Blog

Psikolojik Danışman Nasıl Olunur

Psikolojik Danışman Nasıl Olunur

Psikolojik danışman bireylerin hedeflerine yön vermelerine yardımcı olduğu kadar herhangi bir problemlerini çözümlemesin de doğru kararlar almasına en çok da kendini anlamasına yardımcı olur. Psikolojik danışmanlığın amacı sorunları doğrudan çözmekten ziyade danışana yeni çözümler üretmeye yöneliktir.

Psikolojik Danışman Olmak İçin Hangi Bölümlerden Mezun Olmalıyız?

Eşit ağırlık puan türünde bulunan 4 yıllık PDR bölümü ya da aynı puan türünde çoğunlukla tercih edilen Psikoloji bölümünden mezun olma şartı bulunmaktadır.

Psikolog Nasıl Olunur ?
Psikolojik Danışman Nasıl Olunur ?

Psikolojik Danışmanlık Yapabilmek İçin Hangi Niteliklere Sahip Olmak Gerekir?

Psikolojik danışmanların bu mesleği icra etmesi için belli başlı niteliklere sahip olması gerekmektedir. Bu durumun başında tabii ki de iyi bir iletişim kabiliyeti olması yer alır. İletişimin en temel dayanağı dinlemektir. Danışanlara karşı empati kurma durumunun yüksek derecede  stres yönetme kabiliyetine de rahatlıkla sahip olunabilir.

Psikolojik Danışmanların Görevleri Nelerdir?

Psikolojik danışanların öncelikli görevi, kendisine danışan kişileri dinlemek ve danışanın da kişisel sınırlarını koruyarak sorular yöneltmektir. Vakalardaki durumları analiz edebilmek için gözlemci teknikler ile duruma yaklaşılmalıdır. Gerektiğince sadece danışandan ziyade diğer ebeveynler ile birlikte  bir oturum düzenleyerek aile terapisi yapılabilir. Danışanın kendi davranışlarını değiştirmesinin nasıl hissettirdiği ve nasıl değişikliklere yol açtığını çözümlemek için davranış terapisi uygulanabilir. Bilişsel davranış terapisi olarak da adlandırılan bu yöntem özellikle; fobi, depresyon vb. sorunlarda oldukça etkili bir terapi yönetimidir. Bu yöntem sadece danışandan ziyade grup, çift ve aile terapilerinde de kullanılmaktadır.

Danışanlara karşı yardımcı olabilecek bir başka yöntem ise danışanların yanlış düşüncelerle yüzleşmesine olanak sağlayan bilişsel terapidir. Örneğin topluluğa hitaben konuşmakta zorluk yaşayan bir birey ile en sık rastlanılan durumların başında gelen insanlarla selamlaşma konusunda çekingenlik duyan birey aynı ruh durumuna sahiptir.  “Sesim konuşunca kısık çıkacak, kimse benimle arkadaş olmak istemiyor veya sunumumu kimse beğenmeyecek vb.” Bu düşünceler içerisindeyken kişi yoğun bir kaygı yaşayabilir. Bu olay kaygı bozukluğu içerisinde değerlendirilen sosyal fobi başlığından bir örnek olarak verilmiştir. Bireyin aklından geçen bu düşünceler nihayetinde davranışlarını etkiler. Bu durumu çözümlemek için duygu-düşünce-davranış arasındaki bağı kurarak olumsuz düşünceleri, daha gerçekçi ve olumlu olanla değiştirmek Bilişsel Davranış Terapisi olarak adlandırılır. Son olarak psikolojik danışmanlık mesleğini icra etmek isteyen adayların kendini yetkin gördüğü birçok alanda çalışma imkânı vardır.

 

Psikolojik Danışmanlık İçin İş İmkânları Nelerdir?

Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda ya da özel eğitim kurumlarında rehber öğretmen olarak ve özel psikolojik danışma merkezlerinde uzmanlık alanına göre psikoterapist olarak görev alabilirler. Bunun yanı sıra Emniyet Genel Müdürlüğünde, Çocuk Şube ve Büro Amirliklerinde de psikolojik danışmanlık yapabilirler. Hukuk alanında çalışmak isteyen bireyler ise Denetimli Serbestlik Şubeleri ve Cezaevlerinde, Aile ve Çocuk Mahkemelerinde Pedagog olarak görev alabilirler.

 

Psikolojik Danışmanlarımız dan randevu talep edebilirsiniz.

 

Psikolog Randevu Oluştur

Psikologlar hakkında bilinmeyenler

Psikologlar Hakkında Bilinmeyenler

 

Dur durak bilmeden gelişen dünyamızda, gelişen zamanlarla birlikte yeni yeni sorunlar da gün yüzüne çıkmaya başlamıştır. Kimimiz başımıza gelen musibetlerden, kötü olaylardan psikolojimizi sağlam çıkaramayıp büyük sorunlarla o zamanı atlatıyoruz. Sonrasında da ya büyük ruhsal bunalımların içerisinde uzun zaman debeleniyoruz ya da alanında uzman bir kişiden yardım alıyoruz. Yazımızın başında, gelişen dünyaya değinmemizin nedeni psikoloji biliminin yeni gelişen bir bilim olması dolayısıyla değil. İlk insandan beri insanların psikolojisinden iyi anlayan insanlar mevcut, yazımıza bu şekilde başlamamızın nedeni, tarih boyunca belki de hiç bu kadar psikolojik sorunun görülmemiş olması. İnsanların git gide yalnızlaşması, menfaat üzerine kurulan bir düzen, geçim sıkıntıları gibi sorunlar insanları git gide psikolojik olarak zorlamakta ve atlatılamayan sorunlar oluşturmuştur. İşte bu konumda, insanların sorunlarıyla ilgilenen psikologlar hakkında bilinmeyen ve merak edilen bazı şeyler mevcuttur, şimdi onlar hakkında konuşalım.

Psikologlar Kimdir, Ne İş Yaparlar?

Psikolog Ankara kelimesi, kısaca ruh bilimcisi demektir. Psikolog Ankara kimdir sorusuna cevap ise, ruh bilimi ile uğraşan kişilere psikolog denir olmalıdır. Bireylerin ya da gurupların davranışlarını inceleyip onlarda mevcut olan psikolojik rahatsızlıkları belli eder ve bilgi birikimi kullanarak tedavi sürecine başlar. Ne iş yaparlar kısmını böyle açıklamak mümkündür. Kendilerine gelen kişilerin sorunlarına çözüm ararken onlara karşı ön yargılı olmaz ve onları küçük düşürmezler. Yüksek gözlem yeteneğine sahip olan psikologlar genel olarak sakin ve sabırlı yapıdadırlar. Her geçen gün yeni bilimsel gelişmeler yaşanan psikoloji alanında bu yeni gelişmeleri takip ederler.

Psikologlar Hakkında Bilinmeyenler

Psikologlar, haklarında pek bilinmeyen şeylere sahip insanlar değillerdir ancak şu konu da bir açıklama yapmamız gerekir ki psikologlar hakkında bilinmeyen şeyler, onların çalışma alanları hakkındadır. Psikologlar bilinenin aksine okullarını bitirdikten sonra bir klinik açıp psikiyatri hizmeti veren insanlar değillerdir, iş alanları daha çeşitlidir. Psikologlar eğitim alanında, rehberlik merkezlerinde, okullarda, huzurevlerinde, çocuk mahkemelerinde, özel sektörde, hastanelerde, Ankara’da, hapishanelerde, endüstride ve halkla ilişkiler işinin bulunduğu her iş de çalışma potansiyeline sahip kişilerdir. Psikologlar hakkında bilinmeyenler hakkında bunları söyleyebiliriz.

psikolojimizin iyi olmadığını nasıl anlarız

Psikolojimizin İyi Olmadığını Nasıl Anlarız?

