olabilir. Farkındalıkla, daha olumlu değişimi geliştirmek için harekete geçmek ve davranışlarınız üzerinde kontrolü yeniden kazanmak için hangi adımların gerekli olduğunu öğrenebilirsiniz.

Benlik Saygısının Geliştirilmesi ve Daha Fazla Kendini Kabul Etme

Çoğumuz yaşamımız boyunca görünüşümüz, yeteneklerimiz, becerilerimiz veya kişilik özelliklerimiz hakkında bir tür güvensizlik yaşamışızdır. Kendimizin olumsuz yönlerine odaklanmak, sahip olduğumuz olumlu özellikleri görmemize neden olabilir. Hepimizin kendimizde sevmediğimiz bir yanı olsa da, danışmanlık yoluyla insan olmanın bir parçası olarak kusurlarımızı ve kusurlarımızı kabul etmeyi de öğrenebiliriz. Kendini kabul ile birlikte öz-sevgi, öz-şefkat ve daha güçlü bir öz güven duygusu gelir. Güçlü yönlerinizi geliştirerek zayıf yönlerinizi geliştirebileceksiniz.

Amaç Bulmada Rehberlik

Hayattaki daha büyük anlam nedir? Bu sorunun cevabı her bireye özeldir. Varoluşsal bir kriz içinde olanlar veya bir kaybın yasını tutanlar genellikle geçici bir benlik/kimlik kaybı yaşarlar. Değerler, inançlar, ilgi alanları ve hatıraların keşfi yoluyla danışmanlık, yaşamdaki amacınızı, tutkunuzu ve anlamınızı yeniden keşfetmenize yardımcı olabilir.

Psikolojik Danışmanlık
Psikolojik Danışman - Ankara Psikolog

Duyguların Daha İyi İfadesi ve Yönetimi

İster depresyon, endişe, stres veya öfke ile uğraşıyor olun, danışmanlık duygularınızı tanımlamanıza, ifade etmenize ve daha iyi düzenlemenize yardımcı olabilir. Tetikleyiciler konusunda artan farkındalık, uyumsuz başa çıkma anlayışı ve ilgili durumları modelleme yoluyla, duygularınızı sağlıklı bir şekilde ifade etmeyi ve bunlarla başa çıkmayı öğrenebilirsiniz. Bu şekilde sağlıksız davranışlara yol açabilecek olumsuz duyguların artmasını önleyebilirsiniz.

Sorunlar hakkında havalandırmak için güvenli bir çıkış sağlar

Danışmanlık, dışarı çıkmak için güvenli bir ortam sağlayarak zihinsel sağlık, ilişkisel ve durumsal kaygılardan kurtulmayı sağlar. Bazen aklımızda olan ama sonuçlarından korkan veya diğer insanların bizim hakkımızda ne düşüneceği konusunda endişelenen şeyleri bırakmamız gerekir. Danışmanlık gizliliği sağlar ve yargılama yapmaz. Negatif duyguları/düşünceleri bu kadar uzun süre kapalı tuttuğumuzda, şapkamızın çıkması an meselesidir. Bu nedenle, danışmanlık, şikayetleri gidermek, hayal kırıklıklarını ifade etmek, kırgınlıkları bırakmak, bastırılmış duyguları serbest bırakmak ve bizi huzura sahip olmaktan alıkoyan gizli acıları ortaya çıkarmak için bir yerdir.

Umut, Motivasyon ve Cesaretlendirme

İster tamamen umutsuz hissediyor olun, ister biraz desteğe ihtiyacınız olsun, danışmanlık size yardımcı olabilir. Umut veya motivasyon olmadan, denemenin amacını göremediğimiz için harekete geçmek veya değişiklik yapmak için mücadele ettiğimiz için hayatlarımız dağılıyor gibi görünebilir. Bununla birlikte, danışmanlar gelecekteki benlik, gelecekteki ilişkiler ve gelecekteki yaşam için umudu güçlendirmek için şimdiki ve geçmişteki olumlu başarılara farkındalık getirerek bir miktar motivasyonu ateşlemeye yardımcı olabilir.

Şizoaffektif bozukluk

Şizoaffektif Bozukluk Nedir? – Hem Duygu Hem Gerçeklikle Sınav

Şizoaffektif Bozukluk Nedir? – Hem Duygu Hem Gerçeklikle Sınav Şizoaffektif bozukluk, hem duygu durum bozuklukları …

psikotik ve antipsikotik

Psikotik ve Antipsikotik Nedir?

Psikotik ve Antipsikotik Nedir? Zihniniz zaman zaman sizinle oyun oynuyor gibi mi hissediyorsunuz? Ya da bir yakınınız …

rüyada psikoloğa gitmek

Rüyada Psikoloğa Gitmek Ne Anlama Gelir? | Psikolojik Yorum

Rüyada Psikoloğa Gitmek Ne Anlama Gelir? Psikolog olarak sıkça karşılaştığım sorulardan biri de şu: “Rüyada …