Psikolojimizin İyi Olmadığı Nasıl Anlarız?

   Hayat zorlu bir yolculuk, bu yolculuktan olumsuz etkilendiğimiz bir sürü olay ve durum mevcuttur. Bazı insanlar yaşadıkları sorunlardan karakterleri dolayısıyla hiç etkilenmeden çıkabilirken bazı insanlar da yaşadıkları ufacık olaylardan dahi güçsüz düşüp psikolojik sıkıntılara girebilirler. Bu sıkıntılar, insanları büyük bir güçsüzlüğe ve buhrana sürükleyebilir. Psikolojik olarak yıpranan ve güçsüz düşen insanlar, kendilerini savunmasız hissetmeye başlarlar. Psikolojinizin iyi olmadığını nasıl anlarız sorusuna gelecek olursak, ilk olarak şunu söylemeli ki, psikolojisi iyi olmayan insanlar hayattan hiçbir zevk almazlar. Yaşamak onlara güç gelir, ufacık sorunlar dahi onları güçsüz bırakır, kendilerini işe yaramaz ve boş bir insan olarak hissederler. Umutsuzlukları had safhadadır. Hiçbir şeyden hayır ve umut beklemezler, daima bir çöküş hali, bir mutsuzluk ve bir bıkkınlık onlara hasıl olmuştur. İnsanlarla ilişkilerini kısa tutmaya, onlarla çok muhatap olmamaya çalışırlar. Muhatap olduklarında da ya sessiz kalır ya da onları terslerler. Olabildiğince yalnız kalmayı tercih ederler ve uzun düşüncelere dalarlar.

Psikolojimizi Nasıl Düzeltiriz?

  • Sosyal olmaya çalışın. Eve kapanarak hiçbir şeyi çözemezsiniz. Kendi gücünüzün farkına varın, kendinize saygı duyun. Sizin sizden başka dostunuz yok, herkes bir zamana kadar sizin yanınızda kalabilir bunun farkına varın ve kendinize değer verin. Psikolojimizi nasıl düzeltiriz sorusuna vereceğimiz ilk cevap bu olacaktır.
  • Mutlu olmaya çalışın. Mutluluk iyileştirir. Siz mutlu oldukça göreceksiniz ki sizin dert sandığınız şeyler yavaş yavaş yok olacak, hayattan tat almaya mutlu oldukça başlayacaksınız.
  • Karamsarlıktan uzak durun. Karamsarlık ve kötü düşünme sizi güçsüz düşürecek, zaten sallantıda olan moralinizi bozacak ve sizi olumsuz etkileyecek.
  • Eğer bir sorun yaşadıysanız, bir travma sonrası hayata tutunmaya çalışıyorsanız bu sorunların artık geride kaldığının farkına varın.
  • Olur olmaz şeylere üzülmeyin. Siz her şeye üzüldükçe, psikolojiniz daha yıpranacak ve yorulacaksınız. Siz yoruldukça da hem insanlardan hem de kendinizden uzaklaşacaksınız.
  • Kendinize değer verin.
kayıp ve yas

Psikolojimizi nasıl düzeltiriz sorusuna cevap verdiğimize göre, son olarak psikolojinizin kötü olması nelere yol açar ona bakalım

Psikolojimizin Kötü Olması Nelere Yol Açar?

Psikolojinizin kötü olması, depresyona yol açabilir. Ağır geçirilen depresyonlarda geri dönülmeyecek sorunlar yaşayabilirsiniz. Çevrenizle sorunlar yaşayabilirsiniz, dikkat edin. En çok dikkat etmeniz gereken şey ise, derin bir depresyona girdikten sonra intihar eşiğine girmeniz, eğer çözemeyeceğiniz psikolojik sorunlara doğru gidiyorsanız, bir doktora başvurun.

 

Psikolog larımızdan randevu talep edebilirsiniz.

Randevu Talep Et

Neden Mutsuz Hissederiz?

Sürekli Mutsuz Hissetmek

mutsuz-hissetmek-nasil-mutlu-olurum-min
Psikoloji Nasıl Düzelir ?

Sürekli Mutsuz Hissetmek

Beden sağlığımızın önemi kadar, ruh sağlığımızın önemi de büyüktür. Yaşadığımız her şeyin psikolojimizi etkilediği sonrasında bu psikolojinin de vücudumuz da aksayan organlarımızla bağlantılı olduğu yapılan deneylerle saptanmıştır. Sürekli mutsuz hissetmek de, bu zarar görmüş psikolojinin bir ürünüdür. Gün içerisinde yaşadığımız sorunlar, sıkıntılar ve üstümüz de duyduğumuz stres bizi bu yola sürükler. Daha çok depresyona giren insanlarda görülen bu davranış, insanların hayattan zevk almasını engeller ve hayat enerjilerini onlardan söküp alır. Aslına bakarsanız şunu da söyleyebiliriz, sürekli olarak mutsuz hissediyorsanız, depresyondasınız.

Sürekli Mutsuz Hissetmenin Nedenleri?

Sürekli mutsuz hissetmemizi sağlayacak etkenler farklı farklıdır. Bunlar fiziksel, toplumsal ve ruhsal olabilir. Onlarca farklı neden mevcuttur ancak biz toplumda en çok görülenlerden bahsedelim.

  • Alkolün aşırı kullanımı ve madde bağımlılığı (Psikiyatr)
  • Ebeveynlerden ya da yakınlarından çok sevdiği birisinin kaybı
  • Sevdiğinden ayrılma, ayrı yaşama, ebeveynler arası boşanma, ebeveyni boşanmış olan çocuk olmak
  • Maddi zorluklar; işsizlik, kovulma, maaş alamama vb.
  • Anksiyete bozuklukları (Psikolog)
  • Her şeyi aşırı derece de takma, düşünme sürekli mutsuz hissetmenin nedenlerinden en etkililerinden
  • Yakın zamanlarda kötü ve etkileyici olaylar yaşamış olma
  • Bazı ilaçlar. Tedavilerde kullanılan bazı ilaçlar sizleri ruhsal açıdan etkileyip güçsüz duruma düşürebilir.
  • Vücuttaki hormonel değişiklikler
  • Aşırı kilolu yahut aşırı zayıf olmak ( Diyetisyen )

Sürekli mutsuz hissetmenin nedenlerinden sadece bazılarıdır.

Neden Mutsuz Hissederiz?
Sürekli Mutsuz Hissetmek

Sürekli Mutsuz Hissetmenin Çözümü

Sürekli mutsuz hissetmenin çözümü, ilk olarak bu durumdan kurtulmayı istemeye başladığınız da başlamış olur. Sonrasında yapacağınız şey, mekanınızı değiştirmek olabilir. Çünkü sürekli mutsuz hisseden insanlar depresyona daha yakın olan insanlardır ve bilirsiniz ki tebdili mekanda ferahlık vardır. Depresyona girildiğinde genel olarak hiç evden çıkılmaz ve melankolik bir hava oluşturulur. Evden çıkın, sosyalleşmeye çalışın.

Hareketli müzikler dinleyip moralinizi yükseltin. Mutsuz hissetmenin en büyük nedenlerinden birisi monotonluktur. Hayatınızdaki monotonluğu artık atın. Mutsuz hissetmenin çözümlerinden en etkilisi belki de budur.

Sevdiklerinizle güzel vakitler geçirin. Yapabiliyorsanız güvendiğiniz kişilere derdinizi anlatın.

Kötü ve etkileyici olaylar yaşadıysanız bunların geçici olduğunu ve her şeyi bir zaman sonra unutabileceğinizi aklınızdan çıkarmayın. 

En önemlisi de, bu halinizden memnun olmayın. Eğer böyle yaparsanız bu halinizden kurtulmanız hayli vakit alabilir.

Bir uzman desteği almak isterseniz psikolog desteği almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Şiddet Gören Cocuğun Psikolojisi

Siddet İle Büyüyen Çocuk Psikolojisi

Şiddet Ne Demek?

Güç ya da baskı uygulayarak insanların fiziksel veya ruhsal açıdan zarar görmesine denir. Şiddetin kadına, çocuğa, yaşlılara, kendine ve aile içi olmak üzere beş çeşitti vardır. Bunların altında yatan sebepler farklılık göstermektedir. Şiddet genel de aile içerinde görülüp normal bir tepkiymiş gibi uygulanmaya başlanan bir olay sonucunda oluşur. Sadece kişinin bedenine verilen zarar değil aynı zamanda ruhuna da verdiği bir zarar olmaktadır. Birçok kalıplaşmış tabulara sığınıp uygulanan bu şiddetin öncelikle aile içindeki değişimden başlanmalıdır.

Psikoloji Ne Demek?

Psikoloji insanın davranışsal edinimlerinin altında yatan sebepleri inceleyen bir bilim dalıdır. Kişinin hem kendi için hem de çevre için iyileşmesini sağlayabilecek bilim dalı olan psikoloji, insan ruhunun da arınmasına olanak sağlamaktadır. Psikoloji, zihinsel işlevsellik kavramına nörolojik ve fizyolojik süreçleri dahil eder ve bunları dahil ederken insanın sosyal hayattaki oynadığı rolü de anlamaya çalışır.

Şiddet Gören Bir Evde Büyüyen Çocuğun Psikolojisi 

Hayata dair hemen hemen her şeyi öğrendiğimiz yer aile içidir. Aile içinde ne görür ve öğrenirsek kendi hayatımıza bunları uyarlarız. Bu yüzden şiddet hiçbir suçu yokken suçlu bir birey yaratmaya neden olmaktadır. Hayatı ebeveynleri ile kurdukları ilişkilerden öğrenen çocuklar, ev içerinde öğrendiği şiddeti dışarıda bir başkasına da uygulayabilir. Şiddet, ev içerinde çocuğun korku ile baktığı ve yeri geldiğinde nefret ettiği bir olaydan çıkıp çocukta normal bir olaya dönüşmesine neden olmaktadır.

 Çocuk, ev içerisinde gördüğü şiddetin daha fazlasını çevreye sergileyebiliyor. Ya da ev içerisindeki şiddet çocuğun üzerinde daha farklı nedenlere yol açabilmekte. Çocuklar içe kapanabiliyor, her şeyden herkesten korkmaya başlayabiliyor ya da en kötüsü yaşanan bu olaylar neticesinde kendine zarar vermeye başlayabiliyor.

Ev içerisinde yaşanan bu şiddete maruz kalan çocuklarda iler ki yaşlarda olumsuz nedenlere sebep olmakta. Büyüyen bu çocukların yüzdelik bazda büyük bir bölümü aile içindeki bireylere şiddet uyguluyor. Bu yüzden şiddetten en çok çocuklar etkileniyor ve bu durum sanıldığından da uzun süre yaralarını çocuklar üzerinde taşıyabiliyor.

Konu ile ilgili uzman Psikolog larımızdan destek almak için randevu oluşturabilirsiniz.

Psikolog Önerileri için lütfen bağlantıya tıklayın.

Randevu oluştur

Kayıp ve Yas

Kayıp ve Yas

Kayıp Ne Demek?

Kayıp kelimesinin Türkçede anlamı kaybolma, yitip gitme gibi anlamlara sahiptir. Bir nesne ya da canlının kaybolması veyahut kaybedilen yani ölen bir canlı için Türkçeye yerleşmiş bir kelimedir. Mecaz anlamda ruhun kaybolma anlamına da gelmektedir. Örneğin bir kişinin depresyona girmesi ya da bıkkınlık hissine kapılması taktirde ruhen bulunduğu ortama ait olamama durumu anlamı taşımasıdır. En bilindik anlamı olan kayıp kelimesi bir insanın, hayvanın ya da bir eşyanın kaybolması olarak telaffuz edilmektedir. Bunların haricinde bir olayın gerçekleşmemiş olması da kayıp olarak sayılmaktadır. Örneğin matematiğin hiç keşfedilmemiş olması dünya için büyük bir kayıp halini taşıyabilirdi.

kayıp ve yas
kayıp ve yas

Yas Ne Demek?

Yas, bir kişinin ölümü ile gerçekleşen acı ve yaşanan bu acıyı belirten davranışlar, ağıtlar gibi eylemlere verilen genel bir addır. Bir diğer adı ile matem olarak bilinmektedir. Eski Türklerde de yas eylemi günümüzde de benzer özelliği taşımaktadır. Ağıt gibi ölen kişi arkasından sergilenen eylem eski Türklerde de mevcuttur. Tarih boyunca anlamı değişmeden modern çağın içerinde var olan yas tutma birçok toplum için önemli ve çok fazla özen gösterilen bir durum halindedir. Sadece bir insanın ölmesi ile değil aynı zamanda bir hayvanın da ölmesi üzerine yaşanan bir üzüntü ve acıda yas olarak sayılmaktadır. 

Kayıp ve Yas

Bir canlının ya da nesnenin “kaybolması” sonucu duyulan acı ve bir kişinin ölmesi sonucu duyulan acı birbiri ile ilişkilidir. Yas sadece bir kişinin ya da hayvanın ölmesi sonucu sergilenen bir davranış biçimi değil aynı zamanda bir insanın ya da sahiplenilmiş bir hayvanın “kaybolması” sonucunda sergilenen bir davranış biçimidir. Çünkü yaşadığı belli olmayan kayıp kişi veya hayvan yakını ya da sahibini üzüntü ve acıya boğar. Bu sebeple oluşan bu kedere de Kayıp ve yas denilebilir. 
Kaybolan insanlar, kediler, köpekler gibi canlıların kayıp olarak sayılması haricinde, hayatını kaybetmiş bir insan, evcil hayvanlar vs. canlılarında geride bıraktığı yakınları veya sahipleri için yaşanan bir kayıp olarak nitelendirilir. Yani nasıl ki yas sadece ölen canlılar için sergilenen bir eylem değilse aynı şekilde kayıp da sadece kaybolmuş canlılar ve nesneler için kullanılmaz.

Kayıp ve Yas Durumlarında yaşanan psikolojim nasıl düzelir sorusunu cevap olarak psikolog larımızdan destek alarak bu süreci daha sağlıklı atlatabilirsiniz.

Randevu Al

ankara kızılay psikolog ankara kızılay psikoterai a

Ankara Kızılay Psikoterapi 2025

🧠 Ankara Kızılay Psikoterapi 2025 Güncel Uzman Terapi Merkezi Ankara Kızılay Psikoterapi Hizmetleriyle 2025’te …

ankara tunali psikolog

Ankara Tunalı Psikolog | Psikolojik Destek Merkezi

Ankara Tunalı’da Profesyonel Psikolog Desteği Ankara’nın en merkezi bölgelerinden biri olan Tunalı Hilmi Caddesi, …

psikolojide rüyada atatürkü görmek

Psikolojide Rüyada Atatürk’ü Görmek Ne Anlama Gelir?

Psikolojide Rüyada Atatürk’ü Görmek Ne Anlama Gelir? Bazen bir rüya, sadece bir görüntü değildir. Gözümüzü …